Osmanlıda eğitim

Sponsorlu Bağlantılar

FurkanBilge

Üye
    Konu Sahibi
Osmanlıda eğitim
Osmanlı’da eğitim
Osmanlı İmparatorluğunun klasik döneminde bilim ve eğitimin başlıca kaynağı ve en önemli müessesesi medreselerdi. Osmanlı medreseleri devletin kuruluşundan yirminci yüzyılın başlarına kadar faaliyetlerini sürdürmüştür. Medreseler, İslam geleneği çerçevesinde aynı esaslara bağlı kalmakla beraber, özellikle teşkilat bakımından Osmanlılarda birçok değişikliklere uğramıştır.
Orhan Bey’in (1326-1362) (ikinci Osmanlı sultanı) 1331’de İznik’te kurduğu ilk medreseden başlayarak bütün medreselerin, çalışmalarını destekleyen vakıfları vardı. Fatih ile Kanuni’nin kurdukları medreselerin vakfiyelerinde daha öncekilerden farklı olarak dinî (naklî) ilimlerin yanında aklî ilimlerin okutulması şart koşulmuştur.
Medreselerde din, ilim ve eğitim hizmetlerini yürütenlerin yanında bürokraside ve yargıda ihtiyaç duyulan idarî ve adlî personel yetiştirilmiştir. Müslümanların ilmî, dinî ve kültürel müessesesine, yani İlmiye’ye mensup olan ve sosyal ve iktisadî hayatın her yönünde önemli rol oynayan ulema, medreselerden yetişiyordu. Ulemanın iki yönlü vazifeleri vardı: İslam hukukunun yorumlanması ve uygulanması. Müftüler bu görevlerden birincisini, kadılar ise ikincisini yerine getiriyorlardı. İlmiye mensupları, İslam hukukunu ve Sultanî kanunları devlet işlerinde uyguluyorlardı. II. Mehmed (1451-1481) (Fatih) devrinden itibaren medreselerin sayılarının artması üzerine, bunların birbirlerinden ayrılmalarını kolaylaştırmak amacıyla derecelendirilmeleri yoluna gidilmiştir.



[SIZE=+1]Matematik ve astronomi önemliydi[/SIZE]
Osmanlı İmparatorluğunda astronomi ve matematik çalışmaları daima önem taşımıştır. Astronomi çalışmalarının temeli daha çok İslam Dünyası’ndaki çalışmaları esas alarak geliştirilmiş olup, yer merkezli sistem esas alınarak çeşitli araştırma ve çalışmalar yürütülmüştür. Astronomi ile ilgilenenler matematiğe çok önem vermişlerdir.
Osmanlılarda astronomi çalışmalarında, müslüman bir ülke olarak, vakit tayini konusu önem taşımıştır. Camilerde bu konuyla ilgi çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Buna bağlı olarak bazı camilerin avlularında muvakkithaneler vardır. Burada çalışanlar, yani muvakkitler müneccim başılar tarafından sınavla seçilen kişilerdir. Bunlardan meşhurları arasında Muvakkit Ali Üsküdar’da Gülnuş Emetullah Sultan Yenicamii’ndeki muvakkithanede görev yapmıştır. Yine muvakkithanelerden biri de Safranbolu’daki Köprülü Camii avlusunda bulunmaktadır.

[SIZE=+1]Adalet Osmanlı devletinin en belirgin özelliğiydi[/SIZE]
Osmanlı Cihan Devleti’nin en belirgin özelliği sorulsa buna belki de “Adalet üzerine kurulmuş bir devlet” denebilir. “Adalet mülkün temelidir” vecizesinin en fazla benimsenip uygulandığı bir tarih dönemi sorulsa bunlardan önde gelen birinin Osmanlı Devleti olduğu tereddütsüz söylenebilir.
[SIZE=+1]Tarihin en eşitlikçi devleti Osmanlıydı [/SIZE]Osmanlı Devleti belki de tarihin en eşitlikçi bir devlet ve toplum yapısı gerçekleştirmiştir. Irkçılık, etnik ayrımcılık söz konusu değildi. Esas olan bilgi ve liyakatti. Hangi ırktan olursa olsun layık olan, devletin en üst kademesine kadar çıkabilirdi. Bundan dolayıdır ki meşhur İngiliz düşünür ve tarihçisi Arnold Toynbee Osmanlı Cihan Devleti için “Tarihin En Büyük Cumhuriyeti” gibi dikkat çekici bir teşhis koymuştur. Sayı:245Bölüm:Hayatın İçinden
 
danger03

danger03

Üye
bilgi için emeğine sağlık
 


Üst Alt