SANCAR
Üye
Barca ya gitmek istemedim...
Barcelona ve R.Madrid’ten de teklif almasına rağmen Newcastle’ı tercih ettiğini belirten genç yıldız, “Barcelona’ya gitmedim. Çünkü Rüştü’nün yaşadıklarını biliyordum.” dedi.
Türkiye’yi Avrupa’da en iyi şekilde temsil eden futbolcuların başında gelen Emre Belözoğlu, aylardır tartışılan transfer söylentilerini İngiltere’nin Newcastle United takımına attığı imzayla sona erdirdi. 12 yaşında Galatasaray’ın alt yapısına gelen ve 16 yaşında PAF Ligi’nde oynadığı maçlarda o dönemin hocası Greame Souness’ın daha sonra ise takımın başına geçen Fatih Terim’in gözüne giren Belözoğlu, 2001 yılında İnter’e transfer oldu. Oynadığı başarılı futbolla Milli Takım’ın da değişmez isimlerinden biri olan genç yıldız, uzun zamandır devam eden transfer söylentilerini ve İngiltere’ye gidiş sebeplerini Zaman’a anlattı.
İsmin bir sezon boyunca Fenerbahçe’yle anıldı. Bu transfer niçin gerçekleşmedi?
İlk önce şunu söyleyeyim. Şimdiye kadar hiçbir Türk kulübüyle direkt olarak görüşmedim. İnter’le mukavelem devam ettiği için görüşme yapmam da uygun olmazdı. Bu noktada her şeyimle menajerim ilgilendi. Bir Galatasaraylı olarak şunu dürüstlükle söyleyebilirim ki Türkiye’de ciddi bir yapılanma içinde olan tek takım Fenerbahçe. Sarı-lacivertli ekibi diğer kulüplerden bir adım önde görüyorum. Gerçekten ileriye dönük projeleri olduğu kanaatindeyim. Fakat ben profesyonelim yapılan tekliflerin en iyisini değerlendirdim. Üstelik her zaman ilk amacım Avrupa olduğunu vurguladım. Çünkü Türkiye’ye dönmek benim için geri adım atmak olurdu.
İnter’de geçirdiğin yılları bir kayıp olarak gördüğün oluyor mu?
Hiçbir zaman böyle düşünmedim. İtalya’da geçirdiğim 4 seneyi dolu dolu yaşadım. Orada güzel şeyler yaptığıma inanıyorum. Üstelik Avurpa’da kötü bir Türk imajı var. Ben bunu bir nebze de olsa yıktığım inancındayım. Bu noktada yaşadığım bir anımı anlatayım. Takım masörüm bana “Bir Türk’ü sevebileceğim hiç aklıma gelmezdi.” diye Türkleri daha önce çok kötü tanıdığını söylemişti. Gerçekten Avrupa’da farklı bir Türk imajı var. Zaten ben de fazla bir şey yapmadım. Özümüzde olan güzel şeyleri öne çıkardım. Ayrıca sahadaki performansım noktasında da yanlış değerlendiriliyorum. Yaklaşık 130 maç oynadım ve istatisliklerim gerçekten çok iyi. Bu konuda belki mutevazı davranmam ve kendimi anlatmamam bu tür spekülasyonları çıkardı.
Niye İngiltere, neden Newcastle?
İtalya’dan kendi isteğimle ayrılmak istedim. Sadece Milan’da oynayabilirdim; ama orası nasip değilmiş. İnsanlar Türkiye’de İnter’de sakatlıgımdan dolayı oynamadığımı filan söylediler. Lakin normal kadroya devamlı giriyordum; ama sürekli oynamadım. Çünkü bir mevkinin çok adamı var. İngiltere’yi tercih sebeplerimin başında maddi olanaklar geliyor. Orası bu noktada dünya kulüplerinin önünde geliyor. Barcelona ve Real Madrid’den de teklif aldım. Fakat Rüştü abinin durumuna düşebilirdim. Çünkü orada Türk oyuncular yabancı statüsünde forma giyiyor. Ayrıca Galatasaray’dan beni çok iyi tanıyan hocam Greame Souness’ın da Newcastle United’ta olması en büyük etken.
İngiltere ligini nasıl buluyorsun senin özelliklerine uygun mu?
İngiltere’nin futbol tarzını İtalya’ya göre göz zevki açısından daha iyi buluyorum. İngilizler, İtalyanlar kadar teknik olmayabilir ama İtalya’da bir mevkinin birçok oyuncusu var. İngiltere’de bu sayı çok az. Bu yüzden daha fazla sahada kalabileceğimi düşünüyorum. Orada önce Allah’a sonra yeteneklerime güveniyorum.
Yıllarca top oynadığın Arif Erdem ve Hakan Ünsal’ın Galatasaray’dan ayrılışını nasıl değerlendiriyorsun?
Türkiye futbol tarihinde büyük işler yapan nadide insanların başında gelir Arif ve Hakan abiler. İyi bir törenle onore edilerek gönderilebilirdi. Avrupa’daki kulüpler bu işi gerçekten çok iyi yapıyor. Mesela İnter’de oynayan Falconetti’nin ismi stadyumun büyük bir cafesine verilmiş. Yıllarca bu isim orada yaşayacak. İnşallah ileride Galatasaray da bu tür bir şey yapar.
Türkiye’yi Avrupa’da en iyi şekilde temsil eden futbolcuların başında gelen Emre Belözoğlu, aylardır tartışılan transfer söylentilerini İngiltere’nin Newcastle United takımına attığı imzayla sona erdirdi. 12 yaşında Galatasaray’ın alt yapısına gelen ve 16 yaşında PAF Ligi’nde oynadığı maçlarda o dönemin hocası Greame Souness’ın daha sonra ise takımın başına geçen Fatih Terim’in gözüne giren Belözoğlu, 2001 yılında İnter’e transfer oldu. Oynadığı başarılı futbolla Milli Takım’ın da değişmez isimlerinden biri olan genç yıldız, uzun zamandır devam eden transfer söylentilerini ve İngiltere’ye gidiş sebeplerini Zaman’a anlattı.
İsmin bir sezon boyunca Fenerbahçe’yle anıldı. Bu transfer niçin gerçekleşmedi?
İlk önce şunu söyleyeyim. Şimdiye kadar hiçbir Türk kulübüyle direkt olarak görüşmedim. İnter’le mukavelem devam ettiği için görüşme yapmam da uygun olmazdı. Bu noktada her şeyimle menajerim ilgilendi. Bir Galatasaraylı olarak şunu dürüstlükle söyleyebilirim ki Türkiye’de ciddi bir yapılanma içinde olan tek takım Fenerbahçe. Sarı-lacivertli ekibi diğer kulüplerden bir adım önde görüyorum. Gerçekten ileriye dönük projeleri olduğu kanaatindeyim. Fakat ben profesyonelim yapılan tekliflerin en iyisini değerlendirdim. Üstelik her zaman ilk amacım Avrupa olduğunu vurguladım. Çünkü Türkiye’ye dönmek benim için geri adım atmak olurdu.
İnter’de geçirdiğin yılları bir kayıp olarak gördüğün oluyor mu?
Hiçbir zaman böyle düşünmedim. İtalya’da geçirdiğim 4 seneyi dolu dolu yaşadım. Orada güzel şeyler yaptığıma inanıyorum. Üstelik Avurpa’da kötü bir Türk imajı var. Ben bunu bir nebze de olsa yıktığım inancındayım. Bu noktada yaşadığım bir anımı anlatayım. Takım masörüm bana “Bir Türk’ü sevebileceğim hiç aklıma gelmezdi.” diye Türkleri daha önce çok kötü tanıdığını söylemişti. Gerçekten Avrupa’da farklı bir Türk imajı var. Zaten ben de fazla bir şey yapmadım. Özümüzde olan güzel şeyleri öne çıkardım. Ayrıca sahadaki performansım noktasında da yanlış değerlendiriliyorum. Yaklaşık 130 maç oynadım ve istatisliklerim gerçekten çok iyi. Bu konuda belki mutevazı davranmam ve kendimi anlatmamam bu tür spekülasyonları çıkardı.
Niye İngiltere, neden Newcastle?
İtalya’dan kendi isteğimle ayrılmak istedim. Sadece Milan’da oynayabilirdim; ama orası nasip değilmiş. İnsanlar Türkiye’de İnter’de sakatlıgımdan dolayı oynamadığımı filan söylediler. Lakin normal kadroya devamlı giriyordum; ama sürekli oynamadım. Çünkü bir mevkinin çok adamı var. İngiltere’yi tercih sebeplerimin başında maddi olanaklar geliyor. Orası bu noktada dünya kulüplerinin önünde geliyor. Barcelona ve Real Madrid’den de teklif aldım. Fakat Rüştü abinin durumuna düşebilirdim. Çünkü orada Türk oyuncular yabancı statüsünde forma giyiyor. Ayrıca Galatasaray’dan beni çok iyi tanıyan hocam Greame Souness’ın da Newcastle United’ta olması en büyük etken.
İngiltere ligini nasıl buluyorsun senin özelliklerine uygun mu?
İngiltere’nin futbol tarzını İtalya’ya göre göz zevki açısından daha iyi buluyorum. İngilizler, İtalyanlar kadar teknik olmayabilir ama İtalya’da bir mevkinin birçok oyuncusu var. İngiltere’de bu sayı çok az. Bu yüzden daha fazla sahada kalabileceğimi düşünüyorum. Orada önce Allah’a sonra yeteneklerime güveniyorum.
Yıllarca top oynadığın Arif Erdem ve Hakan Ünsal’ın Galatasaray’dan ayrılışını nasıl değerlendiriyorsun?
Türkiye futbol tarihinde büyük işler yapan nadide insanların başında gelir Arif ve Hakan abiler. İyi bir törenle onore edilerek gönderilebilirdi. Avrupa’daki kulüpler bu işi gerçekten çok iyi yapıyor. Mesela İnter’de oynayan Falconetti’nin ismi stadyumun büyük bir cafesine verilmiş. Yıllarca bu isim orada yaşayacak. İnşallah ileride Galatasaray da bu tür bir şey yapar.