Kızıla kaymanın anlamı

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Albert Einstein

Albert Einstein

Üye
    Konu Sahibi
Kızıla kaymanın anlamı
Kızıla kaymanın anlamı :
Günlük hayatımızda sık sık karşılaştımığımız olaylardan biriside " Doopler " olayıdır.
Siz yolda yürürken arkanızdan, içinden yüksek bir gürültüyle müzik sesi yayılan bir araba yaklaşmaktadır.Araba sizin yanınızdan geçip uzaklaşmaya başladıkça, arabadan kulağınıza gelen müziğin tonu boğuklaşmaya başlar.
İşte bu bir doopler olayıdır.Bu olayı şekille açıklamaya çalışalım.



A noktasında bulunan bir kimsenin kulağına gelen ses dalgalarının boyu, B noktasında bulunan bir kimsenin kulağına gelen ses dalgalarının boyundan daha kısadır.Dolayısıyla A noktasındaki kişi arabadan gelen müziğin sesini daha tiz olarak duyar.Fakat B noktasındaki kişi sesi biraz daha boğuk yani diğer bir deyimle biraz daha kalın olarak duyar.Yeşil ok arabanın ilerleme yönünü göstermektedir.
Dalgaların, yayıldığı kaynağın hızına bağlı olarak boyunun değişmesinin nedeni ise, dalganın bulunduğu ortamda ancak belirli bir hızla ilerleyebilmesinden dolayıdır.Durum böyle olunca ses kaynağının, hızına bağlı olarak hemen önünde oluşturduğu dalgalara yetişme durumu vardır.Kaynak durmadan dalga üretmekte, üretilen bu dalgalarda hemen önünde ilerleyen diğer dalgalara yetişmektedir.Dolayısıyla bir " Dalga sıkışması " meydana gelmektedir.Eğer ses kaynağı hiç hareket etmeseydi, A noktasındaki ile B noktasındaki kişiler sesi aynı tonda duyacaklardı.
Işıkta bir dalga hareketidir.Dolayısıyla ışık dalgalarını üreten bir kaynak eğer hareket halindeyse, bu kaynağın hemen önündeki ışık dalgaları sıkışmış, kaynağın arkasındaki dalgalar ise genişlemiş bir durumda olacaktır.
Galaksiler birer yıldız kümeleridir ve yıldızlar vasıtasıyla ışık saçarlar.Eğer bir galaksi hareket ediyorsa galaksiye önden bakan bir kimse galaksiden gelen ışığı mavi, galaksiye arkadan bir kimse ise galaksiden gelen ışığı kırmızı olarak görecektir.
Resimi büyültmek için tıklayın. Orjinal Boyut: 735x556
Teleskopla uzayın derinliklerine bir göz atma şansınız olsaydı gözlemlediğiniz galaksilerden gelen ışığı kızıla kayan bir tonda olarak görmiş olacaktınız.Kırmızı ışığın dalga boyu insan gözüyle görülebilen ışın en uzun dalga boyuna sahip olan ışıktır ve dalga boyu 7500 angströmdur.Mavi renk ise görünen ışığın en kısa dalga boyuna sahip ışık olup dalga boyu 4500 A dur.Bundan da anlaşılacağı gibi ne yöne bakarsak bakalım galaksilerin bizden uzaklaştığını görürüz.
Galaksilerin birbirlerinden uzaklaşmasının farkına varılmasından sonra evrenin genişlemekte olduğu anlaşılmıştır.Eğer evren patlayarak genişlemeye başladıysa, patlamadan arta kalan " Kozmik Radyasyon " un evrenin her yerinde sabit olması gerekirdi.Bu kozmik radyasyon 1965 li yıllarda iki amerikalı bilim adamı tarafından tesadüfen keşfedilmiştir.Bu kozmik artıklara bir örnek verecek olursak şu anda odalarımızın içine kadar giren ve televizyonlarımızda kar tanesi gibi cızırtılara neden olan ışınları verebiliriz.Bu artık radyasyonu gözönünde bulunduran bilim adamları özel geliştirilmiş teleskoplarla kainatın 3 boyutlu bir haritasını çıkarmıştır.
Çıkarılan 3 boyutlu haritalarda bilim adamları, gerçektende beklenildiği gibi evrenin her bölgesine eşit olarak dağılan bir radyasonun kalıntısını buldular.????:



Bu gelişmelerle birlikte " Big Bang " teorisi kesinlik kazanmaya başlamıştı.
Fizikçiler çalışmalarını dahada ilerleterek patlamanın hangi noktada başladığı üzerine hesaplamalar yapmaya başladı.????:



Ünlü bir fizikçi olan Stephen Hawking, evrenin başlangıç noktasının yani Big bang ' in büyük bir hassasiyetle hesaplandığını açıklamıştır.
Peki Big Bang hangi noktadan başlamıştır ?
Fizikçilerin, Big Bang'in bir tekillikten meydana geldiğini matematiksel olarak ortaya koymaları ise oldukça şaşırtıcıdır.


Yapılan hesaplamalar neticesinde evrenin patlama noktasındaki kütlenin bir nokta olduğu sonucuna varılmıştır.
Noktanın fiziksel anlamı ise " 0 " hacimdir.Yani " Mo " başlangıç kütlesini belirtmek üzere Mo = 0 çıkmıştır.Bunun anlamı ise içinde yaşadığımız evrenin başlangıç noktası bir hiçliktir.Yani yoktan yaratılmıştır.
Big Bang'in kesinlik kazanmasından sonra galaksilerin neden birbirlerinden uzaklaştığı anlaşılmıştır.Büyük patlama neticesinde herbir atom ve ardından oluşan herbir yıldız ve galaksiler birbirlerinden uzaklaşmaktaydılar.Galaksiler birbirlerinde uzaklaştığından dolayı teleskoplar hangi galaksiye çevrilirse çevrilsin, galaksilerden gelen ışıklar daima kırmızı olarak görülür.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt