Türkiye Futbol Federasyonundan Açıklama

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

mayday_

Üye
    Konu Sahibi
Türkiye Futbol Federasyonundan Açıklama
Türkiye Futbol Federasyonu: Franck Ribery hakkında

Türkiye Futbol Federasyonu’nun asli görevlerinden biri de, kuruluş yasası gereği, milli ve milletlerarası kuralların ve her türlü talimatın uygulamasını sağlamaktır. Gerek uluslararası gerekse ulusal transferde uygulanagelen teamül “sözleşmeye saygı prensibi” olup, Türkiye Futbol Federasyonu da bu ilkenin transfer sözleşmelerinde hiçbir duraksamaya mahal vermeden uygulanmasını sağlamakta ve buna ilişkin her türlü düzenlemeyi icra etmektedir.

Son günlerde basında yer alan “Frank Ribery” olayı, Galatasaray Kulübü tarafından Federasyona sunulan evraklar ve bunların içeriği çerçevesinde incelenmiş olup, futbolcunun yukarıda bahsedilen “sözleşmeye saygı prensibine” bağlı davranmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu çerçevede futbolcunun, futbolcu menajerlerinin ve futbolcu ile feshi teşvik ettiği iddia edilen kulübün, Galatasaray Kulübü’ne yönelik ithamları, bu ithamlarının hukuksal düzenlemelerimize uygun olmayan sonuçlarına ilişkin açıklamaları ve nihai tavrı objektif verilerle izah edilmediği gibi Türk futbolunun uluslararası imajına ve algılanmasına yönelik haksız bir girişimdir.

Futbolcu Frank Ribery’nin, Türkiye Futbol Federasyonu’nun yargısal yetkisine giren bir hususta federasyona bildirimde dahi bulunmadan başlattığı hukuksal girişim, Türkiye Futbol Federasyonu’nun transfer ile ilgili talimatlarının ve düzenlemelerinin hilafına olduğu gibi, bu düzenlemelere bağlılığın bir nevi inkarı mahiyetindedir. FIFA kurallarına göre, Türkiye Futbol Federasyonu’nun söz konusu düzenlemeleri bu olayda uygulanması gerekli asli normlar mahiyetindedir. Herkes için ideal olan durum, futbol ailesinin tüm unsurlarının yerli yabancı ayırımı olmaksızın söz konusu bu normlara bağlılığı ve saygılı olmasıdır. Federasyon talimatlarının ve yargısal yetkisinin ihlali ve bir nevi inkarı mahiyetindeki bu durum FIFA nezdinde de gündeme getirilecek ve vurgulanacaktır.

Türkiye Futbol Federasyonu’nun transfer ile ilgili düzenlemeleri FIFA normlarına bire bir uygun olduğu gibi transfere ilişkin ulusal düzenlememizin belirli bölümleri bu alandaki uluslararası normların da ilerisindedir. Nezdimizde kulüp lehine oluşan hak edişler üzerinde (dünyada eşi benzeri görülmemiş bir uygulama ile) futbolcular lehine rüçhan hakkı tesis edilmekte olup, transfer sistemimizde hiçbir futbolcunun söz konusu rüçhan hakkı güvencesi karşısında muaccel alacaklarını tahsil edememesi söz konusu değildir. Galatasaray Kulübü’nün de nezdimizde her ay yayın haklarına ilişkin olarak milyon dolara varan hak edişi tahakkuk etmekte olup, tahakkuk eden bu alacaklar üzerinde de hiçbir kanuni kısıtlama mevcut değildir. Bu şekli ile, Ribery’nin basında, sözleşmesinin feshi gerekçesi olarak iddia ettiği, kulübü tarafından kendisine ödenmeyen alacakları konusunun futbolcunun sözleşmesini fesih etmesinin asıl sebebi olamayacağını düşündürmektedir. Sözleşmesi devam eden futbolcunun feshe teşvik edilmesi izlenimini veren bu olay karşında kulübümüzün yasal haklarının korunmasına yönelik her türlü hukuki mücadeleye Federasyon tarafından da destek verilecektir.
 


mayday_

Üye
    Konu Sahibi
 

mayday_

Üye
    Konu Sahibi
Galatasaray Spor Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Helvacı bugün Florya Metin Oktay Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında Franck Ribery’nin Fransız Olympique de Marseilles takımıyla yaptığı anlaşma konusunda açıklamalar yaptı. Bu toplantının tam metnini yayınlıyoruz...

Öncelikle gelişen olayları özetlemek istiyorum. Kulübümüz geçtiğimiz salı günü itibariyle almış olduğu bir yazıda, Franck Ribery’nin Fransız avukatı olduğu iddia edilen bir kişi, yapılan ihlaller neticesi Franck Ribery’nin kulübümüzle olan sözleşmesinin feshedilmesi arzusunu belirtiyordu. Salı günü itibariyle, biz bu yazıyı alır almaz gerekli hukuki bütün girişimlerde bulunduk. Bunların neler olduğunu sizlere sırası ile anlatacağım. Özetle söylemek gerekirse, Franck Ribery’nin avukatı aramızda bulunan sözleşmenin 5/1 maddesine dayalı olarak sözleşmeyi feshetme arzularını beyan ediyordu.

Şimdi size önce Franck Ribery’nin Türkiye’ye gelişinden itibaren bir özetle konuyu anlatmaya çalışacağım. Franck Ribery biliyorsunuz, ikinci devre takımımıza dahil oldu. Metz Kulübü ile Haziran ayı sonuna kadar bonservis bedelinin ödenmesi konusunda bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşma çerçevesinde henüz süre dolmadan, taksitli ödeme imkanı da varken, kulübümüz bonservis bedelini peşin ödeyerek Franck Ribery’nin bonservisini Metz Kulübü’nden aldı. Franck Ribery ile yapılmış olan sözleşme çerçevesinde de gerekli olan ödemeleri hiçbir gecikme olmaksızın, zamanında yerine getirdi.

Şimdi kısaca sözleşmeden bahsedeyim. Daha sonra da bu ödemelere ilişkin size bilgi vereceğim. Fransız avukatın tarafımıza gönderdiği ihtarnamede bahsedilen 5/1 maddesi, sözleşmenin taraflar arasında sürekli olarak ihlal edilmesi halinde futbolcunun sözleşmeyi bozabileceğini gösteren bir maddedir. Ama bu 5/1 maddesi sözleşmenin feshi bakımından bir usül, bir prosedür öngörmektedir. Bu da 5/5 maddesinde yer almaktadır. Açıkça 5/1 maddesi de bunu beyan etmektedir: “5/5 maddesindeki usül çerçevesinde sözleşme feshedilir” demektedir. 5/5 maddesindeki usüle baktığımız zaman, futbolcunun sürekli ihlal dediği hususu; biri kulüp yönetimine, diğer ikisi doğrudan doğruya kulüp yönetim kuruluna olmak üzere üç defa ihtar etme mecburiyetinin bulunduğuna ilişkindir. Bu da yeterli değildir sözleşmenin feshi için. Bu üç ihtar şartı tamamlandıktan sonra, nihayet futbolcu son üç günlük kesin bir süre vermek zorundadır ve bu üç gün içerisinde ihlal hala devam ediyorsa o taktirde sözleşmeyi fesih hakkını kazanmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin içeriği budur.

Sürekli ihlal olarak anılan husus ödemelere ilişkindir. Ödemelere ilişkin ise, FIFA Talimatları’ndan sözleşmemize aldığımız özel bir hüküm sözleşmede yer almaktadır. Bu özel hüküm de yine sözleşmenin 5/4 maddesinde yer almaktadır ve der ki, “90 gün gecikme olmadığı müddetçe ödemeler ihlal teşkil etmez”. Zaten baktığınız zaman bir takım basın organlarında bu 90 günlük süreden bahsedildiğini göreceksiniz. Şimdi hemen şunu belirteyim, Franck Ribery’e Türkiye’ye gelişinden bu yana çeşitli tarihlerde, çeşitli ödemeler yapılmıştır. Bunları tek tek size sunabilirim ama gereksizdir. Neden gereksizdir, çünkü 30 Mart 2005 tarihi itibariyle Franck Ribery’nin, şu anda da yanımda getirdiğim, kendi imzasını ve beyanını taşıyan “Galatasaray Spor Kulübü’nden 30 Mart 2005 tarihi itibariyle herhangi bir gecikmiş alacağı olmadığını” açıkça belirttiği bir ibranamesi bulunmaktadır. Şu anda hepimizin kolaylıkla saptayabileceği gibi 30 Mart 2005 tarihi itibariyle herhangi gecikmiş bir alacağı bulunmayan bir kimsenin 90 günlük süre dolmadan, yani 5/4 maddesinde yer alan “ihlal” şartını oluşturacak 90 günlük süre dolmadan bir sözleşme ihlalinden bahsetmesi mümkün değildir. Parmak hesabıyla yaparsak 90 gün Haziran ayının sonunda dolmaktadır. Yani şu anda sözleşmeyi sürekli ihlal nedeniyle feshettiğini ileri süren tarafın iddia ettiği husus, biz bütün ödemeleri tamamen gerçekleştirdik ama şu anda gerçekleştirmemiş olsak bile bugün itibariyle henüz 90 günlük süre dolmadığı için söz konusu değildir. Ama yine açıkça söyleyeyim, Galatasaray Spor Kulübü’nün Franck Ribery’e bir tek kuruş gecikmiş ödemesi söz konusu değildir. Franck Ribery’nin Haziran ayı sonuna kadar olan bütün ödemeleri zaten yapılmış durumdadır. Şimdi bütün bu gelişmeler Fransız avukata, FIFA’ya ve Fransa Futbol Federasyonu’na bildirilmiştir. Yine bütün bu gelişmeler bizce Franck Ribery’i yanıltan ve yanlış yönlendirilen menajerine de, menajeri olduğunu iddia eden kişiye de belirtilmiştir. Ki bu menajeri olduğunu iddia eden kişi sürekli kulübümüze Franck Ribery’nin menajeri olduğu iddiasıyla yazılar yazmaktadır. Kendisinden bu menajerliğini kanıtlaması konusunda talep ettiğimiz belge ise henüz bize ulaşmamıştır. Biz Franck Ribery’nin menajeri olduğu iddiasına karşılık olarak, “Bize bunu kanıtlayın ki, sizinle görüşebilelim” dediğimizden beri kendisi bize böyle bir belge göndermemiştir. Bizim Franck Ribery’nin transferi sırasında menajer olarak tanıdığımız ve transferi gerçekleştiren John Bico’dur. Ve şu anda hali hazırda bunun değiştiğini gösteren bir belge de bizim elimizde mevcut değildir. Eğer yine basına intikal haberlere bakarsanız, John Bico’nun yani transferi gerçekleştiren menajerin bu konudaki beyanı da, Olympique de Marseilles Kulübü’nün doğrudan doğruya duvara çarptığıdır. Çünkü açıkça John Bico demektedir ki, “Sözleşmedeki şartları benden daha iyi bilecek kimse yoktur”. Tabii o herhalde Fransız tarafı için söylüyordur bunu, Türk tarafında ondan daha iyi bilenler olduğu açık. Ama bu sözleşme şartları çerçevesinde de, sözleşmenin bugün itibariyle fesh edilmesinin mümkün olmadığını söylemektedir. Birşeyi daha açıkça belirtmek gerekir. Tabii ki, hiç kimse, hiç bir sözleşme ile zorla bağlı tutulamaz. Bunun önlemi olarak da Galatasaray Spor Kulübü, Franck Ribery ile sözleşmesini yaparken futbolcunun başka bir kulüple sözleşme yapmak arzusu oluşursa bu arzuyu değerlendirebilmesi için kendisine 10 milyon avroluk bir bonservis bedeli koymuştur. Yani futbolcu eğer bir başka kulüple anlaşmak istiyorsa, bu yolu seçiyorsa Galatasaray Spor Kulübü’ne en az 10 milyon avroluk bir bedelin bonservis olarak ödenmesi gerekir. Ama hemen belirteyim bu özel olayda ödenecek bedel 10 milyon avro ile sınırlı kalmayacaktır. Çünkü genel hukuk prensipleri çerçevesinde bir kimsenin bir başka kimseyle ile olan sözleşmesini feshedeceği zaman asgari özen gösterme borcu vardır. Yani karşısındakine maddi ve manevi zarar vermemeyi gözetmek zorundadır. Kaldı ki böyle gerçekleşmemiş, aslı olmayan beyanlarla haksız olarak sözleşmeyi feshedip, bir taraftanda çok haklı olduğuna dair beyanlarla görüş uyandıran kimse karşısındakine maddi ve manevi zarar verdiği yönünden çok açık bir şekilde hukuki açığa düşmüş demektir. Kısaca söylemek gerekirse, bugün itibarı ile yapılacak başvurularla kulübümüz Franck Ribery’nin avukatından; çünkü avukatın bu sözleşmedeki şartları kural olarak biliyor olması gerekir çünkü Fransız hukukunda da avukatın özel sorumluluğu vardır müvekkilini yanlış yönlendirdiği takdirde. Yine Franck Ribery’nin menajeri olduğunu iddia eden kişiden kulübümüzün uğradığı maddi ve manevi zararlar, her ne olursa olsun bu gelişmeler nasıl neticelenirse neticelensin ayrıca talep edilecektir. Şunu da belirteyim bu kimseler böyle bir tazminata mahkum oldukları takdirde bunu ödeyemezlerse futbolcunun yeni anlaşma yapmış olduğu kulüp FİFA Talimatları gereğince bir ay içinde bu tazminatları da ödemek zorundadır. Özetle hukuki durum, Ribery’nin pozisyonu budur.

Mehmet Helvacı daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı:


- Galatasaray daha önce FIFA'da dava kazandı mı? Basın toplantısını neden Başkan ya da 2. Başkan düzenlemedi?


Galatasaray FIFA’da en azından ben Yönetim Kurulu Üyesi olduğumdan beri iki tane dava kazandı. Geçmişte kazanılan davaları söylemiyorum. Felipe konusunda, hangi şartlar gerçekleşti neler yaşandı bilmiyorum. Buna cevap vermek istemiyorum.

Galatasaray Spor Kulübü’nün prensipleri ve etiği gereği, her konu uzmanı tarafından halledelir. Galatasaray Spor Kulübü’nde hiç bir iş bir kişiye ait değildir. Şu an benim burada bulunuyor olmam tamamen Yönetim Kurulu kararına dayalıdır. Benim bundan sonra bu işle ilgili yapacaklarım ve de girişimlerim yine Yönetim Kurulumuz’un bu konuda alacağı kararlarla oluşur. Galatasaray Spor Kulübü’nün diğer Yönetim Kurulu Üyeleri’nin davranışlarının da böyle olması gerekir.

Galatasaray taraftarları beni tanımıyorlarsa, demek ki Galatasaray bizim yönetimimizde bugüne kadar çok önemli bir hukuki sorun yaşamamıştır. O sebeple tanımıyorlardır. Bugün bu hukuki sorun bence halledebileceğimiz ama önemli bir sorundur. Onların da beni tanımaları için ve sizin deyişinizle beni aktif bir yönetim kurulu üyesi kılmak için yeterlidir.

Galatasaray taraftarlarının duygularını anlıyorum. Ben de en az onlar kadar taraftarım. Ama onlardan şunu anlamalarını istiyorum. Bu hukuki bir süreçtir. Bu süreçte hukukçular dışındaki kişilerin beyanda bulunması hukuki sürece zarar verir. Çünkü burada sorulacak herhangi bir soruya verilecek herhangi bir cevap Galatasaray aleyhinde delil olarak değerlendirilebilir. Bu sebeple Galatasaray tarafatarları beni karşılarında görmek istemiyorlarsa üzülürüm. Ama anlayışla karşılasınlar; benim burada bulunmam tamamen Galatasaray Spor Kulübü’nün çıkarlarını korumak içindir.


- Sizce Ribery niye böyle birşey yapmıştır?

Bu soruya cevap vermek zor çünkü Ribery’nin iç dünyasına ilişkin. Ancak daha öncede söyledim; Ribery’nın bizce bunu yapmış olmasının nedeni yönlendirilmiş, suistimal edilmiş olmasıdır. Bu yine FIFA talimatları çerçevesinde önemli bir suçtur. Bütün bunlar önümüzdeki günler içerisinde değerlendirilecek, açığa çıkacak ve sizlere çok net bir biçimde göreceksiniz.

Ribery’nin daha öncede söylediğim gibi Galatasaray’dan tek kuruş gecikmiş alacağı söz konusu değildir. Sadece maç primleri değil Haziran sonuna kadar bütün alacakları, tamamen ödenmiştir. Zaten böyle bir gecikme yoktu ancak Haziran ayı sonuna kadar olanların tamamı da ödenmiştir.

Biz Galatasaray olarak, Ribery’nin yönlendirildiğini düşünüyoruz. Bunu düşündüğümüz için de futbolcuyla aramızda bir sorun olmadığı inancı içerisindeyiz. Bu sebeple maksadımız 10 Milyon Euro ya da biraz evvel bahsettiğim tazminatları almak değil. Maksadımız futbolcumuzu geri almak ve Galatasaray’da oynamasını sağlamaktır. Asıl amacımız Ribery’nin geri dönüşünü ve yeniden oynamasını sağlamaktır. Yoksa zaten hukuki süreç bakımından inamayacağınız derecede haklıyız. İş o noktaya gelirse, 10 Milyon Euro’luk tazminat üzerinde hiçbir pazarlık yapmayı düşünmeyeceğimiz gibi sadece bu 10 Milyon Euro ile yetinmeyi de düşünmüyoruz. Ayrıca uğradığımız diğer maddi ve manevi zararlar bakımından ilave davalar açacağımızı başta söyledik.

Fransız avukatın bize yönelttiği talep tamamen haksızdır, yanlıştır. Hukuk nezdinde yok hükmündedir. Galatasaray Spor Kulübü açısından bu konuda herhangi bir sorun sözkonusu olamaz. Galatasaray bugüne kadar hukuki haklarını korumayı nasıl becerdiyse, futbolcunun geri gelmesi aşamasını da aynı özenle çözecek durumdadır.

Biz Ribery’nin bu şekilde bir iradesi olmadığını düşünüyoruz. Ama elbette Galatasaray’ı istemeyeni biz hiç istemeyiz. Bunu taraftarımızın da isteyeceğini zannetmiyorum. Galatasaray’da oynamayı istemeyen bir oyuncuyu taraftar arzu eder mi? Ben de taraftarım ben arzu etmem. Şu an itibarıyla bizim elimizdeki bilgiler, Ribery’nin konuyla doğrudan ilgisinin olmadığı, çok haberdar olmadığı ve yönlendirildiği şeklinde. Zaten dikkat ederseniz beyanlarımı da bu çerçeve üzerinde yapıyorum. Zaten aksine inanıyor olsak, bizdeki bilgi bizi istemediği yönünde olsa bütün bunları söylemem.

Bahsettiğim hukukçu Patrica Mayersuer ve menajer ise Bruno Heiderscheid. Heiderscheid için bizim tanımadığımız değil, bize kendisini tanıtmayan diyelim. Çünkü biz kendisine ısrarla “eğer yetkiliyseniz, yetki belgenizi gönderin” talebinde bulunuyoruz. Herhangi bir cevap alamıyoruz. Bu çerçevede hukuki olarak onun yetkili olduğunuzu düşünmemize neden olacak birşey yok. Bruno Heiderscheid’ın Song’la ilgili yaptığı açıklamanın doğru olabileceğine inanmıyorum. Müsade ederseniz hukuki sorun doğurmamış futbolcuların sözleşmeleriyle ilgili bilgi vermeyeceğim. Ama size özetle şunu söyliyeyim; bir futbolcunun sözleşmesinde olan bir şeyin diğer futbolcuların sözleşmesinde olmamasını düşünmek çok doğru değil.

Herhangi bir hukuk problemi çözümünde ben zaten öncelikle kendimi karşı tarafın yerine koyar, onun yerinde olsam ne yapar nasıl davranırdım onu düşünürüm. Ona rağmen eğer sonucu bulabiliyorsam ve haklı bir sonuç olarak görüyorsam kendi müvekkilime önerirdim. Bir şeyi düzelteyim, biz Ribery’i pahalıya satmaya çalışmıyoruz. Maksadımız bu değil. Israrla söylüyorum, Ribery’inin yönlendirildiğini düşünüyoruz ve geri getirmek için elimizden gelen herşeyi yapacağız. Ama sizin söylediğiniz gibi Ribery Galatasaray’da oynamak istemediğini söylerse; o zaman tabii bunun bir bedeli var. Bu bedeli; Olyimpque de Marseille, Ribery, Ribery’nin avukatı ve manejeri olan şahıs ödeyecektir. Bütün girişimler şu an itabariyle yapılmıştır.

Herkese teşekkür ediyorum. Taraftarlarımızdan da bize güvenmelerini ve serin kanlı hareket etmelerini istiyorum. Çünkü bu öyle hemen kolaylıkla oluşturulacak bir süreç değildir. Biraz sabırlı olurlarsa, en iyi sonucun Galatasaray tarafından alınacağını; Galatasaray’ın bu tecrübeye bu kaliteye sahip olduklarını bildiklerini düşünüyorum.
 

mayday_

Üye
    Konu Sahibi
FIFA'dan ilk hamle!

Franck Ribery'nin Marsilya'ya imza atmasının ardından konuyla ilgili soruşturma başlatan FIFA, Türkiye Futbol Federasyonu'na başvurdu. FIFA yetkililerinin TFF'ye faks çekerek, Galatasaray'ın, Ribery'yle yaptığı anlaşmanın detayları hakkında bilgi istedi. Futbol Federasyonu Hukuk Kurulu'nun konuyla ilgili çalışmalara başladığı ve sözleşmeyi kapsamlı bir şekilde inceledikten sonra FIFA'ya konuyla ilgili net görüşünü bildireceği ifade edildi.

"Davranış bozukluğu var"

Sportif direktör Bülent Tulun ise, ülkesinde Fransız futbolcuyla yaptıkları görüşmeden detaylar aktardı. TRT 1'deki Futbolvizyon adlı programda konuşan Tulun, "Ribery, haziran ayı maaşını da alarak, ülkesine döndü. Galatasaray'da toplam 120 gün kalan bir oyuncunun ödemesi, 105 gün nasıl gecikir!" diyerek tepki gösterdi. Ribery'yle yaptığı görüşmedeki tespitlerini de açıklayan Tulun şunları söyledi: "Davranış bozukluğu içinde olduğu çok belli..."

"Menacer Bruno kaçtı"

"Galatasaray'da oynadığı süre içerisinde mutlu olduğunu söylemesine rağmen, çok sağlıklı bir görüntü çizen bir oyuncumuz değildi. En büyük üzüntüm, bu kadar kaliteli bir oyuncunun kandırılarak futbol hayatını risme atmasıdır. Kaldı ki, onu Marsilya'ya götüren menacer Bruno Heiderscheit, artık bu oyuncuyla ilgisi olmadığını deklare etti. Olayın nereye gittiğini farketti ve kaçıyor. Ama peşini bırakmayaacağız. Yaşanan durumun cezasını çekecek."
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt