Işın, ışık ve çeşitleri

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Albert Einstein

Albert Einstein

Üye
    Konu Sahibi
Işın, ışık ve çeşitleri
Işın

Atomların yaydığı çok hızlı dalga veya tanecikler. Işık, gözle görülen ışınlar yayar; ama ışığın içinde gözün göremediği ışınlar da vardır; bunlar ya dalga boyu çok kısa olduğu için (morötesi ışınlar) ya da dalga boyu çok uzun olduğu için (kızılaltı ışınlar) gözle görülemez.????:




Morötesi ışınlar, derine girebilen yıkıcı ışınlardır (en tehlikelilerini atmosfer durdurur). Güneş'e çıplak gözle bakıldığında gözleri etkiler ve Güneş çarpmasına yol açar. Buna karşılık, bu ışınlar vücutta kemiklerin ve dişlerin gelişmesi için gerekli D vitamininin oluşumuna yardımcı olur. Hastahanelerde bu ışınlar besinleri sterilize etmekte kullanılır. Flüorışıl maddeler, morötesi ışınlarla birleşince çıplak gözle görülebilen ışık yayar.

Kızılaltı ışınlar, Güneş'in gönderdiği ışınların büyük bölümünü teşkil eder. Morötesi ışınların tersine, bunlar atmosferde durdurulmaz. Fotoğrafçılıkta, geceleyin veya sisli havada resim çekmek için kızılaltı ışınlara duyarlı plakalar kullanılır. Bu ışınlar, değişik oranda soğuruldukları için laboratuvarlarda kimyacılar tarafından bazı maddelerin analizinde de kullanılır.

X ışınlarını da Güneş yayar. Bunlar tehlikelidir ama hava tarafından durdurulur. Bunlardan özellikle hastalıkların tedavisinde (radyografi) yararlanılır.

Taneciklerden (elektronlar, protonlar v.b.) oluşan kozmik ışınlar, Evren'in derinliklerinden gelir. Atmosferden doğru bir çizgi halinde geçerek toprağa saplanır, 30 metre derine iner. Bu ışınların sayısı pek çoktur; her gün, 100,000'e yakın kozmik ışın vücudumuzdan geçerse de en ufak bir zarar bile vermez.

Radyoaktif ışınlar. Radyoaktif cisimlerin atomları, birkaç çeşit ışın çıkartır: alfa (?) ışınları pozitif elektrik yüklü taneciklerden, beta (ß) ışınları negatif yüklü taneciklerden oluşur; gamma (?) ışınlarıysa elektromagnetik dalgalardır.



Katot Işınları

İri bir lambanın içerisinde (katot tüpü) boşlukta hızlandırılmış elektronlardır. Bunların her biri tüpün dibine sürülmüş gazışıl sıvıya çarpınca, Küçücük bir şimşek çakar: televizyon görüntüleri işte bu ışıklı noktacıklardan meydana gelir.




Işık
Doğal ışık, Güneş'ten gelir; aydınlanma araçlarının sağladığı ışık ise yapay ışık adını alır. Işık ışınlarından söz edilir, çünkü ışık, düz çizgi halinde yayılır ve bu, karanlık bir odaya küçücük bir delikten giren Güneş ışınıyla kanıtlanabilir. Gerçekte ışık, titreşimler halindeki küçücük cisimciklerin bir bütünüdür. Hertz dalgalarıyla ve tıpta kullanılan X ışınlarıyla (radyografi) aynı niteliktedir. Ancak, dalga boylarında fark vardır: radyoelektrik dalgalar metre veya santimetre olarak ölçülürken, ışık dalgaları daha kısa, X ışınları dalgalan ise mikroskobiktir. Hepsi de eşit hızla yayılır.

Gözlerimiz ışığı görür, öteki ışınları göremez; bununla birlikte ışığın renk biçiminde beliren dalga boylarını ayırt edebilir.




Soğurma ve Yayınlama

Işık ışınları, herhangi bir yüzeye düşünce, kısmen soğurulur, kısmen de her yöne geri gönderilir, yani yayınır. Eşyanın rengi, yaydıkları ışığa bağlıdır. Sözgelimi, bir portakal, rengini, kabuğunun bütün ışık ışınlarını soğurup sadece yaydığı renkten alır. Aldığı bütün ışığı olduğu gibi yayan cisimler, beyaz görünür.

Bunun tersine, aldığı bütün ışık ışınlarım soğuran cisimler de vardır. Kuramsal olarak bunların hiç görünmemesi gerekirdi, ama gerçekte görünür. Çünkü soğurma hiç bir zaman tam olmaz ve cisimler kendilerini çevreleyen renkli bölgeden ayırt edilir. Bunlara siyah cisimler denir.

Nihayet, âdi cam veya su gibi bazı cisimler de renksiz görünür ve bunlara saydam denir, çünkü ışığı soğurmadan da, yaymadan da içlerinden geçirir. Bu cisimler arasında bazıları ışık ışınlarını saptırabilir: bu da, optikte çok yararlanılan kırılma olayıdır.



Fosforışı ve Flüorışı

Bazı maddeler göze görünmeyebilen ışınları (sözgelimi X ışınlarını) aldıkları zaman, ışık saçma özelliğine sahiptir. Bu olaya flüorışı denir.

Fosforışı ise bir bakıma, uyarıcı ışınların yok olmasından sonra da süren bir flüorışı olayıdır. Böylece karanlıkta, ateşböcekleri ve bazı mikroskobik deniz hayvanları fosforışı yoluyla ışık saçarlar.



Morötesi ve Kızılötesi

Işıktan söz ettiğimiz zaman ancak gözlerimizin duyarlı olduğu renkleri, yani gökkuşağının renklerini düşünürüz. Ama görülebilen ışık dalgalarından daha uzun (kızılötesi) ve daha kısa (morötesi) dalgalar da vardır. Bu ışınlar da ışık adına hak kazanmıştır. Güneş önemli bir morötesi ışık kaynağıdır. Dünya atmosferi kendisine ulaşan morötesi ve kızılötesi ışınların çoğunu yutar; atmosferden geçmeyi başaran ışınlar bize Güneş yanığı rengini verir veya Güneş çarpmasına yol açar. Kızılötesi ışınlara gelince, bunlar ısı ışınlarıdır. Morötesi ışınlar gibi, bulutlar tarafından durdurulmaz ve gök bulutlu olduğu zaman bile Dünya, Güneş'in ısısını alabilir.



Morötesi

Morötesi ışınlar tıpta birçok hastalığın tedavisinde (özellikle raşitizm-kemik hastalığı), küçük dozlarda kullanılır, çünkü organizmanın bazı dokularının gelişimi ve onarımı için mutlaka gerekli olan kimyasal tepkileri kolaylaştırır. Yüksek dozda verilecek olurlarsa güçlü mikrop öldürücüleridir; laboratuvarlarda âletler çok zaman morötesi lambalarla sterilize hale getirilir.



Kızılötesi

Kızılötesine duyarlı levhalar ya da filimler kullanarak karanlıkta veya sis içindeki eşyanın fotoğrafı çekilebilir. Birçok yapay uydu (özellikle meteoroloji uyduları) kızılötesi bulucularla donatıldıklarından, gündüzde, gecede Dünya'nın fotoğrafını çekebilirler.????:






Mucize Denecek Bir Hız

Işık, akıl almaz bir hızla yayınır: bir saniyede 300,000 kilometre yol alır, yani Dünya'nın çevresini 7,5 defa dolaşır. Böylece Ay'a gidiş-geliş yolunu 2,5 saniyede alabilir.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular



Üst Alt