Zero
Üye
Anne Karnında 9 Ay tarihe karışıyor..
Ana karnında 9 ay tarihe karışıyor
Bilimadamları 20 yıl içinde gebe kalan annelerin çocuklarını karnında 9 ay taşıma çilesine son vereceklerini açıkladılar. Konunun ahlaki ve dini boyutu tartışılıyor.
Bir ceninin anne rahminden alındıktan sonra yapay ortamda gelişimini tamamlamasını hedefleyen çalışmalar son hızla sürüyor. İspanya’nın Barcelona kentinde düzenlenen Uluslararası Tıp Konferansı’nda bir araya gelen bilim adamları gelecek 20 yıl içinde yapay rahim projesini hayata geçirebileceklerini söyledi.
TAŞIYICI ANNELİK BİTİYOR
Yapay rahmin öncelikle erken doğan (prematüre) bebekler için kullanılması planlanıyor. Buna göre erken doğan bebekler küvözde yaşam mücadelesi vermek yerine gelişimlerini tamamlamak üzere yapay rahime yerleştirilecek. Bunun yanı sıra erkek eşcinseller ve rahmi zarar gördüğü için doğal yöntemlerle çocuğu olmayan kadınlar da bu sayede bebek sahibi olabilecek. Böylece taşıyıcı annelik kavramı da artık tarihe karışacak. Konuyla ilgili kaydedilen gelişmelerden en önemlisi, ABD’deki Cornell Üniversitesi’nden Dr. Hung Ching Liu’nun rahim dokusunda yer alan hücreleri üretmesi oldu. Başka deneylerde bir tank içinde fare ceninlerinin gelişimlerini tamamlaması sağlandı. Japonlar ise aynı deneyi keçi yavrularıyla yaptı. Ancak her iki deneyde yavrular gelişse de hayatta kalmayı başaramadı.
AHLAKİ BOYUTU TARTIŞILIYOR
Konferansta konuşma yapan İsrailli Doktor Frida Simonstein, vakit varken yapay rahimle ilgili etik tartışmaların yapılmasını istedi. Yapay rahimle ilgili en büyük endişelerden biri, uyuşturucu bağımlısı kadınların bebeklerinin daha fetus halindeyken ellerinden alınma ihtimali. London College Üniversitesi’nden tıp etiği uzmanı Richard Ashcroft konuyu “Bundan daha kötü bir şey olamaz” sözleriyle değerlendirdi. Bir başka yanıt bekleyen soru ise bebeğin tankta büyüdüğünü gören anne, bebeğiyle duygusal bağ kurabilecek mi? Yoksa bebeğini bir mal olarak mı görecek? Aschroft “Yaptığımız şey bebeği dünyaya getirmek mi yoksa bebek üretmek mi olacak? Bu oldukça tehlikeli” dedi.
Bilimadamları 20 yıl içinde gebe kalan annelerin çocuklarını karnında 9 ay taşıma çilesine son vereceklerini açıkladılar. Konunun ahlaki ve dini boyutu tartışılıyor.
Bir ceninin anne rahminden alındıktan sonra yapay ortamda gelişimini tamamlamasını hedefleyen çalışmalar son hızla sürüyor. İspanya’nın Barcelona kentinde düzenlenen Uluslararası Tıp Konferansı’nda bir araya gelen bilim adamları gelecek 20 yıl içinde yapay rahim projesini hayata geçirebileceklerini söyledi.
TAŞIYICI ANNELİK BİTİYOR
Yapay rahmin öncelikle erken doğan (prematüre) bebekler için kullanılması planlanıyor. Buna göre erken doğan bebekler küvözde yaşam mücadelesi vermek yerine gelişimlerini tamamlamak üzere yapay rahime yerleştirilecek. Bunun yanı sıra erkek eşcinseller ve rahmi zarar gördüğü için doğal yöntemlerle çocuğu olmayan kadınlar da bu sayede bebek sahibi olabilecek. Böylece taşıyıcı annelik kavramı da artık tarihe karışacak. Konuyla ilgili kaydedilen gelişmelerden en önemlisi, ABD’deki Cornell Üniversitesi’nden Dr. Hung Ching Liu’nun rahim dokusunda yer alan hücreleri üretmesi oldu. Başka deneylerde bir tank içinde fare ceninlerinin gelişimlerini tamamlaması sağlandı. Japonlar ise aynı deneyi keçi yavrularıyla yaptı. Ancak her iki deneyde yavrular gelişse de hayatta kalmayı başaramadı.
AHLAKİ BOYUTU TARTIŞILIYOR
Konferansta konuşma yapan İsrailli Doktor Frida Simonstein, vakit varken yapay rahimle ilgili etik tartışmaların yapılmasını istedi. Yapay rahimle ilgili en büyük endişelerden biri, uyuşturucu bağımlısı kadınların bebeklerinin daha fetus halindeyken ellerinden alınma ihtimali. London College Üniversitesi’nden tıp etiği uzmanı Richard Ashcroft konuyu “Bundan daha kötü bir şey olamaz” sözleriyle değerlendirdi. Bir başka yanıt bekleyen soru ise bebeğin tankta büyüdüğünü gören anne, bebeğiyle duygusal bağ kurabilecek mi? Yoksa bebeğini bir mal olarak mı görecek? Aschroft “Yaptığımız şey bebeği dünyaya getirmek mi yoksa bebek üretmek mi olacak? Bu oldukça tehlikeli” dedi.
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız