Benim stilimde futbolcu yok ...

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
abuvice

abuvice

Üye
    Konu Sahibi
Benim stilimde futbolcu yok ...
Benim stilimde futbolcu yok

Trabzonspor’un tecrübeli başkanı Atay Aktuğ, futbolculuk günlerinden bugüne her konuda ilginç açıklamaları TAKA Gazetesi’ne yaptı...
Spor müdürümüz Burak Gayretli ile zevkli bir futbol sohbeti yapan Aktuğ, şu an Trabzonspor’da kendi stilinde futbolcu olmadığı şeklindeki iddiayı, "Ben de katılıyorum, benim ayarımda futbolcu şu an yok" diye cevapladı. TOMAS BU TAKIMA GİRECEK
Burak GAYRETLİ : Transfer işini yöneticilerin üstlenmesi çok eleştirildi. Atay AKTUĞ : Genel menajerlik sistemini kurabilseydik, Şenol bunu kabul etseydi, bu işler o sistemde işleyecekti. Transferdeki sıkıntılarımız da o oldu. O kabul etmeyince yöneticiler çalıştı. İyi de çalıştılar, transferlerimiz de isabetli oyuncular.

Burak GAYRETLİ : Tomas çok tartışılıyor sayın Başkan, aldığı para ve sergilediği futbol.
Atay AKTUĞ : Tomas'ın kulübüne iyi para verdik ama kendisi 550 Avro'ya oynuyor. Onun üzerinde alanlar var. Yattara gibi, Fatih gibi o da iyi futbolcu. Ama Fatih varken onu bir türlü Şenol kadroya koyamıyor. O çocuk bu takıma girer.


TRABZONSPOR APTAL MI?
Burak GAYRETLİ : Mehmet Yılmaz ile ilgili ne söyleyeceksiniz?

Atay AKTUĞ : Mehmet Yılmaz da ‘gideceğim’ diyor. ‘Gitme’ diyoruz. Santrforumuz yok. 2 tane santrforumuz var. Biri Fatih, biri Jun, bir de gitmek istediğini söyleyen Mehmet Yılmaz. Biz de ona ‘Ya sözleşmeni uzat, kiralık git, yahut uzatmıyorsan, satalım git’ diyoruz. Ama bize istediğimiz parayı getir. Menajeri ‘yok ben o parayı getiremem de, şöyle de böyle’ diyor. Kulübün kasasından para mı kullanacaksınız. Ben imzalamayacağım, 1 sene sonra giderim, ne demektir o. Tolga da aynı şeyi yaptı. Bir sene sonra bonservisin eline geçecek değil mi? Serbest kalacaksın ve kulüp, alacağı parayı da alamayacak. Ben seni niye oynatayım kardeşim. Aptal mıyım ben. Trabzonspor aptal mı? Gideceksen benim istediğim parayı getirirsin, hiç olmazsa para kazanırız. Yahut ben seni oynatmam, senin yerine başka bir adam oynatır, onu yetiştiririm.
YATTARA İÇİN AZ BİLE SÖYLEDİM.
Burak GAYRETLİ : Başkanım Yattara için söylediğiniz söz çok tartışıldı ama, farklı bir amaçla söylediğinizi ifade ettiniz. Konuyu biraz açar mısınız?Gerçek anlamda kastettiğiniz Yattara’yı kovmak mıydı?

Atay AKTUĞ : Anlayan da tartışıyor, anlamayan da. Herkes futbolu çok iyi bildiğini zannediyor. Yattara için söylediğim şudur: ‘Anorthosis maçında elenmemizin nedenlerinden biri Yattara'nın ilk maçta dışarı atılmasıdır ve buradaki maçta oynayamamasıdır. Yani orada 10 kişi kaldık. İyi de oynuyorduk. Çok da meziyetli futbolcu. Yani aslında büyük ceza verilmesi gerekirdi Yattara’ya. Yattara için söylediğim laf bile az. Bir futbolcu, Şampiyonlar Ligi’ne girmemizi engelleyen nedenlerden biri oldu. Yani biz Kıbrıs Rum Kesimi’nde 11 kişi oynasaydık o maç öyle olmazdı demiyor muyuz? Tamam çok meziyetli bir futbolcu ama yaptığı hata çok büyük bir hata. Ben onun daha yetenekli, daha sürekli ve daha iyi bir futbolcu olmasını istiyorum. Gideceği zaman ben de kazanırım, o da kazanır.

ARTIK HERŞEYLE İLGİLENİYORUM.
Burak GAYRETLİ : Sayın Başkan Şenol Hocanın Futbol A.Ş.'deki görevi kabul etmemesinden sonra siz yönetimle yaptığınız toplantıdan sonra, boşluğu doldurma kararı aldınız.

Atay AKTUĞ : Bir sıkıntı çıktı. Bunu kim yapacak diye bir koordinasyon olacak tabii ki. Eskiden bunu Futbol Şubesi olarak yapıyorduk, ama yürümüyordu. Yöneticiler hem yönetici, hem denetleyici, hem de futbol şubesinin elemanı olarak bu işi yürütemiyordu. Yani o boşluğu dolduramam, sadece daha fazla ilgileniyorum, transferle ilgileniyorum, futbolcuların sorunları bana geliyor. Şenol'la sık sık konuşuyorum, menajerle sık sık konuşuyorum, sağlıkçı ile konuşuyorum, fırsat bulursam futbolcularla konuşuyorum. Herkesin problemi vardır, elbette futbolcuların da problemleri var. Şu anda Trabzonspor'da böyle bir problem kalmadı. Tek sıkıntımız transfer dedikoduları. Başka bir sıkıntımız yok.

Burak GAYRETLİ : Transferlerle de son iki dönemde fazla ilgilenemediniz? Atay AKTUĞ : Evet orada hatamız oldu. Transfere bizzat ben daha fazla yönelebilirdim, burada ipleri elime alabilirdim ama olmadı.

FATİH’İN MENAJERİNE ‘HAYIR’ CEVABI
Burak GAYRETLİ : Tam bu sırada Fatih’in menajeri arıyor ve başkana soruyor: "Başkanım Wigan 4 milyon Avro teklif ediyor. Ne yapalım?"

İşte Aktuğ’un cevabı: Atay AKTUĞ : Wigan Athletic lige yeni çıkmış. Teklifleri 4 milyon Euro. Fatih’e bu şartlarda veremeyiz. Fatih'e bu sene dokunmayın. Ben Fatih'le de konuştum. O da ‘Ben Wigan'a gitmem’ diyor. Fatih çok önemli bir futbolcumuz. Onun da kazanması gerekir, kulübün de kazanması gerekir. Biz de bu sene yarışın içinde olmak istiyoruz, Fatih'i bırakma gibi bir niyetimiz yok. Biz aldığı ile orada alacağı farklı değil ki zaten.

BENİM GİBİ FUTBOLCU YOK!
Burak GAYRETLİ : Başkanım sizin için, ‘Atay bey stilinde ve kalitesinde futbolcu şu an Trabzonspor’da yok’ deniyor. Siz ne dersiniz?

Atay AKTUĞ : Gülerek) Doğru söylüyorlar vallahi…Yani ben gerçekten de iyi bir futbolcuydum. Sadece futbolun anlamsız olduğunu düşünürdüm, okul işlerine biraz daha ağırlık verirdim. Ama bugün benim yöneticiliğimi tartışıp eleştirebilirsiniz, futbolculuğumu ise kimsenin tartışabileceğini sanmıyorum.

NE ZAMAN GİDECEKLERİNİ BİZ BELİRLERİZ
Burak GAYRETLİ : Gökdeniz çok tartışılıyor. Siz de geçen gün yaptığınız açıklamada Gökdeniz'i sahiplendiniz. Öyle görünüyor ki, Gökdeniz her dönem tartışılacak. Bu biraz da Fenerbahçe ile yaşadığı diyalogdan kaynaklanıyor. Aziz Yıldırım'ın ‘Artık bu kulübün kapıları ona kapalı’ şeklindeki açıklamasından kaynaklanıyor sanki. Fenerbahçe'nin de bir manipülasyonu söz konusu gibi.

Atay AKTUĞ : Aziz Yıldırım o açıklamayı kendi adına yapmıştır. Aziz Yıldırım onu istedi, biz de vermedik. Yine istese yine vermem. Aziz Yıldırım ne açıklama yaparsa yapsın. Gökdeniz'in kafası düzelmiştir. Gökdeniz Malatya maçında da çok iyi oynadı. Çok koştu, çok çabaladı. Biz Gökdeniz'i sahiplendik. O da artık Trabzonspor'u sahiplenecek futbolculardan birisi olacaktır ama her futbolcu belirli bir dönemden sonra başka bir yerde oynamak ister. Bu, para için olabilir, olmayabilir. Değişiklik için de olabilir. O zamanı da bizim futbolcularımız değil, biz tayin edeceğiz. Gelecek sezona yönelik planları da yapıyoruz.

SONUNA KADAR GÖREVDEYİM
Burak GAYRETLİ : Gelecek sezon dediğinize göre, gelecek sezon sonuna kadar kulübün başında kalmayı düşünüyorsunuz.

Atay AKTUĞ : Gelecek sezon değil, görev bitene kadar. Genel kurulun bana verdiği yetki 3 yıllık. Ama o Kıbrıs maçından sonra herkesin morali bozuldu. Ama benim daha çok daha bozuldu. Kendi kendime, ‘Bu yönetimin hiç günahı yok, çok iyi çalışan bir yönetim. Bütün arkadaşlarım için hiç günahı da yok’ dedim. Ama bayağı moralimiz bozuldu. Çok samimi düşünen arkadaşlarıma kulüpte, ‘Varsa buraya daha iyi katkı sağlayacak, ben de katkı sağlayayım, olsun’ anlamında konuştum. Ama maalesef kimse çıkmadı. Yönetim sonuna kadar devam edecek. Biz Trabzonspor olarak final maçlarını oynayamıyoruz. Öyle bir stres var takımın üzerinde. Çok iyi hazırlanmamıştık. Bu sene ve geçtiğimiz sene bizim için bir kayıptır. Benim moralim çok bozuldu, çok açık söyleyeyim. Ama bırakıp gitmek de bizim yapacağımız iş değil. Şimdi daha da sarıldık. Sportif başarıyı elde etmemiz lazım. Saha sonuçları kötü giderse bile bırakmaya niyetimiz yok. Bu uzun bir maratondur, yenmek de var yenilmekte, herkes alışacak buna.

YÖNETİMDE HİÇBİR SORUN YOK
Burak GAYRETLİ : Yönetim içindeki ufak tefek kırgınlıkları giderdiniz mi?

Atay AKTUĞ : Hiçbir sıkıntı yok. Kırgınlık yok. O, neden kaynaklanıyor. Trabzon'da çok böyle sporla ilgilenen basın mensubu arkadaşlarımız var. Haber yapıyorlar, haber alabiliyorlarsa yazıyorlar, haber alamıyorlarsa, yalan yanlış yazıyorlar. Bir de maalesef yöneticilerimiz konuşmaya çok meraklı, bireysel konuşmalara çok meraklılar. Kulüp politikasının dışında bir ses çıkmaya başlıyor, o da sıkıntı yaratıyor. Hepsinin de gönlünde Trabzonspor sevgisi var. KONUŞMAMA KARARINI UYGULAMAK ZOR

Burak GAYRETLİ : Son toplantıda herkesin konuşmaması ve yönetimden tek ses çıkması yönünde.

Atay AKTUĞ : Yani ne karar alırsak alalım maalesef olmuyor. Bu 1-2 kişi değil. Bir arkadaşına söylüyor, bir başkasına söylüyor. Sıkıntılarımız şu; mesela Fenerbahçeli basın, Galatasaraylı basın, Beşiktaşlı basın... Basının bir takımı olmaması lazım. Onlar da bir şey olduğu zaman kapatılıyor, olayların üstü örtülüyor ama bizde olmayan şeyler bile yazılıyor. Bizim basının Trabzonspor'u koruması lazım. Evet ‘muhabirlik yapar, haber alırım, kaynağını söylemem, benim için haber önemlidir’ dersiniz. Tamam doğrudur. Bu, kulübe yarar veriyorsa, siz de bu kulübün bir mensubuysanız, nasıl İstanbul'daki adamlar kulüplerini savunuyorsa, siz de savunun. ARTIK

HERKES ‘4 BÜYÜKLER’ DİYOR
Burak GAYRETLİ : Başkanım bu sene maç yayınları konusunda, Trabzonspor adına büyük bir başarı kazandınız. Maçlar şifresiz kanaldan yayınlanacak.

Atay AKTUĞ : Her konuda öyle. Bundan 4-5 sene öncesini düşünün, büyük kulüp olmaktan çıkmıştık. Artık herkes Trabzonspor'un büyük bir kulüp olduğunu kabul etti. En büyük rakiplerimiz bile bunu kabul etti. Medyada 4 büyükler diye geçiyor. Trabzonspor'un çalışmalarının bir ürünüdür bu. Trabzonspor iyi bir takımdı o zaman. Ancak büyük bir kulüp olamamıştı. Şimdi ise her konuda büyük bir kulüp olmuştur Trabzonspor. Her konuda büyük bir kulüp.

İTTİFAK ÖMÜR BOYU SÜRMEYECEK
Burak GAYRETLİ : Son havuz tartışmaları döneminde 4 büyük kulüp, ortak hareket etti. Bu, Anadolu kulüpleri ile Trabzonspor'un arası açıldı izlenimlerini uyandırdı. Trabzonspor Anadolu kulüpleriyle sorunlu bir kulüp mü şu anda?

Atay AKTUĞ : Bizim hiçbir kulüple sorunumuz yok. Havuz konusunda diğerleriyle ortak hareket etmemiz tamamıyla çıkarlarımız içindir. Bu, ömür boyu sürecek bir ittifak değildir. Ben Anadolu kulübü, İstanbul kulübü ayrımına karşıyım. Biz Anadolu kulübüyüz. Maalesef o kararı alan kulüplerimiz genel kurulda haberimiz olmadan önergeyi vermiştir. Havuz konusunda Trabzonspor'un çıkarları zedeleniyordu. Çıkarları doğrultusunda Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş ile ortak hareket etmiştir. Ama bu ilelebet ortak hareket edeceğiz anlamına gelmez.

