Çocuklarda Sağlıklı Beslenme Önerileri

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

asisedef06

Üye
    Konu Sahibi
Çocuklarda Sağlıklı Beslenme Önerileri
En sık yazıştığımız, en çok soru gelen konu bizimkilerin yedikleri – içtikleri… On dört aylık torunum Mavi’nin ve 9 yaşındaki kızım İpek’in yani.
Her ikisinin de yemesinde sakınca olmayan, biraz baharat katkısı ile bizim de yiyebileceğimiz yemekleri tercih ediyoruz genelde. Çorba mı dediniz mesela..? Mercimek Çorbası, Tarhana, Pirinli – Etli Çorba, Karışık Sebze Çorbası, Şehriye Çorbası, Ayran Çorbası… Tek bir püf noktamız var bunlarda: Salça ve baharat kullanmıyoruz. Domates rendeliyoruz, tereyağından şaşmıyoruz, et suyu kullanmamız gereken yerlerde bulyon mulyon değil orijinal ”et suyu” kullanıyoruz. İçlerine et didiklenecek ise o et sadece kuzu gerdan oluyor. Tavuk suyu, tavuk eti, tavuk bilmemnesi girmiyor mutfağa. Hazır karışık çeşnileri aklımıza bile getirmiyoruz.

Kahvaltı ve öğle yemeği arasında canları ne isterse, bir – iki atıştırmaya her zaman izin var. Evlerimizde de bu konuda fazlasıyla bolluk var, malumunuz… Sizin için pişirilenin şekli bozuk olanı, hafif dibi tutanı ya da tam istediğimiz gibi kabarmayanı çiftlik çalışanlarının yemekhenesine gidiyor. Oraya fazla gelen her şey de benim evimde yerini buluyor.

Bizim çocuklar genelde ceviz ve badem içi seviyorlar. Kayısı ve inciri nadiren yerler, ikisinin de damak tadı tatlı ürünlere biraz tepkili.

Kahvaltı pek değişmez. Peynir, zeytin, domates, tereyağı, bazen tahin – pekmez, haşlanmış yumurta, arada bir sütlü yumurta ya da omlet… Ekmek kullanmıyoruz. Sabah kahvaltılarını mayasız, karabuğdaydan yufka ile yapıyoruz. Meyve suyu ya da soğuk süt oluyor bardaklarda. Çay kesinlikle yok. Arada bir faydaları çıkar gazetelerde, okurum ama içime sinmez. Karadeniz Bölgesi Çernobil’in kalıntısını atmadan hiç niyetim yok çay içiciliğine… O bölgedeki kalıntının temizlendiğini görmeye de ne benim ömrüm yeter, ne torunumun…

Öğle yemeklerinde çocuklar ne isterse o pişiyor. İpek mantıyı kahvaltıda bile yiyecek kadar seviyor. Haftada birkaç kez mutlaka ister. Mavi için hiç sorun yok zaten, Allah ne verdiyse acı, ekşi… fark etmiyor. Sebze yemeklerinin envai çeşidine bayılıyor. Seçmiyor. İpek de bu olmuştu. Sebzeyi seçmez. Çünkü hiç ona özel sebze yemeği pişirmedik. Bizim içim pişen ne olduysa onu yerdi. Ispanak, bamya, pırasa…

Patates kızartmasını yazın yapıyoruz zeytinyağında. Şu aralar favorimiz tatlı patates… Kabuklarını sert bir fırça ile inceltip iri – kuşbaşı doğruyoruz. Azıcık zeytinyağı, birazcık da biberiye ile harmanlıyoruz. Doğrudan Borcam’a, oradan da fırına… Parmaklarını yiyor bütün çocuklar. Yanında ızgara et, bir de marul ya da havuç salatası, bir de ayran…

Füzyon mutfaklardan pek seçim yapmıyoruz. Mavi dolma içlerini, İpek dolmanın tamamını sevdiği için envai çeşit pişiyor. Şu ara favori dolmamız kuru dolmalık biber ile yaptıklarımız Konsantre bir lezzeti oluyor. Portakallı kereviz, kıymalı karnabahar, güveçlik kuru patlıcan ile yaptığımız patates yemeği, sebzeli – soğanlı bulgur, şehriyeli pilav, bol bol nohut, kuru fasulye, kesme erişteli yeşil mercimek yemeği… İnternet bu tariflerle dolu ağzına kadar. Daha basit şeyler derseniz cızbız fena tercih değildir. Tavuk eti asla yok, yoğurt ise daima var.

Kuşluk vaktinde ve akşam yemeğine kadar Mavi ne bulursa yiyor. Bisküvi, bir dilim elma, bir biberon meyve suyu, pirinç unu ve yarı yarıya sulandırılmış inek sütü ile yapılan muhallebi – şekerini oldukça minimal tutuyoruz elbette – , ev ekmeğinin kabuğu, iyice haşlanınca komple patlamış buğday – bunu avuç avuç yiyor üstelik – , haşlanmış nohut. Her şeyi seviyor. Çiğ çiğ brokoli ısırıyor. Onda ”hayır” yok.

Akşam yemeklerinde haftanın üç günü bir parça balık, bir parça salata olur. İpek uzunca bir süre direnmişti balık etine karşı. Neyse ki Mavi’de buna da ”hayır” yok. Gayet başarılı… Koca bir porsiyonu tek başına halledebiliyor. Dil Balığı, Lağos… fark etmiyor. Dondurucularımızda çocuklar için ayıklanmış parça parça balıklar var. Minik bir tepsi üzerine fırça ile zeytinyağı sürmek, bu donmuş balıkları öylece fırına atmak yeterli… Sos yapmıyoruz. Sosların sofraya girmesini de pek istemiyoruz. Başladılar mı gerisi geliyor çünkü maalesef…

İyi bir örnek olur mu, ilham verir mi, doğru mudur, yanlış mıdır, bundan iyisi var mıdır, başka ne gerekir bilmiyorum inanın. İkisi de akça pakça, pek sağlıklı kızlar oldular. Doğru yapıyor olmalıyız gibi geliyor sadece.

Pınar Kaftancıoğlu
Sağlıklı Beslenme – Doğal Tarım
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt