Zero
Üye
İlk Türk Astronota Isim Bulduk Sıra...
Aslında Türkiye’nin şimdiye kadar uzayda bir astronotu yoktu belki; ama bu, son beş yıldır sadece Türkiye’den değil, dünyanın pek çok ülkesinden gelen çocukların, uzay hayallerini Türkiye’de gerçekleştirmelerine engel olamadı.
Çünkü dünyanın beş uzay kampından biri olan “Uzay Kampı Türkiye”, 12 Haziran 2000'de İzmir’de açıldı.
Kaya Tuncer tarafından kurulan kampta öğrenciler, bir yandan uzay bilimleri ve teknolojilerini öğrenirken, problem çözme, zaman yönetimi ve takım çalışmasını da uygulamalı olarak gerçekleştiriyorlar.
Şimdi neredeyse bütün iş, Türkiye’nin ilk astronotuna verilecek Türkçe ismi bulmaya kalıyor.
Türk Dil Kurumu, uzaya gidecek ilk Türk’e “gök-men” ya da “uç-man” adının verilmesini önerdi, bile.
Bakalım Amerikalıların “astronot, Rusların “kozmonot”, Çinlilerin “taykonot” adını kazandırdıkları bu uzay sözlüğüne, Türkler hangi ismi hediye edecek?
Türkiye, uzay çalışmaları programı çerçevesinde 2020’ye doğru uzaya bir Türk astronot gönderilmesini içeren tarihi anlaşmayı ABD ile imzalamıştı.
Türk Genelkurmay Karargahı’nda temaslarda bulunan Amerikan Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcı Peter Flory ile Türk Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert, uzay çalışmalarında işbirliği yapmak üzere bir çerçeve anlaşması imzalamışlardı.
PİLOT SUBAYLAR GİDECEK
Buna göre NASA, Türkiye’nin uzay çalışmalarına eğitim ve teknoloji desteği verecek. İki ülke, uzay konusunda ortak projeler üretecek, insan gücü eğitimine öncelik verecek. Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı Uzay Dairesi uzmanları NASA’da eğitim görecek. Eğitim programı ile 2008’den itibaren ilk Türk astronotunun yetiştirilmesi için NASA’ya pilot subaylar gönderilecek.
Kendisi de Amerikan Hava Kuvvetleri’nde yıllarca savaş pilotluğu ve test pilotluğu yapmış olan Lindsey’i bu anlaşmadan haberdar edip, sordum:
“Gelecek sefer uzaya bir Türk meslektaşınızla gitmeye ne dersiniz?”
“Bu gerçekten harika olur! Tümüyle destekliyorum” dedi ve ekledi:
“Uzay İstasyonu’yla ilgili en güzel şeylerden biri, onun uluslararası tabiatı. Ne kadar çok ulus uzay konusunun içine girerse o kadar iyi. Eğer ülkeler, büyük bir uzay programında birlikte çalışıyorlarsa, onların aynı zamanda birbirleriyle savaşması gerçekten çok zor.”
(Sema Emiroğlu / BBC)
Çünkü dünyanın beş uzay kampından biri olan “Uzay Kampı Türkiye”, 12 Haziran 2000'de İzmir’de açıldı.
Kaya Tuncer tarafından kurulan kampta öğrenciler, bir yandan uzay bilimleri ve teknolojilerini öğrenirken, problem çözme, zaman yönetimi ve takım çalışmasını da uygulamalı olarak gerçekleştiriyorlar.
Şimdi neredeyse bütün iş, Türkiye’nin ilk astronotuna verilecek Türkçe ismi bulmaya kalıyor.
Türk Dil Kurumu, uzaya gidecek ilk Türk’e “gök-men” ya da “uç-man” adının verilmesini önerdi, bile.
Bakalım Amerikalıların “astronot, Rusların “kozmonot”, Çinlilerin “taykonot” adını kazandırdıkları bu uzay sözlüğüne, Türkler hangi ismi hediye edecek?
Türkiye, uzay çalışmaları programı çerçevesinde 2020’ye doğru uzaya bir Türk astronot gönderilmesini içeren tarihi anlaşmayı ABD ile imzalamıştı.
Türk Genelkurmay Karargahı’nda temaslarda bulunan Amerikan Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcı Peter Flory ile Türk Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Faruk Cömert, uzay çalışmalarında işbirliği yapmak üzere bir çerçeve anlaşması imzalamışlardı.
PİLOT SUBAYLAR GİDECEK
Buna göre NASA, Türkiye’nin uzay çalışmalarına eğitim ve teknoloji desteği verecek. İki ülke, uzay konusunda ortak projeler üretecek, insan gücü eğitimine öncelik verecek. Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı Uzay Dairesi uzmanları NASA’da eğitim görecek. Eğitim programı ile 2008’den itibaren ilk Türk astronotunun yetiştirilmesi için NASA’ya pilot subaylar gönderilecek.
Kendisi de Amerikan Hava Kuvvetleri’nde yıllarca savaş pilotluğu ve test pilotluğu yapmış olan Lindsey’i bu anlaşmadan haberdar edip, sordum:
“Gelecek sefer uzaya bir Türk meslektaşınızla gitmeye ne dersiniz?”
“Bu gerçekten harika olur! Tümüyle destekliyorum” dedi ve ekledi:
“Uzay İstasyonu’yla ilgili en güzel şeylerden biri, onun uluslararası tabiatı. Ne kadar çok ulus uzay konusunun içine girerse o kadar iyi. Eğer ülkeler, büyük bir uzay programında birlikte çalışıyorlarsa, onların aynı zamanda birbirleriyle savaşması gerçekten çok zor.”
(Sema Emiroğlu / BBC)