scarface006
Üye
Ali Ece Yazdı
Ligin en zorlu deplasmanlarından birisi. Üstelik de rakip, Ertuğrul Sağlam'ın teknik direktörü olduğu Eskişehirspor. Bu konjonktürdeki bir maçta her pozisyonda dişe diş mücadele etmeniz gerekir.
İlk yarıda başta Atiba ve Necip olmak üzere Beşiktaş, takım halinde bu gerekli mücadele düzeyini sergiledi. Sol bekteki joker Atiba, ekstra olarak fark yaratacak ''oyun aklı''nı da mevkisi izin verdiği ölçüde performansına ekledi. İlk 45'te kesik kesik de olsa Necip'in dikey driplingleri ve Gökhan Töre'nin teknik kapasitesiyle Beşiktaş, Es Es'in kaya gibi takım savunmasını zorladı. Ancak merkezde Oğuzhan'sız Fernandes, ilk 45'te standart ofansif klasından uzak bir performans sergileyince Beşiktaş ilk yarıyı toplam 42 pas hatasıyla tamamladı ve maç dengede kaldı.
Ferdi, sazı eline alınca
2. yarıda maçı kazanmak için Beşiktaş'ın orta sahada oyun inisiyatifini eline alıp tempoyu dikte etmesi gerekiyordu. İkinci 45'te kopuk kopuk da olsa bunu başardı çünkü Fernandes sazı eline aldı. Geçtiğimiz sezon Antalya formasıyla ligin dakika başına en çok gol atan (630 dakika yani 7 tane 90 dakikada 8 gol) oyuncusu Ömer Şişmanoğlu, Önder Özen'in onu transfer ederken hesapladığı ''süper yedek Soslkjaer-Chicharito rolü''nü başarıyla oynadı. Ömer Şişmanoğlu'ndan önce şans bulan Eneramo, Beşiktaş'ın oyun kurgusunda Almeida'nın doğrudan birinci alternatifi olsa da asıl mesele başka. Beşiktaş Fernandes varken sonrasında da Oğuzhan gelince Almeida ya da Eneramo gibi pivot santrforlarla tek boyutlu hücum etmek yerine Fernandes-Oğuzhan orkestra şefliğindeki lig kalitesinin üstündeki pasör zenginliğinden daha fazla verim almak için daha çok boyutlu bir hücum hattına sahip olmalı. Bunun için de geçen sezon Beşiktaş'ın en golcü yerli oyuncusu olan Olcay'ın mental açıdan toparlanması gerekiyor.
Beşiktaş kazandı ama kaybettiği son 2 maçta da olduğu gibi karşılaşmanın hakemi yine berbattı. Sadece adı süper olan ligimizde emek veren tüm oyuncular ve teknik adamlara sabırlar diliyorum. Ben onlardan birisi olsaydım çoktan Cantona'dan beter bir reaksiyon vermiştim bile!
Ali Ece / Akşam
İlk yarıda başta Atiba ve Necip olmak üzere Beşiktaş, takım halinde bu gerekli mücadele düzeyini sergiledi. Sol bekteki joker Atiba, ekstra olarak fark yaratacak ''oyun aklı''nı da mevkisi izin verdiği ölçüde performansına ekledi. İlk 45'te kesik kesik de olsa Necip'in dikey driplingleri ve Gökhan Töre'nin teknik kapasitesiyle Beşiktaş, Es Es'in kaya gibi takım savunmasını zorladı. Ancak merkezde Oğuzhan'sız Fernandes, ilk 45'te standart ofansif klasından uzak bir performans sergileyince Beşiktaş ilk yarıyı toplam 42 pas hatasıyla tamamladı ve maç dengede kaldı.
Ferdi, sazı eline alınca
2. yarıda maçı kazanmak için Beşiktaş'ın orta sahada oyun inisiyatifini eline alıp tempoyu dikte etmesi gerekiyordu. İkinci 45'te kopuk kopuk da olsa bunu başardı çünkü Fernandes sazı eline aldı. Geçtiğimiz sezon Antalya formasıyla ligin dakika başına en çok gol atan (630 dakika yani 7 tane 90 dakikada 8 gol) oyuncusu Ömer Şişmanoğlu, Önder Özen'in onu transfer ederken hesapladığı ''süper yedek Soslkjaer-Chicharito rolü''nü başarıyla oynadı. Ömer Şişmanoğlu'ndan önce şans bulan Eneramo, Beşiktaş'ın oyun kurgusunda Almeida'nın doğrudan birinci alternatifi olsa da asıl mesele başka. Beşiktaş Fernandes varken sonrasında da Oğuzhan gelince Almeida ya da Eneramo gibi pivot santrforlarla tek boyutlu hücum etmek yerine Fernandes-Oğuzhan orkestra şefliğindeki lig kalitesinin üstündeki pasör zenginliğinden daha fazla verim almak için daha çok boyutlu bir hücum hattına sahip olmalı. Bunun için de geçen sezon Beşiktaş'ın en golcü yerli oyuncusu olan Olcay'ın mental açıdan toparlanması gerekiyor.
Beşiktaş kazandı ama kaybettiği son 2 maçta da olduğu gibi karşılaşmanın hakemi yine berbattı. Sadece adı süper olan ligimizde emek veren tüm oyuncular ve teknik adamlara sabırlar diliyorum. Ben onlardan birisi olsaydım çoktan Cantona'dan beter bir reaksiyon vermiştim bile!
Ali Ece / Akşam
