pRime.
Üye
Güldüren Dolmuş Minibüs Diyalogları
Bir sözlükte buldum, paylaşmak istedim.
yolcu: abi heykel'e çıkıyo mu? soför: yok abi, yanından geçiyo!
Yolcu: şöför bey mübarek bi yerde inebilir miyim?
Şoför: şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni...
yolcu: şöför bey şöyle mantıklı bir yerde inebilir miyim?
Şoför: kütüphanenin önü iyi mi abijim?
Yolcu: mükemmel bir yerde inebilir miyim?
(yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle birlikte söylenilenlere güler)
şöför kadını indirirken: buyrun size layık değil ama...
elemanın biri dolmuşa binmek üzeredir.
şöför: zafer mi? (meali: zafer plazaya mı gidiceksin?)
yolcu: hayır abi kemal benim adım.
Yolcu: pardon bu nerden gidiyor?
Şoför: asfaltan ablacım atla gel.
Yolcu: müsait bir yerde inebilir miyim?
şoför durmaz, yolcu daha da yüksek sesle bağırır.
müsait bir yerde inebilir miyim?!
Şoför: tamam, abla. müsait bir yer
arıyorum.
muavine bakan yolcu parayı uzatır.
Muavin: hanfendi burdan ne alınacaktı?
Yolcu: iki muavin, aman iki öğrenci...
Yolcu: abi köy mü ?
Şoför: hayır minibüs
Yolcu: dimi, bende diyorum niye bu kadar
küçük.
Yolcu: şoför bey biletim yok da... binip yoldan alsam?
Şoför: arka tarafa sor.
kahramanımız otobüsteki yolculara döner ve:
Yolcu: pardoooooooon! şeyy binebilir miyim acabaaaa?
Yolcunun dili sürçer ve:
Yolcu: şöfor bey müsait bir yerde inebilir misiniz?
Şoför: ne o abla, sen mi geçicen
direksiyona?!
Yolcu: ışıklarda inebilir miyim?
Şoför: ne o karanlıktan mı korkuyosun!?
Yolcu!?!
(bizzat ben şahit oldum ) Yolcu: kızılay ne kadar?
Şoför: gönlünden ne koparsa...
Umarım güldürebilmişimdir sizleri.
yolcu: abi heykel'e çıkıyo mu? soför: yok abi, yanından geçiyo!
Yolcu: şöför bey mübarek bi yerde inebilir miyim?
Şoför: şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni...
yolcu: şöför bey şöyle mantıklı bir yerde inebilir miyim?
Şoför: kütüphanenin önü iyi mi abijim?
Yolcu: mükemmel bir yerde inebilir miyim?
(yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle birlikte söylenilenlere güler)
şöför kadını indirirken: buyrun size layık değil ama...
elemanın biri dolmuşa binmek üzeredir.
şöför: zafer mi? (meali: zafer plazaya mı gidiceksin?)
yolcu: hayır abi kemal benim adım.
Yolcu: pardon bu nerden gidiyor?
Şoför: asfaltan ablacım atla gel.
Yolcu: müsait bir yerde inebilir miyim?
şoför durmaz, yolcu daha da yüksek sesle bağırır.
müsait bir yerde inebilir miyim?!
Şoför: tamam, abla. müsait bir yer
arıyorum.
muavine bakan yolcu parayı uzatır.
Muavin: hanfendi burdan ne alınacaktı?
Yolcu: iki muavin, aman iki öğrenci...
Yolcu: abi köy mü ?
Şoför: hayır minibüs
Yolcu: dimi, bende diyorum niye bu kadar
küçük.
Yolcu: şoför bey biletim yok da... binip yoldan alsam?
Şoför: arka tarafa sor.
kahramanımız otobüsteki yolculara döner ve:
Yolcu: pardoooooooon! şeyy binebilir miyim acabaaaa?
Yolcunun dili sürçer ve:
Yolcu: şöfor bey müsait bir yerde inebilir misiniz?
Şoför: ne o abla, sen mi geçicen
direksiyona?!
Yolcu: ışıklarda inebilir miyim?
Şoför: ne o karanlıktan mı korkuyosun!?
Yolcu!?!
(bizzat ben şahit oldum ) Yolcu: kızılay ne kadar?
Şoför: gönlünden ne koparsa...
Umarım güldürebilmişimdir sizleri.