YORULDUM AMA BU TATLI YORGUNLUK DEĞİL
Burak GAYRETLİ : Trabzonspor'da görev aldığınız süreç içerisinde belli bir yorgunluğunuz var dikkat ettiğimiz. Bu çok normal geliyor aslında. Belki de bu bir tatlı yorgunluktur.

Atay AKTUĞ : Hayır hiç de tatlı bir yorgunluk değil. İşte sportif sonuçlar iyi olduğunda bu tatlı bir yorgunluk oluyor. Sportif sonuçlar kötü olduğunda neden kötü olduğunu analiz ediyorsunuz, konuşuyorsunuz. Düzeltmeye uğraşıyorsunuz. Bunun için daha fazla uğraşmanız gerekiyor. Kulüp başkanının futbol takımı ile birebir ilişkiye girmesi hiç doğru değil. Bunu ben de doğru bulmuyorum. Ama yapacak kimse yoksa yapacak başka da bir şey yok. Genel menajerlik sistemini oturtana kadar böyle olacak. Çok umutluydum ama olmadı. O boşluğu doldurana kadar birilerinin, en yetkili birilerinin idare etmesi lazım. Onun için ben futbol takımıyla da ilgileniyorum. Kulübün diğer işleriyle de. Hoca daha iyi motive oluyor. Kulüp başkanının futbol takımıyla ilgilenmesi, teknik işlerle ilgilenmesi anlamına gelmez. Morallerinin arttırılması gibi işlerle de ilgilenilmesi gerekiyor.

STAT İÇİN MÜRACATIMIZI YAPTIK
Burak GAYRETLİ : Son olarak iki önemli konu var. Birincisi; Yönetimde bulunduğunuz süre içerisinde taraftarın ve camianın Trabzonspor'u sahiplenmesini yeterli buldunuz mu? İkincisi ise; Taraftarın Avni Aker beklentisi var. Şükrü Saraçoğlu gibi olsun, o havayı versin, takımı da etkileyelim istiyorlar. Ama Trabzonspor Kulübü stadı tam olarak alamadı ve bununla ilgili sorunlar var. Bu iki konu ile ilgili olarak değerlendirmenizi alabilir miyiz?

Atay AKTUĞ : Taraftarın, seyircinin, Trabzonsporluların, Trabzonspor'u sahiplenmesine denecek hiçbir şey yok. Tezahüratlarında da bu var. ‘Yensen de yenilsen de, olsan da olmasan da’ gibi. Onlar sahipleniyor. Ancak zaman zaman sabırsızlık ön plana çıkıyor. Futbolcuya yönelik hakaretler, taşlamalar, yazılar. Bunlar futbolcuyu etkiliyor. Bizim zamanımızda da hakkımızda kötü bir şeyler yazıldığında moralimiz bozulurdu. Bu gayet doğal bir şey. Sahipleniyor, ama futbolcunun otobüsünü taşlamak olmaz. Bu hiçbir yerde olmuyor. Bizim dışımızda Fener'de, Galatasaray'da, Beşiktaş'ta oluyor. Ama diğer takımların hiçbirinde olmuyor. Olmamalı, sahiplenme sonuna kadar olmalı. Futbol takımını sahiplenip, yönetimi dışlamak, yönetimi sahiplenip, teknik kadroyu dışlamak olmaz. Bir bütündür bu. Herkes herkesi sahiplenmeli. Ben taraftarı da futbolcuyu da teknik heyeti de sahipleniyorum. Hataları olsa da onları görmezden gelmek başarı için önemlidir. Avni Aker’e gelince… Avni Aker'i satın almak için başvurduk Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'ne. Aralık ayı sonunda bunu halledebileceğini söylediler. Yasanın çıkması bekleniyor. Avni Aker kendi malımız olursa, oraya yatırım yapmaya değer. Ama kendi malımız olmazsa, belki maraton tribünündeki kolonları kaldırabiliriz. Kapasite olarak 20 bin kişilik kapasite yeterli Trabzonspor için. Dolduramadıktan sonra onu 50 bine çıkarsanız ne olur. Bilet sayısın arttıramadıktan sonra genişletsek ne olur.

abuvice.. :D
 


Caine

Caine

Üye
biraz abartmış mı ne :rolleyes: bu ts başkanı arada cidden biraz abartıyor yaa ama hoş adamdır ona laf yok :DD
 
_CHiLeKesH_

_CHiLeKesH_

Üye
yaf trazonsporla anlaşmanmı war abuvice ;)
 
abuvice

abuvice

Üye
    Konu Sahibi
abuvice trabzonspor hastasıdır dostum :D
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt