Türk Mitolojisinde Ejderhalar

Sponsorlu Bağlantılar

Baydırman

Baydırman

Moderator
    Konu Sahibi
Türk Mitolojisinde Ejderhalar
Eski Türk inançlarında ejderhalar kâinatı yaratan ve koruyan varlıklar olduğu için Türk mitolojisi ve Türk inanç tarihi açısından önemli bir yer oynamaktadırlar. Efsane ve inançlara göre kâinat bir veya birkaç ejderhanın etrafında döner ve evreni koruyup yönetmektedirler. Bu ejderhalar kanatlı, kanatsız, ateş püsküren, yılan ve sürüngene benzeyen, kötü vahşi veya iyi kalpli gibi sıfatlarla ayrılmıştır ve güçlü yapılarıyla tanınmaktadırlar.

Rivayetlere göre ejderhalar halk arasına karışırken yılana dönüşür ve gizlenirler bunun sebebi tanınmamak ve insanoğlunu denetlemektir. Ejderhalar eski mitolojik eserlerden günümüze kadar ulaşmış, modern bilim kurgu ve fantastik eserlerde kendine yer bulmuştur. Ejderha figürünün temelinin Orta Doğu ve Orta Asya’ya dayandığı düşünülmektedir. Türklere ait şarkılarda, şiirlerde, hiktâyelerde, efsanelerde karşılaşılmıştır.

Ejderha ismi Farsça bir kelime olan ''ajdahak'' kelimesinden Türk mitolojisine ejderha olarak girmiştir. Daha sonra bu mitolojik figür batıda da kendini göstermiş ve filmlerde rast geldiğimiz ''dragon''a evrilmiştir. Dragon, Yunanca kökenli bir kelime olan ''drakon'' isminden türemiştir. Türk ve Çin mitolojilerinde bolluk, bereket, güzellik, şifa gibi kavramlar ile sembolleşen ve simgeleşen ejderhalar, batı uygarlıklarında kötü kalpli, zalim, saldırgan ve düşmancıl bir şekilde sembolleşmiş ve batı eserlerinde yaratık olarak yer almıştır.

Türk Mitolojisi'ndeki bazı ejderhalar:

Türk Mitolojisi'nde acunun yani dünyanın bir/birden çok ejderhanın etrafında evrildiği düşünüldüğü için ejderha figürüne ''eviren'' de denirdi. Bu kelime sonrasında evrildi ve ''evren'' olarak anılmaya başlandı. Bu yüzden evren kelimesi ''kâinat, her şeyi kapsayan, acun'' anlamlarıyla bilinir ve etimolojik olarak ''ejderha'' kelimesine dayanır.

Ebren: Evren veya eviren diye bilinen Türk Mitolojisi'ne göre kainatın yaratıcısı ve insanüstü varlık olan sembolik ejderhadır. Dev bir sürüngendir ve kanatlıdır. Kötü kalplidir ve haraç keser. Suyu elinde tutar. Su yaşamın kaynağı olduğu için aynı zamanda yaşamın haracını da keser. Bazı masallarda ateşin içinde yaşar, bazı masallarda yeşil ormanda, bazen yeraltında yaşayıp hazinesini korur. Bazen denizlerde hüküm sürer. Kısacası Türk mitolojisinde yaşamın ve ölümün, kötülüğün ve iyiliğin efendisidir.

Yelbegen: Celbegen diye de bilinen bu ejderha kötü kalpli ve zalimdir. Yedi başlı, heybetli ve korkunç bir ejderhadır. Yeraltının ve kötülüğün tanrısı Erlik Han tarafından sapkınlaşan ve azgınlaşan insanoğlunu yeraltına kaçırması için görevlendirir. Bu duruma karşı çıkan Alıp Manaş, Yelbegeni tek parmağıyla devirir ve yelbegenin kaybetmesine sebep olur.



Bükrek ve Sangal: Türk ve Altay mitolojisinde önemli bir yerde bulunan, birbirleri ile dokuz yıl savaşan, iki kadim ejderhadır. Görünümleri ve felsefeleri açısından Yin-yang’ a benzetilir.

Bükrek, ''Bukra'' ve ''Bükre'' olarak da bilinir. İsmini bükülen ve kıvrılan anlamına gelen “bük” kökünden almıştır. Efsaneye göre Bükrek yedi denizi birleştiren büyük denizde yaşayan iyi kalpli, zararsız, yardım sever ejderhadır. Kertenkeleye benzer ve kanatları yoktur. Onun yerine güçlü pençeleri ve çok güçlü sesi vardır. Düşmanı Sangal’a karşı insanlığın tarafında, dokuz yıl savaşıp, Sangal’ın zulmü ve eziyetine son vermiştir. Dokuz yıl süren savaşa rağmen insanlık tarafından ötekileştirilip dışlanmıştır. Bunun üzerine yorulan ve yaralanan Bükrek, geldiği büyük denize geri dönmüştür. 1000 yılda bir dünyaya geri gelir, Sangal ile tekrar savaşır ve her seferinde yeniden kazanır.



Sangal ise Bükrek ile düşman olan, insanlara eziyet eden, insanlardan haraç alan, zulüm yapan kötü ejderhadır. Kanatlıdır, ateş püskürtür ve Od Denizi diye de bilinen ateş denizinde yaşar. Her 1000 yılda bir dünyaya iner. Bükrek ile savaşır ve her seferinde yeniden kaybeder.



Badraç: Türk ve Moğol mitolojilerinden olan Badraç'a şaman hikayelerinde rastlanır. Çok güçlü ve neredeyse yenilmezdir. Yedi başlıdır ve öldürülmesi için yedi başının da kesilmesi gerekmektedir. Yedi baş kesilmediği taktirde her kesilen baş yerine yenisi çıkar. Ağzından ateşler saçar ve derisi zırhlı bir pul ile kaplıdır.
 

Benzer Konular



Üst Alt