İhtiyar007
Üye
Ekli resimleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Ekli dosyalar
Eklentileri görebilmek için Giriş yap veya üye ol.
Öncelikle yanlış bir algı yaratmada çok başarılı olduğunuzu belirtmek istiyorum. Sizleri gerçekten tebrik ederim, bu işi çok iyi yapıyorsunuz. : Arkadaşım ilgili hadisin gerçek metninde süt ve sidik içmeleri gerektiği birlikte zikredilmiştir. Bununda nedenlerine girmek istemiyorum ama ne demek istediğimi umarım anlamışsındır.“Ureyne ve Ukeyle kabilelerinden bir grup Medine’ye gelerek Müslüman oldular. Medine’nin havası onlara dokununca Peygamber onlara deve sidiği içmelerini öğütledi. Adamlar develeri dağıttılar ve çobanı da öldürdüler. Peygamber onları yakalattı, ellerini ve ayaklarını kesti, gözlerini oydu, çölde susuz ölüme terk etti. Biz onlara su vermek isteyince, Peygamber bizi engelledi.”
(Buhari Tıp5/1, Hanbel 3/107,163)
- kutub-i sitte'de yer alan bir hadis(!)-
Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. (6-Enam-38)
-Kuran'da yer alan, Kuran'ın dinin tek kaynağı olduğunu ifade eden ayetlerden sadece bir tanesi-
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
-daha ayrıntılı açıklama isteyenlere-
hehe yanlış algı yaratmada iyiyim öyle mi gerçekten komikÖncelikle yanlış bir algı yaratmada çok başarılı olduğunuzu belirtmek istiyorum. Sizleri gerçekten tebrik ederim, bu işi çok iyi yapıyorsunuz. : Arkadaşım ilgili hadisin gerçek metninde süt ve sidik içmeleri gerektiği birlikte zikredilmiştir. Bununda nedenlerine girmek istemiyorum ama ne demek istediğimi umarım anlamışsındır.
Şimdi meselemize dönelim; Bu adamlar, peygamberimizin öğütü üzerine şifa bulup hastalıklarından kurtulmuşlar ve iyileşmelerinin ardından dinden dönmüşlerdi. Daha sonra ise, devlete isyan edip bozgunculuk çıkarmışlar, yan kesicilik yapmışlar, develeri çalmışlar ve çobanların gözlerine mil çekip vahşice öldürmüşler. Böyle bir durumda; Peygamberimizin bu adamları ödüllendirmesini bekleyemezsiniz öyle değil mi?
Ayrıca en önemli nokta şudur ki; Bu adamlar, peygamberimizin emriyle kısasa kısas olarak aynı cezaya çarptırılmışlardır.
arkadaşım sen harici misin? Şia mısın? Vehabi misin? Önce bunu açıkla... Sonra da bana şunu açıkla.Öncelikle şuna açıklık getirmeye çalışayım, yazdığın ayetlerde temel olarak kaçırdığın olay peygamberin Kuran'da yazanlar dışında bir şey söylememesi. Ki haşa söyleyemez de.(söylediğini iddia etmenin ne olacağını yazmama gerek yok sanırım) Kim peygambere itaat ederse rabbine itaat etmiş olur ayeti de Peygamber Kuran'ın vücut bulmuş hali(Kuran'da yazanlara tamamen uyduğu için mükemmel bir örnek) olduğu için sen ona uyarsan aslında Kuran'a ve Allah'a uymuş olursun anlamında. Yani Peygamber kendine Allah sıfatı yükleyip Kur'an dışında şeyler söylememiş. Kur'an(Allah) ne buyurduysa onu yapmış ve insanlara duyurmuş. Zaten peygamberin görevi de Allah'ın emirlerini kullara bildirmektir. Bu hadislere inanarak da Allah'ın dışında birinden emir alıyormuş gibi olursunuz ve bu da şirk koşmaktır. Ve bu hadislerin doğru olduğunu savunmak hem peygamberimize iftira hem de Allah'ın tek olduğunu inkar etmektir. Aşağıya da birkaç ayeti tekrar yazdım. Daha fazla tartışmak istemiyorum.
Bu Kuran, bana, sizi ve ulaştığı kimseleri uyarmam için vahyolundu. (6-Enam-19)
bu ayette peygamberimizin tek görevinin Kuran ayetlerini hala bildirmek olduğu gayet açık bence.
Kitap’ta hiçbir şeyi eksik bırakmadık. (6-Enam-38)
Allah size kitabı detaylandırılmış bir halde indirmişken Allah’ın dışında bir hakem mi arayayım? (6-Enam-114)
bu ayetleri de görünce tartışacak pek bir şey kaldığını sanmıyorum.
Son sözüm de budur. Herkes kendinden sorumlu benden bu kadar. İyi geceler, hayatta başarılar dilerim.