Haydar
Emekli Yönetici
Yalandan Gülemem ki
Her yorgun yıldan geri, çizgi taşır bu sima
Biraz gül deseler de, yalandan gülemem ki.
Ben de bu tatlı candan, bıktım, usandım ama
Her şeyin bir vakti var, zorla da ölemem ki.
Dünya denilen han da, yürüdüğüm yol ince
Göçerim bu hayattan, elbet sıram gelince
Kara toprağa girer, bedenim gömülünce
Dönüşü olmayan o, yerden de gelemem ki.
Gözümden akan yaşı, ellerimle gizlerim
Bana karşı halleri, bir köşeden izlerim
Hiç tasanız olmasın, oğullarım, kızlarım
Dünya ölümlü dünya, istesem kalamam ki.
Tutan el ile dizler, tutmaz oldu bir zaman
Güvendiğim dağlara, çöktü kapkara duman
Zannederdim ömrümü, öyle geçmez ki hemen
Bu çaresiz halimle, bir kapı çalamam ki.
Gelin çiçeğim derki, damarındaki kanın
Bir gün kuruyup gider, vücuttan göçer canın
Beyaz bir kefen ile dokuz uzun tahtanın
Altından haberleri, sal desen salamam ki.
ASİYE ALEV AKBOĞA
Biraz gül deseler de, yalandan gülemem ki.
Ben de bu tatlı candan, bıktım, usandım ama
Her şeyin bir vakti var, zorla da ölemem ki.
Dünya denilen han da, yürüdüğüm yol ince
Göçerim bu hayattan, elbet sıram gelince
Kara toprağa girer, bedenim gömülünce
Dönüşü olmayan o, yerden de gelemem ki.
Gözümden akan yaşı, ellerimle gizlerim
Bana karşı halleri, bir köşeden izlerim
Hiç tasanız olmasın, oğullarım, kızlarım
Dünya ölümlü dünya, istesem kalamam ki.
Tutan el ile dizler, tutmaz oldu bir zaman
Güvendiğim dağlara, çöktü kapkara duman
Zannederdim ömrümü, öyle geçmez ki hemen
Bu çaresiz halimle, bir kapı çalamam ki.
Gelin çiçeğim derki, damarındaki kanın
Bir gün kuruyup gider, vücuttan göçer canın
Beyaz bir kefen ile dokuz uzun tahtanın
Altından haberleri, sal desen salamam ki.
ASİYE ALEV AKBOĞA
