Bir Çocuğun Hatıra Defterinden....

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
dreamboys69

dreamboys69

Üye
    Konu Sahibi
Bir Çocuğun Hatıra Defterinden....
Bir Çocuğun Hatıra Defterinden VII
Ağlama Bebeğim

Ortaokul yıllarıma denk gelir bu hüzünlü hikaye… Bir çocuk ağlıyordu belki annesi yoktu yada babası. Gözleri parlıyordu, baktıkça gözlerim kamaşıyordu .Çok isterdim onun gibi bir oğlum olsun, mavi gözlü… Adı da deniz olmalıydı…

Bir çocuk ağlıyordu kim bilir neler yaşamıştı neler yaşatmışlardı.

Bir çocuk ağlıyordu üstü başı kirlense de tertemiz bir çocuktu o. Annesi, babası yok muydu acaba ?
Gözünden dökülen yaşlar yüzündeki kirle beraber akıp gidiyordu.

Bir çocuk ağlıyordu her şeyden habersiz. Belki unutmuştu annesini, babasını yada ne bileyim…
Belki anne şefkatini bile görememişti…

Yanına yaklaştım, bana masumca bir o kadar da hüzünlü bakıyordu. O küçücük ellerini uzattı bana, ilk defa bir çocuk bana kucak açmıştı. Tek farkı ağlıyor olmasıydı. Sarıldım ona, beni minik kollarıyla sarmaladı sıkıca. Sanki büyük, kuvvetli bir adam bana sarılmış gibiydi. Bir an gözümden yaş geldiğini hissettim. Az önce ağlayan çocuk şimdi gülüyordu ama ben ağlıyordum şimdide. Belki bende baba şefkatini hissetmişti, belki de sevgiye ihtiyacı vardı. İşte o an bulunduğum koridorda insanların telaşlı bir şekilde dolaştığını hissettim. Çocuk ve ben az önce burada değildik. Aniden buraya geldik sanki…

Yanıma topuklu ayakkabıyla hunharca yürüyen bir bayan yaklaştı ve çocuğu benden aldı. Ne ben konuştum nede o. Sanki dilimiz tutulmuştu. Çocuk bayanın kucağında bana bakıyordu, bende ona…
Aramızdaki mesafe giderek artıyordu. İsmini dahi öğrenemediğim daha şimdiden hayatın sillesini yemiş, ağlamaktan gözleri şişmiş bir çocuk…

Artık o çocuk uzaklaşmıştı benden. Çok sevmiştim onu belki oda sevmişti beni…
Bir an elim cebime gitti ve cüzdanıma bakma gereği duydum. İçinde bozuk paralar, biletler ve lazımsız faturalar. Tam cüzdanımı kapatırken arasından yere bir şey düştü. Yavaşça yere eğildim ve öylece kalakaldım. Kalkamadım yerimden. Yere düşen bir fotoğraftı hem de çok eski bir fotoğraf…
Beni benden alan beni bu buhrana sürükleyen bir anı…

O çocuk gibi ağladım, sarılacak bir annemde yoktu yanımda…
Fotoğrafa dikkatlice baktım. Az önceki çocuktu bu… Evet o çocuktu…
Fotoğrafa baktıkça o çocukla yüzleşiyordum. O çocuk diye bağırdım defalarca…
Artık o çocuk gitmişti… Benden almışlardı onu…
Ama bu nasıl olur du ?
İnanılır gibi değil…

Birden koridorun ışıkları yanıp sönmeye başladı. Nefes alamaz hale geldim. Yere yavaşça düştüğümü hissediyorum. Yavaş yavaş yıkılan bir kule gibi hissettim kendimi. Birden etrafımdaki hiçbir şeyi göremez oldum. Gözlerimi açıp kendime geldiğimde bir hasta odasında olduğumu fark ettim. Başucumda bir hemşire bana sesleniyordu ama ben duyamıyordum. Ne söylediğini anlamak için dudaklarını okumaya çalışsam da olmadı…
Gözlerime hakim olamıyordum. Göz kapaklarım ağırlaştıkça kendimi kaybediyordum ve artık gücüm bitiyordu, yavaş yavaş eriyordum sanki. Etrafımdaki her şey bir bir yok oluyordu. Aniden her yer karardı…

Uyandığımda sabah olmuştu. Pencereden dışarı bakmak istedim ama yüksek bir duvardan başka bir şey yoktu. Hastane kokusu beni bunaltıyordu artık. Elinde koca bir dosyayla yanıma gelen hemşire bana tuhaf tuhaf sorular sormaya başladı.
En sevdiğiniz yemek ?
Hangi hayvandan korkarsınız ?

Anlamsız geldi bana sorular…
Bir an içimi korku kapladı… Ya en sevdiğim yemeği bana getirmezlerse…Ya korktuğum hayvanı buraya getirirlerse diye… Benimki de saçmalık işte…

Hemşire sorularını bitirdikten sonra tansiyonumu ölçtü, normal dedi. Artık taburcu olabilirsiniz diyerek bana bağladıkları ama benim farkına varamadığım serumu çıkardı. Yataktan zorla kalktım ve doğruldum. İçimin acıdığını hissettim. Sanki tüm kan damarlarım büzülmüş gibiydi. Onlarda benim gibi bırakmışlardı kendini…
Derin bir nefes aldıktan sonra biraz kendime geldim. O çocuğu anımsadım kendi görüntümü pencerenin camda akisini görünce…
O hastaneyi terk edecektim… İçimde garip bir duygu vardı. Hem hüzün hem de sevinç… Hüzne dönüşüyordu vedalar…
Koridorda yürürken halsizdim… Bir an önce dışarı çıkmak istiyordum...
Dışarı nihayet çıkabildim. Oksijeni tüm benliğimle içime çektim. Burnum sızladı ama buna değdi.

Neredeydi o çocuk ?
Aynı bana benziyordu…
Beklide ağlayan çocuk bendim…
Olamaz mı ?

O günden sonra o çocuğu aradım durdum. Ama bulamadım. Yoktu artık o çocuk.
Acaba halen ağlıyor mudur ?

Yoksa o ağlayan çocuk ben miydim ?
Minik, sevimli, güçsüz…

İşte ben... Derinden… Gölgemden kopan ben…
Belkide korkan...

Son ana kadar umudunu yitirmeyeceksin." Bitince bitmez.. Umudunu yitirince biter...
(ç)alıntıdır...
 


dreamgirls

dreamgirls

Üye
aşkım çok güzel bi paylaşım...
ayy alakasız olcak ama allah bize de boncuk gözlü, sağlıklı bi çocuk nasip etsin... sana benzesin... amiiiiiinnnnnnnnn...:utan:utan
 
dreamboys69

dreamboys69

Üye
    Konu Sahibi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt