ASELSAN Mühendislerinin Ölüm Sebebi

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
PhyscoDevil

PhyscoDevil

Üye
    Konu Sahibi
ASELSAN Mühendislerinin Ölüm Sebebi
Biraz uzun ama okuyun pisman olmazsiniz

3'ü de ODTÜ mezunu, 3'ü de mühendis, 3'ü de ASELSAN'da çalışıyordu, 3'ünün de intihar ettiği söylendi, 3'ü de 5 ay içerisinde öldü. Bu 3 olayı da gazetelerde okumuştum. Bugün televizyonda bu konuyla ilgili bir program ( Deşifre-19.06.2007) yayınlandı, programda üç mühendisin de ailesiyle görüşüldü. Öncelikle ASELSAN'ın ne iş yaptığını dilimin döndüğünce anlatayım; Türkiye Dünya'nın en büyük ordularından birine sahip ve yine dünyanın en büyük askeri harcamalarını yapıyor, dünyanın en çok komşulu ülkesi olan Türkiye, dünyanın en tehlikeli bölgesinde yer alıyor. Tüm bunlara rağmen dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birine sahip. Türkiye'nin bu devasa askeri harcamalarının büyük bir kısmı Amerika'ya akıyor ve karşılığında uçaklar, tanklar, tüfekler alınıyor. Alınan bu uçakların birkaç yıl önce Amerikan uçaklarını ve hatta Yunan uçaklarını düşman olarak algılamadığı, algılayamadığı ortaya çıkmıştı. Bunun da ötesinde bu uçakların uydudan, uzaktan kumandayla televizyonun kapatılabilmesi gibi kapatılabildiği açıklanmıştı. Hatta efsane general Eşref Bitlis'in içinde bulunduğu uçağın böyle düşürüldüğüne dair bir yazı okumuştum. Bu konudan bahsetmemin sebebi ASELSAN'ın ne yapmaya çalıştığını anlatmaktı, ASELSAN'ın tek bir görevi var, savunma sanayii ürünleri üretmek yani savunma sanayisini millileştirmek, daha basitçe bir anlatımla Türk tanklarını, Türk silahlarını, Türk uçaklarını ve bunları çalıştıracak yazılımları üretmek. İşte bu üç mühendisin yukarıda saydığımız ortak özelliklerinin yanı sıra bir diğer ortak özellikleri de üçünün de ASELSAN'ın çok gizli olarak adlandırılan ailelerine, eşlerine, anne-babalarına dahi açıklayamayacakları görevlerde çalışmış olmaları... Televizyon'daki programda konuşulan ailelerden ilki olan Halim Ünsem Ünal'ın ailesi; oğullarının F-16 uçaklarıyla ilgili bir projede çalıştığını belirttiler, daha sonra çeşitli çevrelerce yapılan açıklamalarda bu projenin uçağın yazılım sisteminin millileştirilmesi, Amerikan yazılımının devre dışı bırakılması olarak açıklandı. Ünal'ın babası oğlunun tüm bilgisayar dillerine uzmanlık derecesinde hakim olduğunu ve çalıştığı kurumdan yapılan açıklamaya göre alanındaki en başarılı 5 mühendisten biri olduğunu belirtti. Halim Ünsem Ünal'ın ailesi programda oğullarının günlüğünü yayınladılar. Daha birkaç hafta önce yazdığı yazısında düğün hazırlıklarıyla, dans etmeyi öğrenmekle ilgili ve bunun gibi yaşam dolu birçok yazı vardı. ODTÜ'yü ve daha sonra yüksek lisansını şeref listesinde bitirmiş, evlenmek üzere olan, son derece yüksek maaşlı işi olan, hiçbir sorunu olmayan Halim Ünsem Ünal, 17 Ocak 2007 tarihinde Eymür Gölü kenarında kafasına tek kurşun sıkarak intihar etmiş şekilde bulundu. Ailesi oğullarının kesinlikle intihar etmeyeceğini, edemeyeceğini belirtip, olayın tekrar incelenmesi gerektiğini bildirdiler. Bunun yanı sıra programda çocuklarının birkaç yıl önce İsrail'den gelen iş teklifini reddettiğini de belirtmişlerdi. Ondan sonra konuşulan aileyse ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümü'nü 1997 yılında, okulun şeref listesine girerek bitiren Hüseyin Başbilen'in ailesiydi. Babası oğlunun gece dürbünleriyle ilgili bir projede çalıştığından bahsediyordu, araştırdığımda Hüseyin Başbilen'in Kanas tüfeklerine takılabilen bir gece dürbünü icat ettiğini öğrendim, bunun yanı sıra şifre çözme işinde de uzman olduğu bir başka bilgi olarak önümüze çıkıyor. Genelkurmay Başkanlığından savunma sanayiine yaptığı katkılardan dolayı takdir belgeleri almış bir başka mühendisti kısaca. Ailesi tarafından diğer iki mühendis gibi vatanına, milletine sevgisi son derece yüksek olan, daha yüksek maaşları reddedip ülkesinde ve ülkesi için çalışan bir insan olarak tanıtılıyordu. Ölümüne gelirsek, kendi arabasının içinde önce sol bileğini 10 cm kadar yarı p, sonra da boğazını 20 cm kadar kesmiş ve bu işlemi yaparken arabanın camlarına dahi kan sıçratmamıştı açıklanana göre. Daha doğrusu açıklamada 10 cmlik bilek kesikliği 2 cm olarak geçiyordu, boğazındaki kesik de yine küçültülmüştü ama cenazesini bizzat babası tesbit ettiği gibi tüm ailesi de naaşını görmüştü. Bir diğer şü pheli kısımsa o gün işe gitmemesine ve hatta o gün ölmüş olmasına rağmen, bilgisayarında işe gitmediği günde bir intihar notu bulunmuştu. Annesinin yaptığı tespitlerde benim oğlum silahların içinde yaşayan bir insandı madem intihar edecekti, kafasına sıkar bitirirdi bu işi niye kendine işkence etsin oldu ve ayrıca işe gitmediği günde nasıl oldu da bilgisayarında o yazıyı yazabildi, ayrıca neden el yazısıyla değil, bilgisayar yazısıyla yazdı oldu. Bu yeni bulguların üzerine jet hızıyla kapatılmış olan dava yeniden açılmak zorunda kaldı. Üçüncü mühendis Evrim Yançeken yine ODTÜ mezunu, yine üstün başarılı, yine ASELSAN'da çalışan bir mühendisti. Kendini oturduğu apartmanın 7. katından atarak intihar etmişti açıklamalara göre ve "Artık dayanamıyorum. Psikolojim çok bozuldu. Yüksek lisans tezimle ilgili büyük sıkıntılar yaşıyorum. İntiharımdan kimse sorumlu değil. Ailemin üzülmesini istemiyorum." şeklinde bir intihar notu bırakmıştı. ASELSAN'da çalışan bir mühendisin maaşının ne kadar yüksek olduğunu sanırım tahmin edebilirsiniz, ODTÜ'yü yüksek başarıyla bitirmiş, mevcut bir işi, yüksek bir maaşı olan bir mühendis Yüksek Lisans'la ilgili sıkıntı yaşıyorum deyip kendini 7. kattan atmıştı. Bu bana hiç mantıklı gelmiyor, aynı durumda hangi insan olursa olsun yüksek lisansı bırakı p, işine devam ederdi veya bir sonraki sene tekrar denerdi. Bu üç olayın ardından ASELSAN'ın yaptığı açıklamalarda gerçekten şaşırtıcı, bu üç olayı da sitelerinden yaptıkları tek bir duyuruyla cevaplandıran ASELSAN gayet emin bir şekilde 5 ay içinde gerçekleşen üç mühendis ölümünün de kesinlikle intihar olduğunu, bu mühendislerin de zaten ruhsal tedavi gören deliler olduğunu, bu olayın da gayet doğal olduğunu ima eden çocukların bile inanamayacağı saçmalıkta ve tarafsızlıktan uzak bir bildiri yayınladılar. İlgili maddeleri sizlerle paylaşayım: 3. 16 Ocak 2007 tarihinde vefat eden Halim Ünsem ÜNAL personelimiz olmamasına rağmen haberlerde bu şekilde yer almıştır. Kurumumuzda mühendis olarak sadece 6 ay görev yapan ÜNAL, 31 Aralık 2000 tarihinde (7 yıl önce) istifa etmiştir. Bu üçüncü maddeyle ilgili Halim Ünsem ÜNAL'ın babasının yaptığı açıklamada oğlunun ASELSAN'dan istifa edip ASELSAN'ın alt kuruluşu olan ve yine ASELSAN'a ait olan uçak yazılımlarıyla ilgili şirkete işe girdiğini ve ölene ya da öldürülene kadar da orada çalıştığını, ASELSAN'ın yaptığı bu açıklamanın çok saçma olduğunu belirtti. 4. Olaylar hakkında adli makamlar tarafından gerekli tüm soruşturmalar gerçekleştirilmiştir. Yapılan araştırmalarda ölüm nedenlerinin intihar olduğu belirlenmiş ve olaylar arasında bir ilişki tespit edilmemiştir.5. Anılan personelin psikolojik tedavi gördükleri aileleri tarafından açıklanmış olup bu husustaki raporlar ilgili hastanelerde bulunmaktadır.7. Ayrıca basında yer alan ve bu olayların arkasında kirli ve karanlık güçlerin olduğuna dair tüm ifadeler ise asılsız haberlerdir. Bu üç maddeyi birlikte verdim ki büyük resim daha iyi görülebilsin. ASELSAN yetkilileri diyor ki bu olaylar kesinlikle intihardır, arkasında hiçbir karanlık güç yoktur, bu mühendislerin hepsi de ruhsal sorunları olan kişilerdir. Bu olaylarla ilgili tüm vefaat eden kişilerin aileleri oğullarının kesinlikle ruhsal sorunları olmadığı gibi hiçbir tedavi gördüğünü de kabul etmiyordu. Üç mühendisi de birisini evlilik arifesinde, diğerini evlenmesinin hemen ardından, hayatlarının en mutlu döneminde intihara sürükleyecek kadar devasa olan ruhsal sorunlarından ailelerinin bile haberi yokken ASELSAN bu mühendislerin adeta deli olduğundan kesinlikle emin. Ayrıca olayın arkasında kesinlikle karanlık bir güç olmasının ihtimali bile yok. Bir kurum böyle bir açıklamayı ancak üç olayı da yaşanırken gördüğünde yapabilirdi, görmeden nasıl bu kadar emin olabilmişler anlamak mümkün değil. Tüm bunlar ASELSAN'ın da bu işleri yapan "karanlık güçlere" alet olup olmadığını düşündürüyor. Şimdi de bu üç mühendis haberiyle hem hiçbir ilgisi olmayan hem de tamamen alakalı bambaşka bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Geçtiğimiz günlerde Türkiye Amerika'yla tam 11 milyar dolarlık yeni bir proje imzaladı. Yeni ve yine bir jet uçak anlaşması. Türkiye yeni üretilecek olan F-35 uçaklarından alacaktı, seneler öncesinden takip ettiğim kadarıyla son yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en büyük planı ve amacı olan sanayinin millileştirilmesine yönelik bu uçakların bir kısmının Türkiye'de üretilmesini ve yazılımlarının kodlarının yani temel kodlarının Türkiye'ye bildirilmesini istiyordu. Türkiye tam 11 milyar dolar ödedi ama uçağın kodlarını alamadı yani yine yeni uçaklarımız Amerika'yı dost olarak görecek, bir savaş çıkması halinde hiçbir Amerikan hedefine ateş edemeyecek. Bu ülkede vatan ve millet sevgisinin bedeli çok ağırdır, hele vatan ve millete hizmet etmenin cezası çoğunlukla ölümdür. Üstelik ölünüze devlet sahip çıkmaz aksine onlar deliydi, işin arkasında da kimse yok zaten deyip jet hızında davayı kapatır, ama dava konusu olan eğer bir siyasiyse genelde davası onlarca yıl sürer sonra da zaman aşımından o şü pheli siyasi ya da kodaman kurtulur. Dediğimiz gibi kimin devleti olduğu belli olmayan Amerika'nın Avrupa'nın, Küresel sermayenin kölesi haline gelmiş bu devlet belki unutur ama bu millet unutmaz, bu vatan unutmaz. İnşallah şehit olarak saydığım bu üç gencecik insanımızın unutulmamasına, onları öldürenin daha doğrusu öldürtenin bulunmasına bu yazdığım yazının ufacık bir katkısı dokunabilir. Allah'tan şehitlerimize rahmet diliyorum. Onları katledenler unutmasınlar ki şehit vermesini bilen bir millet yok edilemez.
 
  • Beğen
Tepkiler: zaza ve Bora


Esendağlı

Esendağlı

Üye
Süper beyinli insanlardı,umarım gerçek failler vede arkasındaki güçler çıkar ortaya
 
PhyscoDevil

PhyscoDevil

Üye
    Konu Sahibi
kimin oldugu bellide iste...
 
yyeenneerr

yyeenneerr

Üye
hem 11 milyar dolar öde, hemde uçakların amerika tarafından yönetilsin. artık eminiz siyasiler ve bilim adamlarının geçirdiği hiçbir uçak,helikopter,araba kazası kader değil
 
Necmati

Necmati

Üye
yaazıkk :hmmm
 
abdurrahmanz

abdurrahmanz

Üye
Köprü Dizisinde çok güzel bir şekilde anlatılıyordu izleyenler bilir
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer Konular

Cevap
20
Görüntüleme
611
DarkredBlue61
gonyalı
Cevap
0
Görüntüleme
187
gonyalı
Cevap
5
Görüntüleme
1K
DarkredBlue61


Üst Alt