elmyra
Üye
Ceyhun yılmaz ve şiirleri
pm aracılığıyla Ceyhun Yılmaz şiirleri isteyen arkadaşlar var onlar içinn iştee size Ceyhun Yılmaz
Yaralı Yüz
Uykusuzluğumun sebebi gözlerin
Bir de gülüşündeki tek gamze
Gözlerimi kapatınca karanlık
Açtığımda yüzüm yaralı
Geçmezmiş bazı yaralar, derinmiş kederleri severken ölenlerin
Ölmeden unutmam lazım o zaman seni dedim
Unutmak ölmek
Kimseye söyleyemedim
Ceyhun Yılmaz
......................................................
YARIM
Benim içim acımaz mı sanıyosun
Ben giderken
yarım sende kaldı bilmezmiyim
Her karanlıkta aklımda sen
Her şarkıda ağlayan ben
Senden gittim diye vicdansız mı sanıyosun
Her sabah uyandığımda hala
ilk merhaba sana
her sabah uyandığımda
yanımda öksüz bi günaydın
alınmadık belli
sahibi öğlen uykusunda
Ceyhun Yılmaz
..........................................
Kimselere söylemeden çıktım yola
Sabahtan bile erken, güneşe hissettirmeden
Kimsesizliğim merak eder mi diye düşündüm seni
Dolmabahçe'de bir çay söyledim kendime ve garsona rağmen ikinci bir çay sana
Senin içmediğin çayına bakarak düşündüm seni
İstanbul'a yakalandım sensizliğimle,
Ne var bunda canım o da yasak değil yaa...
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Yok
uykumu uyuttum uykusuz yatıyorum
ama sen herşeyden habersiz
ne güzel uyuyorsundur kimbilir
ne kadar güzeldir saçlarının yastığı öpüşü
tabi, ne yastığın haberi var ne saçlarının
ben uyumuyorum.. yastığımda yok
saçlarında..
Ceyhun Yılmaz
...........................................
Yokluğun Yanımda
Yokluğun yanımda
İlacı yok ki yokluğunun hükmü olsun
Gözlerimin ağrısı bir kadının çığlığı
..ve gecemi kimse anlamıyor artık
Diğerlerine benzemiyor yokluğun
Diğerlerine benzemiyor ayrılığın...
Niye benzesin ki?
Hepsinden çok sevilmedin mi?
Ceyhun Yılmaz
..........................................
Yokuş
saçlarından ödünç ver
dört bahar geçti
çiçek kokusu öpmedim
çok oldu mutluluktan vazgeçeli...
gülüşünden ver
ömrümden al
Ceyhun Yılmaz
.......................................
Zaman
Zaman mı geç kalıyor
Sen mi dokunamaz oldun zamana
Bu kadar geç kalmazdı selamın
Doğan güneşe mahçup etmezdin beni
Şu ağaçları bana güldürmezdin
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Unutmak
Unuturum
Unutmak zor değil
Unutmak acı
Unutmak zor değil
Unutmak yazık
Unutulmaz kimse yok bende
Bir sana kıyamadım
Gücüm yetmedi seni yok saymaya
Kollarımı açtığım kadar unuttuğumsun
Açamadığım kadar özlediğim
Benim Unuttuğum Kadarını Sen Özler misin?
Ceyhun Yılmaz
...................................
Uyku
Alanya'ya
Yine geceden borçlu girdim sabaha
Kumdan ekmekler yaptım kendime
Sonra, dalga sesi sürdüm ekmeğime
Olmadı...
Sensiz uyanmamak için...
Bu gece de uyunmadı...
Ceyhun Yılmaz
..................................
Veda
Yolculuklarda tuhaf oluyorum
Bu şehirden her gidişimde
Sanki şehri ben uğurluyorum
Sen benden gideli çok oldu ama..
Ben her gidişimde hala sana el sallıyorum
Ceyhun Yılmaz
.............................................
Veda Şiiri
Hiçbir sey degismez korkma
Dolmabahçe’deki Saat Kulesi durmaz mesela
Marmara Denizi küsüp Istanbul'a
Alip sularini gitmez dilini bilmedigi uzaklara
Iki çift lafim var giderken, dinle!
Bir günese bir de annemle babama...
Her sabah yüzümü sicacik öpen
Istanbul günesi
Bir süre yatagim bos
Dogdugunda beni bulamazsan sasirma
Duyamam sesini, çagirma beni bir süre
Her sabah söz verdigi saatte dogan
Selamimi alan Istanbul günesi
Bekle beni!
Ve babam! …
Çocuk ellerimle silemedigim burnumu
Cebinden çikarttigi mendille silen
Hem de dag kadar boyunu hiçe sayip
Önümde diz çöken, kocaman babam!
Merak etme, en gurur duydugun yerde oglun…
Annem!
O eski Türk filmleinin aglatmaktan bikmadigi
Gözlerin sahibi annem, canim annem!
Bak, artik toplu olacak daginik oglunun odasi
Üzülme sen de…
Herkes gittigim kadar dönecegimi de bilecek
Teskere diye bir sevgilim var
Bir buçuk yil sonra, söz verdi, gelecek…
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Yağmur
Yağmur yağmur...
Kirpiklerimde ve hatta gözbebeklerimde
Islatabilirler istedikleri kadar
Bu yağmurlar beni
Sensiz ıslanmaz yüreğim...
Ceyhun Yılmaz
..................................
Yakın - Uzak
Kalk git diyorum içimden kendime, kalk git uzağa
Kulağındaki müzik bitene kadar yürü, ağladığın kadar koş
Aya dokunana kadar yürü uzaklaş, düştüğün yer yakınlarına uzak olsun
Ceyhun Yılmaz
........................................................
Yaklaş
her yeni aşkta kandırdın beni gönül
hepsi güneş kadar sıcaktı ama
hiçbiri yoktu yanımda geceleri
acı bana artık gönül
ben vazgeçtim sevmekten...
biraz da sen üzül
Ceyhun Yılmaz
.......................................................
Yalan
Ayrıl ayrıl bıktım sevdalardan...
Ne farkeder sen bıraksan, ben bıraksam
Bırakmayan hüzün yakamı...
Bıraktım ölmesi muhtemel sevmeleri..
Yaktım birr birr
Yalandan güldüğün resimleri...
Ceyhun Yılmaz
...........................................................
Yalnızlığım
Duramıyorum, ağlamaktan utanıyorum,
utandıkça ağlıyorum!
Belki bir tek gözyaşının çözebileceği bir dert değildir bu
Ağlamamak lazım öyleyse
Sevindirmemek lazım kederleri
ya da böyle avutmamak lazım geceleri
Yalnızlığımı, yapayalnızlığımı, yalpalayan yalnızlığımı..
Yanlızlığımı çekmek ağır geliyor omuzlarıma
..ve arka arkaya birbiriyle tanışan sigaralar
Her nefes gece...her gece içimde...
Gündüz ellerimde
Ağla yüreğim ağla
Ne kadar dert varsa birbirine bağla...
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Yapma
Işığından bakamadım gözlerine bu kadar mı güzelsin
Güzel neyse ondan da güzelsin
Ellerim dokunmak istedi sol koluna
Yapma dedim yapma
Onu yaş***ış sayma...hepimiz yaşayıp ölebiliriz bu oyunda
Onu bu oyuna sokma...
Ceyhun Yılmaz
.................................................
Seni Seviyorum
Söyledim, söyleyebildim sonunda...
'Seni Seviyorum' demekten aciz dudaklarım
Mutlulukla tanıştı ilk defa..
Affet beni..
Çok geç oldu belki ama
İlk kez ta kalbimde hissettim önemini
İlk kez sana söyledim sevgimi..
Affet beni burada olmamalıydı..
Bu kadar geç olmamalıydı..
Biliyorum yine kavuşacağız
Çok geç olmayacak..Üstelik bu kez korkmayacağım
'Seni Seviyorum' demekten
Bağıracağım hatta, haykıracağım..
Ağlamayacağım, ağlamayacağız..
Sarılacağız yine...
Sonsuza kadar...
Öyle özledim ki gülen gözlerini...
'Seni Seviyorum' derken
Bak yine söylüyorum, 'Seni Seviyorum'...
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Seninle
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle arkandan yana yakıla değil
Hüzünle, kahırla değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle sensizliğe yanıp sabahlara kadar değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Omuzunda ki
değmeli yanaklarımdan
birkaç tuzlu damla omuzlarına
Tadını hiç bilmediğim dudaklarını öperken
Ağlamak istiyorum ki hiç bilmediğim tadı
Değsin gözyaşlarımın, dudaklarına
Ve bir an gözlerini aç ki ben kaybolayım
Doğada olmayan mavilikteki gözlerinde
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle bir ağla ki benle okyanusunda kaybolayım
Öyle sensizliğe, hayata değil
Benimle olduğun için
Bir gece sabaha kadar
Seninle ağlamak istiyorum
Öyle yanında falan değil
Gözlerinin okyanusuna bakarak
İçinde son kulacımı atana kadar
Ben seninle ağlamak istiyorum
Ama sen ayçiçeği gibisin
Gündüz güneş açınca ohh..
Hep yanımdasın gündüzleri
Ama boynum bükülür hergece
Söz verdiğin saatte gidersin çünkü.
Ceyhun Yılmaz
.................................................
Sensiz Yaşıyorum ya
Sensiz yaşıyorum ya
Yazıklar olsun bana
Hiçbir muhabbette artık
Adam denmesin adıma
Ceyhun Yılmaz
.....................................
Sevgi Çiçeği
sardım sarmaladım
kimse görmeden getirdim eve
kapattım pencereleri
güneş almasın diye..
şimdi büyüyor...öylece bakıyor bana
Yalnızlığım
yapayalnızlığım
yalpalayan yalnızlığım
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Siz Uyurken
Birkaç tanımadık ses gelirse yüreğinizden,
Belki tanırsınız beni...
Hayatınızın beyaz-güzel sayfalarından,
Koparılmış olabilir ismim...
Haberinizin olmadığı çay bardaklarına sorun,
Dudak izlerimden teşhis edebilirmisiniz beni.
Sizi terk etmiş gibi görünsemde,
Anlayacaksınız gidişimi ayak izlerimden.
Siz uyurken ben!
Öpüp gittim gözlerinizden! ..
Ceyhun Yılmaz
.............................................................
Sonbahar
Sonbaharın en eylül'ü içimde,
Her bastığım kuru yaprak
sen olup o eski şarkıyı hatırlatıyor bana;
Kolumda senden çaldığım tebessüm uyutup büyütüyorum onu,
Bir namussuz rüzgar peşimde,
Saçlarımı ensemden okşayıp yanağımdan öpüyor gülümsetiyor beni
sen yoksun ve sensin her şarkıda ağlayıp üzüldüğüm
Böyle mi bitecekti bu şiir birtanem böyle mi bitecekti bu şiir
son hecesi hüzün...
Ceyhun Yılmaz
.................................................
Söylüyorum
beni almadılar bugün gönlünden içeri
bir keder geldi yumruğuyla tam boşluğuma vurdu
bilemedi keder boş değildi orası
sen vardın, sen ağrıdın
bazen yoktun
sen vardın, sen yoktun
bir vardın bir yoktun
söylersem sana derdimi belki sarılır öpersin beni
söyleyemeden vurdun bana
şimdi duymayacaksın ama
söylüyorum
Seni Çok Seviyorum...
Ceyhun Yılmaz
.......................................................
Taksici
Ben ne kadar sevdiysem..
O kadar gittin...
Gitmediğin zamanlarda bile, hep gidecekmiş gibi durdun yanımda...
Her bakışında başka bir el sallama
Tam sevmek isterken seni..
Taksi çağırdın..
Gitme deyişimi ne sen duydun, ne taksici..
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Tebessüm
en mutlu anlarımda
bir dert içimde
gülsem kahkaham sırıtır tebessümlerin içinde
anlatsam derdimi anlatamam ki..
herkesin güldüğünü bilmek kolay ama
kimsenin ıslanmadı ki gözleri benim kadar
Ceyhun Yılmaz
...................................................................
Uğurlar Olsun
Kaç gecedir
borçlu giriyorum geceden sabaha
Kumdan ekmekler yapıyorum kendime
Sonra dalga sesi sürüyorum ekmeğime
Olmadı
Sensiz uyanmamak için
bu gecede uyunmadı
Gittiğinden beri ağlamadım
Çünkü o gözyaşları
yüreğimde durduğu sürece
Senin adın aşk bende
Haberin olsun! ...
Bu sabah hüngür hüngür ağladım
İçimde ne kadar sen varsa
Bir bir uğurladım...
Ceyhun Yılmaz
bitti mii tabi kii hayyyıııııııııııırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
--------------- Ekleme ---------------
Veeee devaaaammmmmm
Özledim
İki güneş geçti bir gece
Biraz yağmur yağdı bana
Biraz ben yağmura...
Sevdiğim bir şarkı çıktı radyoda
Yarısına ben eşlik ettim
Yarısına gözlerim...
Anlatmak istemiyorum ama
BEN SENİ BURDA ÇOK ÖZLEDİM! ...
Ceyhun Yılmaz
...........................
Özlem
Vatan borcunu ödemeye gelmişti
Vatanın hiç bilmediği toprağına
Yeşil kıyafetler içinde, elinde kırmızı elma şekerinin eksikliği...
Kırmızı yanaklarında
Yaklaştım yanına
Ne isterse verecektim
Belli, garibandı biraz yüreği
Dedim ki söyle elim avuçlarında
Tuttum...bıraktım ellerini
Elimi cebime attım
Ne kadar param varsa o an verebilirdim ona
Söyledim...canı birşey çekmiş olabilirdi
Söyle dedim ne istersen...
Dile benden ne dilersen...
İstediğini veremezdim
ANNEMİ BABAMI ÇOK ÖZLEDİM! !
19.06.02 BİLECİK
Ceyhun Yılmaz
...................................................
Pamuk Helva
O kadar kızgınım ki sana
Büyümeseydik çok isterdim küsmeyi
Dudaklarımı büzüp
Kaşlarımı çatarak bakmak isterdim şimdi sana
Ama maalesef artık büyükçe kırılıyoruz
Ve pembe renkli pamuk helva şekerler
Mutlu etmiyo artık bizi
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Rüzgar
Rüzgarı seviyorum en çok
Çünkü bir rüzgar seviyor beni
Ensemden okşayıp
yanağımdan öpüp gidiyor
Ne zaman öpüceğini bilmeden
hep seviyorum rüzgarı
hep essin istiyorum bir rüzgar
Rüzgarı seviyorum en çok
Güneş açsa eriyorum
Yağmur yağsa ıslanıyorum
Rüzgarı seviyorum en çok
Ben en çok rüzgarı seviyorum ya
Sen rüzgarsın galiba
Ceyhun Yılmaz
..................................
Sahipsiz Hüzün
Kimin bu hüzün?
Benimse eğer neden içim titriyor hep?
Seninse eğer ne işi var bende?
Gel bir gece yarısı, al hüznünü
Gel, geceye bile söylersem namerdim, gel! ..
Ceyhun Yılmaz
..........................................
Sayı
her doğum günümde
bir yıllık hüzün aklıma gelir.
her aşkta ayrılık kesin
sevmedim hiç sayıları, rakamlara ağladım.
baban öldü dediler
on'dan geriye ilk defa saydım.
Ceyhun Yılmaz
............................................
Sebep
Sen beni terkettiysen
Güneşe ne
Niye ısıtmıyor ki beni
Yoksun diye tebessümler bana mı küs?
Peki her şarkıda ağlamamın
Sebebi de mi sensin?
Ceyhun Yılmaz
...........................................
Selam
Sabahlar da soğudu,
Bir ayaz var ki insanların tebessümü donmuş.
Sıcak bir selam söyledim ortaya.
Herkes ayrı bir köşeye kaçtı.
Bunlar neden böyle?
Hepsi mi sana aşık?
Benim gibi...
Ceyhun Yılmaz
....................................
Sen Bana Niye Kızdın Ki? ...
Ne yani sahiden böyle mi gidiyorsun?
Ama ben hazır değilim ki sensizliğe
Beslediğim kuşlara ne derim?
Gitmesen ben belki bekleyemem
Özlediğim iç çekişleri,
Beklediğim cevapsız telefonları
Ve dünden ağır bugünleri
Yalnız yalnızlıklarla nasıl taşırım ben?
Sigaramdan duman çıkmazsa birgün
Ben dünden de üzgünüm...
Bilme diye bulutlara aşık gibi bakıyorum gökyüzüne
Sen sev diye nerde başka sevda görsem
Elimle kapatıyorum yüzümü
Sen hiç sormuyorsun hüznümü
Seni seviyorum hep sen bilmiyorsun
Güneş varken ısınmaz her sevginin içi
Soğukta ayırırsın gülümseyişimi
Hüzünden gözleri yağmur rengi bu aşkın
Ağladığında görünmez bu yüzden
Anlamıştım zaten, durmazdın baktığım yerde
Biliyorum olmazdı, kirpiklerin yüzüme değmezdi!
Bile bile sevdim heyecanlanmayı
Güzeldi, sevgim çok güzeldi
Yüreğimin seni sevmesini sevdim
Sen bana niye kızdın ki? ...
Ceyhun Yılmaz
.....................................................
Sen Bilirsin
Görmediğimden değil...
Yanımda olsan yine özlerdim..
Ve bil ki bu kadar sevmem senden değil
Gitsen benden..
Ben gidişini bile severim..
Aramızda hep aynı fark..
Sen gitmeyi bilirsin
Ben sevmeyi..
Ceyhun Yılmaz
............................................................
Kusura Bakma
İlk defa ayağıma kadar geldin
Daha önce ağlarken görmemiştim seni
Başucumda durdun,
Özlediğini söyledin, cevap veremedim
Bıraktığın gülleri koklayamadım
Ve sen giderken ayağa kalkıp
Yolcu edemedim...
Kusura bakma! ...
Dün gece ölmüştüm.
Ceyhun Yılmaz
..................................
Küçüğüm
Karanlık yolların hep ışıksız
olduğunu söylemediler bana
ben küçükken söyleselerdi
büyümezdim zaten! ..
Ceyhun Yılmaz
.......................................
Lal
sevemedim pazar günlerini...
ya okulu düşündüm
ya da babamın şehir dışı kamyon şoförlüğünü
hiç bir şey sevdiremedi pazarı bana
bilsem bir pazar günü geleceksin
ıslatacaksın dudaklarımı
sevmez miydim canım pazarları
tam özür dileyecektim sevmediğim tüm pazarlardan..gittin....
eski pazarlarımı bile özlettin!
Ceyhun Yılmaz
..................................................
Mahçup
adımın bazı kağıtlarda
adının altına yazılması bile artık beni
mutlu ediyorsa
bu benim utancım değil
Ceyhun Yılmaz
..................................................
Nasıl Giderim
Gittiğine inanmak istemezki gözlerim
Mademki gitmedin ne bu gözyaşları derse biri ne cevap veriririm
Dudaklarımı ıslatan yağmur bir daha yağsa nasıl yalnız ıslanırım
Giderken hiç düşünmedin mi?
Sabah odama gelse güneş sensiz nasıl uyanırım
Hep korktuğumuz ölüm hani ikimizi birden ***ürecekti
Şimdi gelse tutsa kolumdan ben nasıl giderim...! ! !
Ceyhun Yılmaz
.......................................................
Ne Vardı
Madem bu kadar büyük aşkımın bile sende sonu var
Var ki çekip gittin
Ayrılığın, hüznün niye sonu yok?
Nefret oldun bende gide gide
Ne vardı diyorum ne vardı
Geceme gelsen, ay utansa sevincimden
Yıldızlar kıskansa neşemi
Bir gülüşüne ölecek kadar sevsem
Ne vardı...
Ve gecenin bir yarısı
Duymak istemediğim sesin acıttı içimi
Yaktım bir bir yalandan güldüğün
Bütün resimlerini...
Ceyhun Yılmaz
..............................................
Nerdesin
Gitmek kadar kolay gelebilir ayrılık sana
Bir gece uyanınca bir gece yarısı uyanıpta
Yüreğine bakınca anlarsın
Gözlerin karanlığı seçer ağlarsın
Bütün çekmecelere bakıp bulamazsın
Bulamazda hüngür hüngür ağlayıp yokluğu anlarsın
Sevinciyle uyandığım, sabahlara kadar ağladığım
Bir gülüşüne çiçekler açtığım
Sebebim, sevincim, herşeyim nerdesin
Güneşlerim battı, şiirlerim bitti nerdesin
Ceyhun Yılmaz
...............................................................
Nokta İle Virgül
Senli cümlelerin sonunu getiremiyorum
İçinde olduğun her gülümseme virgül olsun
Kimse noktalamasın seni
Sesini duymak için nefes almadan koşuyorum
Ve çaresizim
İsmin baş harfi gibi
4 yönü olan bir yoldayım
Ne halt edicem bilemiyorum
Ceyhun Yılmaz
...........................................................................
Ölüm
kaç sabahtır geceye uyanıorum
noldu güneşe aynalarda yokum
dumanı tüten çay bardaklarına dokunuorum
elimi ısıtmıyor
ağlayınca farkettim
gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmıyor
yüreğimde bir ağrı
bir tek onu hissediorum
hissedince anlıorum
keşke feda edebilseydim sana
sımsıkı sarılıp güzel saçlarını koklayıp gitseydim
ölmüşüm ben bebeğim ölmüş
herkesin korktuğu gün bana bugünmüş.
Ceyhun Yılmaz
...................................................
Öykü
Seni düşündükçe herkesi seviyorum
Bütün öykülerin hayal kahramanı benim
Kimse üzemez artık beni
Hele gülüşün aklımdayken
Yağmur bile yağsa...
Yüzümü yıkarım hüzünle...
Ceyhun Yılmaz
............................................
İLACI YOK Kİ YOKLUĞUNUN HÜKMÜ OLSUN
Karanlık yolların hep ışıksız olduğunu söylemediler bana
Bir gün biter sandım gönül yaşları, BİTMEDİ..
Yokluğunun bulutları içimde, GİTMEDİ!
Her sabaha karşı ben durdum ben
Beceremedim..tutamadım güneşleri
Hep doğdu üstüme
Dert kurdu derdime
Titredi ellerim..
Üşüdüm..ısıtan yok
İLACI YOK Kİ YOKLUĞUNUN HÜKMÜ OLSUN
Boynumda asılı utancım, başımı kaldıramıyorum
Söylemediler bana gülmenin ayıp olduğunu ben küçükken
Söyleselerdi gülemezdim zaten
Acıyla anladım, acıyla kurdum en sevdiğim cümleyi
Silsen de kurumuyor bu göz yaşları
YÜREĞİMİ KURUTMADIKÇA! ! !
Ceyhun Yılmaz
...............................................
İNANMADIM
Söylediler
Gelmedi dediler inanmadım
Beni en çok o severdi dedim.
İnanmadılar..
Arkamdan gülermişsin hep, inanmadım
Bakın dudagımda izi var dedim
Göremediler
Bi de ben baktım
Ben de göremedim
Yani sen gerçekten sevmemiş miydin
Yani ben bosuna mı aglamadım hiç
Hiç ölmedin mi sen bana
O zaman tutmayın beni
Sakın tutmayın
Bırakın, öpsün yanaklarım topragı…
Ceyhun Yılmaz
.................................................
İnsan ım
nerede yanlızlık görsem
ucundan alırım bir parça
sahibine ağır gelmesin diye..
Ceyhun Yılmaz
..........................................
İstanbul
Sensiz olduğu her halinden belli İstanbul'un
Herhangi bir sokağında ağladım bu sabah.
Doğsun mu doğmasın mı
sürencemede güneş? ..
Ve sırtında küfe ile ayva satıyor
Bir yaşlı adam,
Hiç düşünmeden...
Kimsesizliği ağlamalarından belli bir çocuk
Adeta kendi kendine doğmuş
Bugün İstanbul...
Ceyhun Yılmaz
......................................................
İşim çok zor benim
İşim çok zor benim
Yüreğimin işi yalnızlık caddesi
Elim yüzüm kir pas değil ki
Sevdanla kirli
İşim çok zor benim
Her sabah erkenden kalkıp
Seni seviyorum
Ceyhun Yılmaz
.....................................................
Kedi
Bir minicik sokak kedisi karşıladı beni
Ezelden beri ıslak sokakta
Direnmeyelim dedim bu hayata
Dur dedi usta
Karnım çok aç
Biraz daha sonra ölelim...
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Kısa Pantolon
korkma artık küçük çocuk
kimse üzemez seni
sen hüznü öpmedikçe
kimse gelemez sana
sen birilerinden gitmedikçe
korkma artık küçük çocuk
büyümezsin zannederdin
bak
büyüdün işte
Ceyhun Yılmaz
.........................................................
Kıyamazsın
Ben diye bir gece yokken
Olmayan yıldızların ışığı gözlerini yakacak
Ağlamalarım gelecek aklına
Durup dururken sigaran sönecek
Söylemediklerin dudaklarını ıslatacak
Taa gözlerinden...
Kıyamazsın sen bana bilirim
Kıyamazsın sen bana
BİLİYORUM BU GECE BENİ DÜŞÜNECEKSİN! ..
Ceyhun Yılmaz
......................................................
Kimseye Soramıyorum Seni
kimseye soramıyorum seni!
kirlenme diye hiç öpmedim ya...
belki başkasını seversin diye,
hiç söylemedim sana sevdiğimi.
bilmiyorsun,
boğazımda düğümsün!
yutkunsam gideceksin,
yutkunmasam...
ölürüm...!
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Kitap
Sana şiirlerimi duyanlar
Kitap yap diyor
Olur mu hiç
Ben seni herkeslerden saklarken sen seni..
bir kitapçıda görsen..hem de bir sürü kitabın arasında
Kahrolmaz mıyım ben...
Ceyhun Yılmaz
Yaralı Yüz
Uykusuzluğumun sebebi gözlerin
Bir de gülüşündeki tek gamze
Gözlerimi kapatınca karanlık
Açtığımda yüzüm yaralı
Geçmezmiş bazı yaralar, derinmiş kederleri severken ölenlerin
Ölmeden unutmam lazım o zaman seni dedim
Unutmak ölmek
Kimseye söyleyemedim
Ceyhun Yılmaz
......................................................
YARIM
Benim içim acımaz mı sanıyosun
Ben giderken
yarım sende kaldı bilmezmiyim
Her karanlıkta aklımda sen
Her şarkıda ağlayan ben
Senden gittim diye vicdansız mı sanıyosun
Her sabah uyandığımda hala
ilk merhaba sana
her sabah uyandığımda
yanımda öksüz bi günaydın
alınmadık belli
sahibi öğlen uykusunda
Ceyhun Yılmaz
..........................................
Kimselere söylemeden çıktım yola
Sabahtan bile erken, güneşe hissettirmeden
Kimsesizliğim merak eder mi diye düşündüm seni
Dolmabahçe'de bir çay söyledim kendime ve garsona rağmen ikinci bir çay sana
Senin içmediğin çayına bakarak düşündüm seni
İstanbul'a yakalandım sensizliğimle,
Ne var bunda canım o da yasak değil yaa...
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Yok
uykumu uyuttum uykusuz yatıyorum
ama sen herşeyden habersiz
ne güzel uyuyorsundur kimbilir
ne kadar güzeldir saçlarının yastığı öpüşü
tabi, ne yastığın haberi var ne saçlarının
ben uyumuyorum.. yastığımda yok
saçlarında..
Ceyhun Yılmaz
...........................................
Yokluğun Yanımda
Yokluğun yanımda
İlacı yok ki yokluğunun hükmü olsun
Gözlerimin ağrısı bir kadının çığlığı
..ve gecemi kimse anlamıyor artık
Diğerlerine benzemiyor yokluğun
Diğerlerine benzemiyor ayrılığın...
Niye benzesin ki?
Hepsinden çok sevilmedin mi?
Ceyhun Yılmaz
..........................................
Yokuş
saçlarından ödünç ver
dört bahar geçti
çiçek kokusu öpmedim
çok oldu mutluluktan vazgeçeli...
gülüşünden ver
ömrümden al
Ceyhun Yılmaz
.......................................
Zaman
Zaman mı geç kalıyor
Sen mi dokunamaz oldun zamana
Bu kadar geç kalmazdı selamın
Doğan güneşe mahçup etmezdin beni
Şu ağaçları bana güldürmezdin
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Unutmak
Unuturum
Unutmak zor değil
Unutmak acı
Unutmak zor değil
Unutmak yazık
Unutulmaz kimse yok bende
Bir sana kıyamadım
Gücüm yetmedi seni yok saymaya
Kollarımı açtığım kadar unuttuğumsun
Açamadığım kadar özlediğim
Benim Unuttuğum Kadarını Sen Özler misin?
Ceyhun Yılmaz
...................................
Uyku
Alanya'ya
Yine geceden borçlu girdim sabaha
Kumdan ekmekler yaptım kendime
Sonra, dalga sesi sürdüm ekmeğime
Olmadı...
Sensiz uyanmamak için...
Bu gece de uyunmadı...
Ceyhun Yılmaz
..................................
Veda
Yolculuklarda tuhaf oluyorum
Bu şehirden her gidişimde
Sanki şehri ben uğurluyorum
Sen benden gideli çok oldu ama..
Ben her gidişimde hala sana el sallıyorum
Ceyhun Yılmaz
.............................................
Veda Şiiri
Hiçbir sey degismez korkma
Dolmabahçe’deki Saat Kulesi durmaz mesela
Marmara Denizi küsüp Istanbul'a
Alip sularini gitmez dilini bilmedigi uzaklara
Iki çift lafim var giderken, dinle!
Bir günese bir de annemle babama...
Her sabah yüzümü sicacik öpen
Istanbul günesi
Bir süre yatagim bos
Dogdugunda beni bulamazsan sasirma
Duyamam sesini, çagirma beni bir süre
Her sabah söz verdigi saatte dogan
Selamimi alan Istanbul günesi
Bekle beni!
Ve babam! …
Çocuk ellerimle silemedigim burnumu
Cebinden çikarttigi mendille silen
Hem de dag kadar boyunu hiçe sayip
Önümde diz çöken, kocaman babam!
Merak etme, en gurur duydugun yerde oglun…
Annem!
O eski Türk filmleinin aglatmaktan bikmadigi
Gözlerin sahibi annem, canim annem!
Bak, artik toplu olacak daginik oglunun odasi
Üzülme sen de…
Herkes gittigim kadar dönecegimi de bilecek
Teskere diye bir sevgilim var
Bir buçuk yil sonra, söz verdi, gelecek…
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Yağmur
Yağmur yağmur...
Kirpiklerimde ve hatta gözbebeklerimde
Islatabilirler istedikleri kadar
Bu yağmurlar beni
Sensiz ıslanmaz yüreğim...
Ceyhun Yılmaz
..................................
Yakın - Uzak
Kalk git diyorum içimden kendime, kalk git uzağa
Kulağındaki müzik bitene kadar yürü, ağladığın kadar koş
Aya dokunana kadar yürü uzaklaş, düştüğün yer yakınlarına uzak olsun
Ceyhun Yılmaz
........................................................
Yaklaş
her yeni aşkta kandırdın beni gönül
hepsi güneş kadar sıcaktı ama
hiçbiri yoktu yanımda geceleri
acı bana artık gönül
ben vazgeçtim sevmekten...
biraz da sen üzül
Ceyhun Yılmaz
.......................................................
Yalan
Ayrıl ayrıl bıktım sevdalardan...
Ne farkeder sen bıraksan, ben bıraksam
Bırakmayan hüzün yakamı...
Bıraktım ölmesi muhtemel sevmeleri..
Yaktım birr birr
Yalandan güldüğün resimleri...
Ceyhun Yılmaz
...........................................................
Yalnızlığım
Duramıyorum, ağlamaktan utanıyorum,
utandıkça ağlıyorum!
Belki bir tek gözyaşının çözebileceği bir dert değildir bu
Ağlamamak lazım öyleyse
Sevindirmemek lazım kederleri
ya da böyle avutmamak lazım geceleri
Yalnızlığımı, yapayalnızlığımı, yalpalayan yalnızlığımı..
Yanlızlığımı çekmek ağır geliyor omuzlarıma
..ve arka arkaya birbiriyle tanışan sigaralar
Her nefes gece...her gece içimde...
Gündüz ellerimde
Ağla yüreğim ağla
Ne kadar dert varsa birbirine bağla...
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Yapma
Işığından bakamadım gözlerine bu kadar mı güzelsin
Güzel neyse ondan da güzelsin
Ellerim dokunmak istedi sol koluna
Yapma dedim yapma
Onu yaş***ış sayma...hepimiz yaşayıp ölebiliriz bu oyunda
Onu bu oyuna sokma...
Ceyhun Yılmaz
.................................................
Seni Seviyorum
Söyledim, söyleyebildim sonunda...
'Seni Seviyorum' demekten aciz dudaklarım
Mutlulukla tanıştı ilk defa..
Affet beni..
Çok geç oldu belki ama
İlk kez ta kalbimde hissettim önemini
İlk kez sana söyledim sevgimi..
Affet beni burada olmamalıydı..
Bu kadar geç olmamalıydı..
Biliyorum yine kavuşacağız
Çok geç olmayacak..Üstelik bu kez korkmayacağım
'Seni Seviyorum' demekten
Bağıracağım hatta, haykıracağım..
Ağlamayacağım, ağlamayacağız..
Sarılacağız yine...
Sonsuza kadar...
Öyle özledim ki gülen gözlerini...
'Seni Seviyorum' derken
Bak yine söylüyorum, 'Seni Seviyorum'...
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Seninle
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle arkandan yana yakıla değil
Hüzünle, kahırla değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle sensizliğe yanıp sabahlara kadar değil
Ben seninle ağlamak istiyorum
Omuzunda ki
değmeli yanaklarımdan
birkaç tuzlu damla omuzlarına
Tadını hiç bilmediğim dudaklarını öperken
Ağlamak istiyorum ki hiç bilmediğim tadı
Değsin gözyaşlarımın, dudaklarına
Ve bir an gözlerini aç ki ben kaybolayım
Doğada olmayan mavilikteki gözlerinde
Ben seninle ağlamak istiyorum
Öyle bir ağla ki benle okyanusunda kaybolayım
Öyle sensizliğe, hayata değil
Benimle olduğun için
Bir gece sabaha kadar
Seninle ağlamak istiyorum
Öyle yanında falan değil
Gözlerinin okyanusuna bakarak
İçinde son kulacımı atana kadar
Ben seninle ağlamak istiyorum
Ama sen ayçiçeği gibisin
Gündüz güneş açınca ohh..
Hep yanımdasın gündüzleri
Ama boynum bükülür hergece
Söz verdiğin saatte gidersin çünkü.
Ceyhun Yılmaz
.................................................
Sensiz Yaşıyorum ya
Sensiz yaşıyorum ya
Yazıklar olsun bana
Hiçbir muhabbette artık
Adam denmesin adıma
Ceyhun Yılmaz
.....................................
Sevgi Çiçeği
sardım sarmaladım
kimse görmeden getirdim eve
kapattım pencereleri
güneş almasın diye..
şimdi büyüyor...öylece bakıyor bana
Yalnızlığım
yapayalnızlığım
yalpalayan yalnızlığım
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Siz Uyurken
Birkaç tanımadık ses gelirse yüreğinizden,
Belki tanırsınız beni...
Hayatınızın beyaz-güzel sayfalarından,
Koparılmış olabilir ismim...
Haberinizin olmadığı çay bardaklarına sorun,
Dudak izlerimden teşhis edebilirmisiniz beni.
Sizi terk etmiş gibi görünsemde,
Anlayacaksınız gidişimi ayak izlerimden.
Siz uyurken ben!
Öpüp gittim gözlerinizden! ..
Ceyhun Yılmaz
.............................................................
Sonbahar
Sonbaharın en eylül'ü içimde,
Her bastığım kuru yaprak
sen olup o eski şarkıyı hatırlatıyor bana;
Kolumda senden çaldığım tebessüm uyutup büyütüyorum onu,
Bir namussuz rüzgar peşimde,
Saçlarımı ensemden okşayıp yanağımdan öpüyor gülümsetiyor beni
sen yoksun ve sensin her şarkıda ağlayıp üzüldüğüm
Böyle mi bitecekti bu şiir birtanem böyle mi bitecekti bu şiir
son hecesi hüzün...
Ceyhun Yılmaz
.................................................
Söylüyorum
beni almadılar bugün gönlünden içeri
bir keder geldi yumruğuyla tam boşluğuma vurdu
bilemedi keder boş değildi orası
sen vardın, sen ağrıdın
bazen yoktun
sen vardın, sen yoktun
bir vardın bir yoktun
söylersem sana derdimi belki sarılır öpersin beni
söyleyemeden vurdun bana
şimdi duymayacaksın ama
söylüyorum
Seni Çok Seviyorum...
Ceyhun Yılmaz
.......................................................
Taksici
Ben ne kadar sevdiysem..
O kadar gittin...
Gitmediğin zamanlarda bile, hep gidecekmiş gibi durdun yanımda...
Her bakışında başka bir el sallama
Tam sevmek isterken seni..
Taksi çağırdın..
Gitme deyişimi ne sen duydun, ne taksici..
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Tebessüm
en mutlu anlarımda
bir dert içimde
gülsem kahkaham sırıtır tebessümlerin içinde
anlatsam derdimi anlatamam ki..
herkesin güldüğünü bilmek kolay ama
kimsenin ıslanmadı ki gözleri benim kadar
Ceyhun Yılmaz
...................................................................
Uğurlar Olsun
Kaç gecedir
borçlu giriyorum geceden sabaha
Kumdan ekmekler yapıyorum kendime
Sonra dalga sesi sürüyorum ekmeğime
Olmadı
Sensiz uyanmamak için
bu gecede uyunmadı
Gittiğinden beri ağlamadım
Çünkü o gözyaşları
yüreğimde durduğu sürece
Senin adın aşk bende
Haberin olsun! ...
Bu sabah hüngür hüngür ağladım
İçimde ne kadar sen varsa
Bir bir uğurladım...
Ceyhun Yılmaz
bitti mii tabi kii hayyyıııııııııııırrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
--------------- Ekleme ---------------
Veeee devaaaammmmmm
Özledim
İki güneş geçti bir gece
Biraz yağmur yağdı bana
Biraz ben yağmura...
Sevdiğim bir şarkı çıktı radyoda
Yarısına ben eşlik ettim
Yarısına gözlerim...
Anlatmak istemiyorum ama
BEN SENİ BURDA ÇOK ÖZLEDİM! ...
Ceyhun Yılmaz
...........................
Özlem
Vatan borcunu ödemeye gelmişti
Vatanın hiç bilmediği toprağına
Yeşil kıyafetler içinde, elinde kırmızı elma şekerinin eksikliği...
Kırmızı yanaklarında
Yaklaştım yanına
Ne isterse verecektim
Belli, garibandı biraz yüreği
Dedim ki söyle elim avuçlarında
Tuttum...bıraktım ellerini
Elimi cebime attım
Ne kadar param varsa o an verebilirdim ona
Söyledim...canı birşey çekmiş olabilirdi
Söyle dedim ne istersen...
Dile benden ne dilersen...
İstediğini veremezdim
ANNEMİ BABAMI ÇOK ÖZLEDİM! !
19.06.02 BİLECİK
Ceyhun Yılmaz
...................................................
Pamuk Helva
O kadar kızgınım ki sana
Büyümeseydik çok isterdim küsmeyi
Dudaklarımı büzüp
Kaşlarımı çatarak bakmak isterdim şimdi sana
Ama maalesef artık büyükçe kırılıyoruz
Ve pembe renkli pamuk helva şekerler
Mutlu etmiyo artık bizi
Ceyhun Yılmaz
.........................................
Rüzgar
Rüzgarı seviyorum en çok
Çünkü bir rüzgar seviyor beni
Ensemden okşayıp
yanağımdan öpüp gidiyor
Ne zaman öpüceğini bilmeden
hep seviyorum rüzgarı
hep essin istiyorum bir rüzgar
Rüzgarı seviyorum en çok
Güneş açsa eriyorum
Yağmur yağsa ıslanıyorum
Rüzgarı seviyorum en çok
Ben en çok rüzgarı seviyorum ya
Sen rüzgarsın galiba
Ceyhun Yılmaz
..................................
Sahipsiz Hüzün
Kimin bu hüzün?
Benimse eğer neden içim titriyor hep?
Seninse eğer ne işi var bende?
Gel bir gece yarısı, al hüznünü
Gel, geceye bile söylersem namerdim, gel! ..
Ceyhun Yılmaz
..........................................
Sayı
her doğum günümde
bir yıllık hüzün aklıma gelir.
her aşkta ayrılık kesin
sevmedim hiç sayıları, rakamlara ağladım.
baban öldü dediler
on'dan geriye ilk defa saydım.
Ceyhun Yılmaz
............................................
Sebep
Sen beni terkettiysen
Güneşe ne
Niye ısıtmıyor ki beni
Yoksun diye tebessümler bana mı küs?
Peki her şarkıda ağlamamın
Sebebi de mi sensin?
Ceyhun Yılmaz
...........................................
Selam
Sabahlar da soğudu,
Bir ayaz var ki insanların tebessümü donmuş.
Sıcak bir selam söyledim ortaya.
Herkes ayrı bir köşeye kaçtı.
Bunlar neden böyle?
Hepsi mi sana aşık?
Benim gibi...
Ceyhun Yılmaz
....................................
Sen Bana Niye Kızdın Ki? ...
Ne yani sahiden böyle mi gidiyorsun?
Ama ben hazır değilim ki sensizliğe
Beslediğim kuşlara ne derim?
Gitmesen ben belki bekleyemem
Özlediğim iç çekişleri,
Beklediğim cevapsız telefonları
Ve dünden ağır bugünleri
Yalnız yalnızlıklarla nasıl taşırım ben?
Sigaramdan duman çıkmazsa birgün
Ben dünden de üzgünüm...
Bilme diye bulutlara aşık gibi bakıyorum gökyüzüne
Sen sev diye nerde başka sevda görsem
Elimle kapatıyorum yüzümü
Sen hiç sormuyorsun hüznümü
Seni seviyorum hep sen bilmiyorsun
Güneş varken ısınmaz her sevginin içi
Soğukta ayırırsın gülümseyişimi
Hüzünden gözleri yağmur rengi bu aşkın
Ağladığında görünmez bu yüzden
Anlamıştım zaten, durmazdın baktığım yerde
Biliyorum olmazdı, kirpiklerin yüzüme değmezdi!
Bile bile sevdim heyecanlanmayı
Güzeldi, sevgim çok güzeldi
Yüreğimin seni sevmesini sevdim
Sen bana niye kızdın ki? ...
Ceyhun Yılmaz
.....................................................
Sen Bilirsin
Görmediğimden değil...
Yanımda olsan yine özlerdim..
Ve bil ki bu kadar sevmem senden değil
Gitsen benden..
Ben gidişini bile severim..
Aramızda hep aynı fark..
Sen gitmeyi bilirsin
Ben sevmeyi..
Ceyhun Yılmaz
............................................................
Kusura Bakma
İlk defa ayağıma kadar geldin
Daha önce ağlarken görmemiştim seni
Başucumda durdun,
Özlediğini söyledin, cevap veremedim
Bıraktığın gülleri koklayamadım
Ve sen giderken ayağa kalkıp
Yolcu edemedim...
Kusura bakma! ...
Dün gece ölmüştüm.
Ceyhun Yılmaz
..................................
Küçüğüm
Karanlık yolların hep ışıksız
olduğunu söylemediler bana
ben küçükken söyleselerdi
büyümezdim zaten! ..
Ceyhun Yılmaz
.......................................
Lal
sevemedim pazar günlerini...
ya okulu düşündüm
ya da babamın şehir dışı kamyon şoförlüğünü
hiç bir şey sevdiremedi pazarı bana
bilsem bir pazar günü geleceksin
ıslatacaksın dudaklarımı
sevmez miydim canım pazarları
tam özür dileyecektim sevmediğim tüm pazarlardan..gittin....
eski pazarlarımı bile özlettin!
Ceyhun Yılmaz
..................................................
Mahçup
adımın bazı kağıtlarda
adının altına yazılması bile artık beni
mutlu ediyorsa
bu benim utancım değil
Ceyhun Yılmaz
..................................................
Nasıl Giderim
Gittiğine inanmak istemezki gözlerim
Mademki gitmedin ne bu gözyaşları derse biri ne cevap veriririm
Dudaklarımı ıslatan yağmur bir daha yağsa nasıl yalnız ıslanırım
Giderken hiç düşünmedin mi?
Sabah odama gelse güneş sensiz nasıl uyanırım
Hep korktuğumuz ölüm hani ikimizi birden ***ürecekti
Şimdi gelse tutsa kolumdan ben nasıl giderim...! ! !
Ceyhun Yılmaz
.......................................................
Ne Vardı
Madem bu kadar büyük aşkımın bile sende sonu var
Var ki çekip gittin
Ayrılığın, hüznün niye sonu yok?
Nefret oldun bende gide gide
Ne vardı diyorum ne vardı
Geceme gelsen, ay utansa sevincimden
Yıldızlar kıskansa neşemi
Bir gülüşüne ölecek kadar sevsem
Ne vardı...
Ve gecenin bir yarısı
Duymak istemediğim sesin acıttı içimi
Yaktım bir bir yalandan güldüğün
Bütün resimlerini...
Ceyhun Yılmaz
..............................................
Nerdesin
Gitmek kadar kolay gelebilir ayrılık sana
Bir gece uyanınca bir gece yarısı uyanıpta
Yüreğine bakınca anlarsın
Gözlerin karanlığı seçer ağlarsın
Bütün çekmecelere bakıp bulamazsın
Bulamazda hüngür hüngür ağlayıp yokluğu anlarsın
Sevinciyle uyandığım, sabahlara kadar ağladığım
Bir gülüşüne çiçekler açtığım
Sebebim, sevincim, herşeyim nerdesin
Güneşlerim battı, şiirlerim bitti nerdesin
Ceyhun Yılmaz
...............................................................
Nokta İle Virgül
Senli cümlelerin sonunu getiremiyorum
İçinde olduğun her gülümseme virgül olsun
Kimse noktalamasın seni
Sesini duymak için nefes almadan koşuyorum
Ve çaresizim
İsmin baş harfi gibi
4 yönü olan bir yoldayım
Ne halt edicem bilemiyorum
Ceyhun Yılmaz
...........................................................................
Ölüm
kaç sabahtır geceye uyanıorum
noldu güneşe aynalarda yokum
dumanı tüten çay bardaklarına dokunuorum
elimi ısıtmıyor
ağlayınca farkettim
gözyaşlarım yanaklarımı ıslatmıyor
yüreğimde bir ağrı
bir tek onu hissediorum
hissedince anlıorum
keşke feda edebilseydim sana
sımsıkı sarılıp güzel saçlarını koklayıp gitseydim
ölmüşüm ben bebeğim ölmüş
herkesin korktuğu gün bana bugünmüş.
Ceyhun Yılmaz
...................................................
Öykü
Seni düşündükçe herkesi seviyorum
Bütün öykülerin hayal kahramanı benim
Kimse üzemez artık beni
Hele gülüşün aklımdayken
Yağmur bile yağsa...
Yüzümü yıkarım hüzünle...
Ceyhun Yılmaz
............................................
İLACI YOK Kİ YOKLUĞUNUN HÜKMÜ OLSUN
Karanlık yolların hep ışıksız olduğunu söylemediler bana
Bir gün biter sandım gönül yaşları, BİTMEDİ..
Yokluğunun bulutları içimde, GİTMEDİ!
Her sabaha karşı ben durdum ben
Beceremedim..tutamadım güneşleri
Hep doğdu üstüme
Dert kurdu derdime
Titredi ellerim..
Üşüdüm..ısıtan yok
İLACI YOK Kİ YOKLUĞUNUN HÜKMÜ OLSUN
Boynumda asılı utancım, başımı kaldıramıyorum
Söylemediler bana gülmenin ayıp olduğunu ben küçükken
Söyleselerdi gülemezdim zaten
Acıyla anladım, acıyla kurdum en sevdiğim cümleyi
Silsen de kurumuyor bu göz yaşları
YÜREĞİMİ KURUTMADIKÇA! ! !
Ceyhun Yılmaz
...............................................
İNANMADIM
Söylediler
Gelmedi dediler inanmadım
Beni en çok o severdi dedim.
İnanmadılar..
Arkamdan gülermişsin hep, inanmadım
Bakın dudagımda izi var dedim
Göremediler
Bi de ben baktım
Ben de göremedim
Yani sen gerçekten sevmemiş miydin
Yani ben bosuna mı aglamadım hiç
Hiç ölmedin mi sen bana
O zaman tutmayın beni
Sakın tutmayın
Bırakın, öpsün yanaklarım topragı…
Ceyhun Yılmaz
.................................................
İnsan ım
nerede yanlızlık görsem
ucundan alırım bir parça
sahibine ağır gelmesin diye..
Ceyhun Yılmaz
..........................................
İstanbul
Sensiz olduğu her halinden belli İstanbul'un
Herhangi bir sokağında ağladım bu sabah.
Doğsun mu doğmasın mı
sürencemede güneş? ..
Ve sırtında küfe ile ayva satıyor
Bir yaşlı adam,
Hiç düşünmeden...
Kimsesizliği ağlamalarından belli bir çocuk
Adeta kendi kendine doğmuş
Bugün İstanbul...
Ceyhun Yılmaz
......................................................
İşim çok zor benim
İşim çok zor benim
Yüreğimin işi yalnızlık caddesi
Elim yüzüm kir pas değil ki
Sevdanla kirli
İşim çok zor benim
Her sabah erkenden kalkıp
Seni seviyorum
Ceyhun Yılmaz
.....................................................
Kedi
Bir minicik sokak kedisi karşıladı beni
Ezelden beri ıslak sokakta
Direnmeyelim dedim bu hayata
Dur dedi usta
Karnım çok aç
Biraz daha sonra ölelim...
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Kısa Pantolon
korkma artık küçük çocuk
kimse üzemez seni
sen hüznü öpmedikçe
kimse gelemez sana
sen birilerinden gitmedikçe
korkma artık küçük çocuk
büyümezsin zannederdin
bak
büyüdün işte
Ceyhun Yılmaz
.........................................................
Kıyamazsın
Ben diye bir gece yokken
Olmayan yıldızların ışığı gözlerini yakacak
Ağlamalarım gelecek aklına
Durup dururken sigaran sönecek
Söylemediklerin dudaklarını ıslatacak
Taa gözlerinden...
Kıyamazsın sen bana bilirim
Kıyamazsın sen bana
BİLİYORUM BU GECE BENİ DÜŞÜNECEKSİN! ..
Ceyhun Yılmaz
......................................................
Kimseye Soramıyorum Seni
kimseye soramıyorum seni!
kirlenme diye hiç öpmedim ya...
belki başkasını seversin diye,
hiç söylemedim sana sevdiğimi.
bilmiyorsun,
boğazımda düğümsün!
yutkunsam gideceksin,
yutkunmasam...
ölürüm...!
Ceyhun Yılmaz
...............................................
Kitap
Sana şiirlerimi duyanlar
Kitap yap diyor
Olur mu hiç
Ben seni herkeslerden saklarken sen seni..
bir kitapçıda görsen..hem de bir sürü kitabın arasında
Kahrolmaz mıyım ben...
Ceyhun Yılmaz