Düş Hırkası ...

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
kum kзđiśi

kum kзđiśi

Üye
Düş Hırkası ...
Filiz Özdem'in Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan yeni romanı Düş Hırkası aklın öteki yüzüne düşüşü anlatıyor. Bir geçitten geçen onlarca insanın geçidin ortasında dükkân camekânlarıyla birkaç eski binanın çevrelediği avlunun birbirinin yanından geçerken farkında olmadan birbirine değen hayatların kitabı
Bir tabağa doldurulmuş bir avuç cam bilyenin birine dokunmak nasıl hepsini döndürür her dokunuşta bütün renkler nasıl yeniden değişirse ustaca bir araya getirilen kişilerin her birinin romana katılışıyla bütün metin de farklı bir renge bürünüyor.

Düş Hırkası'nda tesadüfen iç içe geçmiş ama aynı zamanda da birbirinden kopuk hayatların buluşmasında hem geçmiş ile şimdi harmanlanıyor hem de yazar kalabalığa karışmadan kente yukarıdan bakıp roman kişilerinin iç dünyalarının karanlık gizli dehlizlerinde dolaştırıyor bizi. Ayrıca bu iç dünyalar mekânlar ve nesneler arasında ustalıkla oluşturduğu görsellikle de anlatısına değişik bir boyut getiriyor.
Filiz Özdem'in gerçeklik ve düşün sınırlarında gezinen kâh birbirinin içinden kâh birbirinin kıyısından akıp giden hikâyelerle kurduğu bu roman delilik hatırlama yalnızlık manevi hasarlar intihar ve ölüm üzerine odaklanırken yazarın kendi deyişiyle bir "kaybetme" hikâyesi anlatıyor.

TADIMLIK
Onun arkasında suyun üstünde bilincinin dışında kalan zaman her biri yıllarca süren yirmi adımlık yolculuğunun zamanından koptu.
Suyun içinde bedeni hafifledi. Karanlık yavaş yavaş çekildi tatlı bir tirşe yeşile dönüştü çevresi. Mekân kocaman bir okyanus akvaryumuna benzedi. Bacaklarına kırmızı denizyıldızları değiyordu sarı turuncu mavi balık sürüleri geçiyordu. Üstünde üzüm salkımına benzer meyveler olan ağaçsı dev yosunlar salınıyordu. Bir sonbahar ormanı gibiydi. Yosunların arasından bir kadın zıpkın yemiş gibi fırladı ağzından hava kabarcıkları çıkıyordu gözlerini kocaman açmıştı ölüyordu... Yukarıdaki sandaldan sarkan çıplak bir adam suya daldırdığı küreği kadına doğru sallıyordu kurtarmak mı yoksa ölümünü çabuklaştırmak için mi belli değil. Kadının önünden bisikletli bir oğlan geçti kısa bir pantolon giymişti ağzında bir düdük vardı. Cevat'ın yanından geçen şık bir adam şapkasını çıkarıp göğsüne bastırarak onu selamladı. Suyun gök kubbesinde mor yıldızlar parlıyordu. Boşlukta duran ve kendi kendine sallanan sedefli yelpazeler mor yıldızları dalgalandırıyordu. Ötedeki mercan kayalıkları açılıp siyah bir yarığa dönüştü. Yarık döne döne küçülmeye başladı. İğne ucu kadar küçüldüğünde geçitte ne balıklar kalmıştı ne yıldızlar ne insanlar ne Cevat.

Geçidin öteki ucunda yukarı çıkan merdivenin basamakları belirdi. Cevat ağır ağır sudan çıktı. Sırılsıklam giysileri üstüne yapışmıştı yüzü seçilmiyordu. Karanlıktı. Rüzgâr esiyordu. Rüzgâr onun söyleyeceklerini söylüyordu.

Düş Hırkası / Filiz Özdem
Sayfa sayısı: 130 sayfa
Fiyatı: 8 YTL
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

Cevap
29
Görüntüleme
726
gonyalı
Cevap
0
Görüntüleme
744
Cevap
0
Görüntüleme
356
Cevap
0
Görüntüleme
384


Üst Alt