nazlican
Üye
Yeşil cennet elbisesi
Hz. Fatıma (s.a)'nın düğün gecesiydi. O'nun evinde, çok sade bir elbisesi vardı. Babası, O'na yeni bir elbise getirdi. Hz. Fatıma (s.a),elbiseye bir baktı. Latif ve yumuşak bir kumaştı. Onu kenara koydu ve bir müddet geçtikten sonra giyindi. Hz. Muhammed (s.a.a), erkeklerin bulunduğu odaya gitti. Hz. Fatıma (s.a)'nın odası, avluya yakındı. Kapıyı çaldılar.
-Kapıyı kim çaldı?
-Birisi, kapıyı açsın.
Kadınlardan birisi, kapıyı açtı. Solgun ve kırgın bir sesle, kadın şöyle dedi: ''Ben fakir bir kadınım ve giyinecek hiç bir elbisem yok.''
Hz. Fatıma (s.a), kadının sesini duyunca, odanın kapısını açtı. Fakir kadın şöyle dedi:''Resulullah (s.a.a)'ın evinden bana bir elbise verin de giyineyim.''
Hz. Fatıma (s.a), çok üzüldü. Gözü, yeni elbisesine ilişti hemen. Sonra da, üstünde olan o sade elbisesine. Hangisini verse diye düşündü. Yeni elbise, düğün elbisesiydi. Sonra aklına Kuran'dan bir ayet geldi: ''Sevdiğiniz şeyleri, fakire bağışlamadığınız takdirde, asla iyilik etmiş olmazsınız.''
Hz. Fatıma (s.a), hemen yeni elbisesini çıkardı. Kapıya gitti. Şefkatli ve hoşnut bir halde yeni elbiseyi, fakir kadına verdi.
Fakir kadın, güldü. Suratını gökyüzüne kaldırarak, dua etmeye başladı. Mutlu bir şekilde oradan ayrıldı.
Bu olayı duyan, Hz. Muhammed (s.a.a) ve Hz. Ali (a.s) çok sevindiler. Çok vakit geçmeden Allah'ın meleği Cebrail, Hz. Muhammed (s.a.a)'in evine geldi. Evi, cennet kokusu sardı. O, Resulullah (s.a.a)'ın önüne yeşil ve güzel bir elbise koyarak şöyle dedi: ''Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın sana selamı var. Allah, bana Hz. Fatıma (s.a)'ya selam söylememi ve bu yeşil cennet elbisesini O'na vermemi emretti.''
Hz. Fatıma (s.a), yeşil cennet elbisesini görünce ağlamaya başladı. Cennet elbisesinin kokusu, kadınları Hz. Fatıma (s.a)'nın odasına çekti.
-Kapıyı kim çaldı?
-Birisi, kapıyı açsın.
Kadınlardan birisi, kapıyı açtı. Solgun ve kırgın bir sesle, kadın şöyle dedi: ''Ben fakir bir kadınım ve giyinecek hiç bir elbisem yok.''
Hz. Fatıma (s.a), kadının sesini duyunca, odanın kapısını açtı. Fakir kadın şöyle dedi:''Resulullah (s.a.a)'ın evinden bana bir elbise verin de giyineyim.''
Hz. Fatıma (s.a), çok üzüldü. Gözü, yeni elbisesine ilişti hemen. Sonra da, üstünde olan o sade elbisesine. Hangisini verse diye düşündü. Yeni elbise, düğün elbisesiydi. Sonra aklına Kuran'dan bir ayet geldi: ''Sevdiğiniz şeyleri, fakire bağışlamadığınız takdirde, asla iyilik etmiş olmazsınız.''
Hz. Fatıma (s.a), hemen yeni elbisesini çıkardı. Kapıya gitti. Şefkatli ve hoşnut bir halde yeni elbiseyi, fakir kadına verdi.
Fakir kadın, güldü. Suratını gökyüzüne kaldırarak, dua etmeye başladı. Mutlu bir şekilde oradan ayrıldı.
Bu olayı duyan, Hz. Muhammed (s.a.a) ve Hz. Ali (a.s) çok sevindiler. Çok vakit geçmeden Allah'ın meleği Cebrail, Hz. Muhammed (s.a.a)'in evine geldi. Evi, cennet kokusu sardı. O, Resulullah (s.a.a)'ın önüne yeşil ve güzel bir elbise koyarak şöyle dedi: ''Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın sana selamı var. Allah, bana Hz. Fatıma (s.a)'ya selam söylememi ve bu yeşil cennet elbisesini O'na vermemi emretti.''
Hz. Fatıma (s.a), yeşil cennet elbisesini görünce ağlamaya başladı. Cennet elbisesinin kokusu, kadınları Hz. Fatıma (s.a)'nın odasına çekti.