MantiĞin TarİhÇesİ

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Albert Einstein

Albert Einstein

Üye
    Konu Sahibi
MantiĞin TarİhÇesİ
ristoteles, Ege Denizi'nin kuzeyinde bulunan Stageria'da doğmuştur. O dönemde, Stageria'da İyon kültürü egemendir ve Makedonyalıların buraları istila etmeleri bile bu durumu değiştirmemiştir. Bu nedenle Aristoteles'e bir İyonya filozofu denilebilir.
????:



Aristoteles, Organan adlı altı kitabında mantık konularını incelemiştir. Aristo bu kitaplarda terimler, akıl yürütmeler ve çeşitli ispat şekilleri üzerinde durmuştur. Akıl yürütme şekillerinden en çok kıyasa önem vermiştir.

Aristo’dan sonra Stoacılar mantık konularıyla uğraşmışlardır. Stoacılar mantığı şekille ve dille ilgili bir bilim haline getirmeye çalışmışlardır.

Gerek İslam dünyasında gerek Avrupa’da Aristo’nun mantık anlayışı yüzyıllar boyunca egemen olmuş ve Aristo tek otorite olarak benimsenmiştir.

İslam ( Arapça), Allah'ın insanlara Hz. Muhammed aracılığı ile gönderdiği son ilahi dindir.

Arapçada seleme ( Allah’a tamamen bağlanmak) kökünden gelen İslâm sözcüğünün Türkçe anlamı "Allah’a ve onun buyruklarına kayıtsız şartsız inanan" demektir. Bu kelime aynı zamanda, Hz. Muhammed aracılığıyla ilkeleri bildirilen ve Müslüman adı verilen (Arapça İslâmlığı kabul eden anlamına, müslim'den) 600 milyon insanı bünyesinde toplamış büyük bir dinin de adıdır.

Çok kısa bir süre içinde bütün dünyaya yayılan İslâm dini, bu hızlı gelişmesini özellikle, ilk mensuplarının savaşçılık yeteneğine borçludur. Endonezya'dan İspanya ve Güney Afrika'ya kadar bu din, çok değişik uluslar ve kavimler arasında, ilgi çekici ve şaşılacak bir kültür birliği kurmayı da başarmıştır.

Avrasya olarak bilinen eski dünya kıtasının batısındaki büyük yarımada olan Avrupa, Sami dillerde Erep (yahut Irib) Güneşin Battığı taraf anlamına gelir. Fenikelilerden Yunanlılara geçen bu ad, Yunanca'da Europa olmuş ve Ege Denizi'ne göre batıda bulunan ülkelere bu ad verilmiştir.

Kapladığı alan yönünden Okyanusya'dan sonra en küçük 2. kıta olan Avrupa; batıda Atlas Okyanusu, kuzeyde Kuzey Buz denizi ve Atlas Okyanusu, güneyde Akdeniz ve doğuda Asya kıtası ile çevrilidir. Avrupa kıtası güneyde Afrika kıtasına oldukça yaklaşır ( Cebelitarık boğazı 14 km). Güneydoğuda ise Asya ile hemen hemen bitişir ( İstanbul boğazı 0,7 km., Çanakkale boğazı 1,3 km.).

İslam dünyasında mantık çalışmaları Aristo’nun eserlerinin Arapça’ya çevrilmesiyle başlamıştır. Büyük İslam mantıkçıları arasında Farabi, İbni Sina, Fahrettin Razi ve Seyyid Şerif sayılabilir.

Batıda mantık çalışmaları da Aristo’nun eserlerinin Latince’ye çevrilmesiyle başlar. Ortaçağ Avrupa’sında Aristo mantığının büyük temsilcileri olarak Albertus Magnus, Thomas d’ Aquin, Pierre d’Espagne adları sayılabilir. Aristo’nun Avrupa’da egemenliği Rönesansa kadar devam etmiştir.

Rönesanstan sonra, doğa bilimlerindeki gelişmeler karşısında metod olarak Aristo mantığının yetersizliği ortaya çıktı.

Rönesans "Yeniden doğuş" anlamına gelen bir süreçtir. 15. yüzyılda başlayan bir süreç, aynı yüzyıl içinde bütün Avrupa'ya yayıldı. Bu yenilikte, Roma ve Grek başarılarının yeniden cezalandırılması istemi vardır. Rönesans şu temel anlayışlara dayanıyordu.

1)Yeryüzü ilgi çekici ve araştırılmaya değer bir yerdir,
2)İnsan güçlüdür ve bu gücüyle büyük başarılar elde edebilir,
3)İnsanın sürekli faal olması şerefli birşeydir ve
4)Gerçek güzeldir. Bu anlayışlara bağlı olarak da yaşadığımız dünya o kadar ilgi çekici bir yerdir ki, başka dünyaları düşünmenin hiçbir anlamı yoktur anlayışı hakimdir.

Rönesans döneminin yaratıcılığının esas yürütücü gücü tüccarlardır. Bunlar en karlı ticaretin hangi alanda olduğunu araştırdılar ve bu yoldan sağladıkları zenginlikleri sanat ve endüstri yeniliklerine yatırdılar. Rönesans; Floransa, Venedik, İngiltere, Portekiz, Hollanda gibi küçük kent-devletlerinde ya da metropollerde doğmuştur.

Aristo mantığının bel kemiğini oluşturan kıyasa Bacon ve Descartes karşı koydular. Kıyasın yetersizliğini göstererek yeni yollar aradılar. Düşüncelerin böyle bir yola yönelmesi bilimlerin gerek genel ve gerek özel metotlarının saptanmasına yol açtı.

Yeniçağ felsefesinde bilimlerde metot sorunlarının öneminin artması, özelikle öğrenim amacıyla yazılan mantık kitaplarında, mantığın asıl konularının ihmale uğrayıp, metot sorunlarının ön plana alınmasına neden olmuştur. Böyle bir tutum, mantığın yalnız metot olarak anlaşılmasının bir sonucudur.

Mantık bilimi 19. yüzyılın ikinci yarısında başka bir yönde gelişmiştir. Bu gelişme sembolik mantık alanında olmuştur. De Morgan ve S. Jevons’ın bu alandaki çalışmaları ile Boole Cebiri adı verilen ve mantığı matematiğe dayandıran bir sistem kurulmuştur. Sonraki çalışmalarda ise mantık matematikten bağımsız olarak ele alınmış ve matematiği yeni mantığa dayanarak temellendirme amacı güdülmüştür.????:




Önermeler Mantığı ile Niceleme Mantığından oluşan İki Değerli Mantık ilk olarak G. Frege tarafından kurulmuş, sonra da B. Russel ile A. N. Whitehead’in çalışmalarıyla bugünkü biçimini almıştır.

Çok değerli mantık sistemleri ilk olarak J. Luka***wicz ve E. L. Post tarafından kurulmuştur. Daha sonra H. Reichenbach “ Olasılık Mantığı” adıyla sonsuz sayıda doğruluk değerli bir mantık sistemi kurmuştur.

Daha sonraları “ Kiplik Mantığı “ , “Özdeşlik Mantığı”, “ Varlık Mantığı” kurulmuştur.

Günümüzde mantık matematiğe, doğa bilimlerine, eleştirel düşünme ve akılcı tartışmaya uygulanmaktadır.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt