Türkçe Kurân olmaz!

Sponsorlu Bağlantılar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

makmüh

Üye
    Konu Sahibi
Türkçe Kurân olmaz!
Rabbimizin “Şüphesiz ki biz onu, anlayasınız diye Arapça bir Kur’ân olarak indirdik” buyurmuş olması, Kur’ân’ın Arapça okunması gereğini açıkça ifade etmektedir kanaatindeyim. Gerçi böyle bir suali soran kişinin kastı da, aksi olmasa gerektir. Öyleyse nedir?

Bu mesele iki cihetle ele alınıp, ona göre değerlendirilmek durumundadır. Bunlardan birisi, Kur’ân Latin harfleriyle ifade edilebilir ve okunabilir mi? Diğeri, meâl ve tercüme Kur’ân’ın yerini tutabilir mi?


LATİN HARFLERİYLE YAZILAN KUR’ÂN

“Kur’ân, Cenab-ı Hakk’ın Hz. Muhammed (sav)’e Cebrâil (as) aracılığı ile indirdiği mânâya delalet eden elfazın (nazm-ı münzel’in) ismidir. Sadece mânâ olarak değil, Resûlullah (sav)’in kalbine elfazı ile indirilmiştir. Bu itibarla bu elfazdan anlaşılan ve başka lafızlarla (sözlerle) ifade edilen mânâ Kur’ân değildir.” Dolayısıyla, Kur’ân’ın harfleri Latin harfleri ile ifade edilse ve okunmaya çalışılsa, birçok yanlışlıklara sebebiyet verecektir. Hatta bazı kelimelerin mânâsı değişecektir. Mesela خالق kelimesi Latince ile ifade edilmek istenildiğinde, Arapçadaki üç “he” sesine mukabil, bir tek “h” harfi ile karşılaşılacaktır. Hâlbuki خالق kelimesi, Arapçadaki “he” seslerinden hangisi ile yazılsa mânâ değişecek, farklılık arz edecektir.

Türkçe Kur’ân’dan kastımız bu ise, anlaşılıyor ki, Kur’ân’ı bu tarzda okumaya çalışmak, arzu edilen ibâdet ve ahlâka uygun gelmemektedir. Kur’ân’ı Arapça okumayı öğrenmek, bilumum Arapça öğrenmekle aynı değildir. Yani Kur’ân okumayı asli harflerinden okuyabilecek şekilde öğrenmeye çalışmak, gözümüzde büyüttüğümüz gibi zor değildir. Bu cihetle Kur’ân’ı, mümkün olduğu kadar aslından öğrenmeye ve okumaya gayret etmeliyiz. Zira Rabbimizin rızâsı bunda olduğu, yine Kur’ân’ın âyetlerinden anlaşılmaktadır. “Bu, bilecek bir kavim için, Arapça bir Kur’ân olarak âyetleri açıklanmış bir kitaptır.”

TERCÜME VE MEÂL

Kur’ân’ı Türkçe okumaktan kasıt tercüme ve meâl ise, burada da iki noktaya temas etmek lüzumu vardır. Birincisi: Kur’ân’ı, namazda ve ibâdet kastıyla, tercümesinden ve meâlinden okumak caiz değildir. İkincisi: Rabbimizin emir ve yasaklarını öğrenmek, bizden arzularını bilmek niyetiyle okumaktır ki; tervic edilen bir husustur, makbuldür ve sevaptır.

Bununla beraber, meâl ve tercüme hiçbir cihetle Kur’ân’ın yerine ikame edilemez ve Kur’ân addedilemez. Kur’ân’ın aslı tamamen ortadan kaldırılıp, tercümesi yerine konularak, “İşte bu Kur’ân’dır” denilemez! Zira “Kur’ân’ın hakîkî tercümesi kaabil değildir ve lisan-ı nahvî olan lisan-ı Arabî yerinde Kur’ân’ın meziyetlerini ve nüktelerini başka lisan muhafaza edemez ve her bir harfi, on adetten bine kadar sevap veren kelimât-ı Kur’âniyenin mucizâne ve cem’iyetli tâbirleri yerini, beşerin âdî ve cüz’î tercümeleri tutamaz, onun yerinde câmilerde okunmaz”

“Kur’ânın i’câzı tahrifine bir seddir. Evet, madem Kur’ân mucizedir, beşer onun taklîdini yapamaz. Âyetleri başka kelâmlar ile tebdil edilmek suretiyle tahrif ve tağyiri mümkün değildir. Çünkü müfessirler, müellifler, mütercimler, muharref üslûplarını ve kisvelerini âyâtın kisvesiyle iltibas ettiremezler. Âyetlerde i’caz damgası vardır. O damganın altında olmayan kelâmlar âyet addedilemezler. Öyle ise Kur’ân’daki i’caz, tahrif ve tağyiri kabul etmez.”

Yukarıdaki ifadelerden de anlaşıldığı üzere, başka kelâmlar ve lafızlar hiçbir suretle Kur’ân’ın yerini tutamazlar. Çünkü Kur’ân’ın i’cazı buna müsaade etmez. Zira Kur’ân mucizedir.

TÜRKÇE İBADET

Bu meselede duâ ve namaz birbirine karıştırılmamalıdır. Hangi ırktan ve dilden olursa olsun her insan, kendi lisanıyla Cenab-ı Hakk’a yalvarıp arzu ve isteklerini dile getirebilir. Makbuliyet cihetiyle Rasûlüllah’ı taklid etmek suretiyle veya direkt Kur’ân’dan alınmış ifadelerle de duâ edebilir.

Fakat namaz bundan farklıdır. Hangi dil ve ırktan olursa olsun herkes, Müslüman olmak şartıyla, namaz ibâdetini Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in öğrettiği şekliyle yapmakla mükelleftir. Bunun aksini iddia edip aslını terk ettirmek, Allah muhafaza dini terk ettirmektir.

Ve biz kendine Müslüman diyenler “Dünyanın bir menfaati için, bir günde elli kelime Firengî lügatından taallüm ettiği(miz) hâlde; elli senede ve her günde elli defa tekrar ettiği(miz) Sübhânallâh, Elhamdülillâh ve Lâ ilâhe İllallah ve Allâhü Ekber gibi mukaddes kelimeleri öğrenmezse(k)” fazlaca insafsızlık etmiş olmaz mıyız?


Fussilet Sûresi, 3
Bedîüzzaman Said Nursi, Şualar-I, Osmanlıca Nüsha, 241
Bedîüzzaman Said Nursi, Mesnevi-i Nuriye, Osmanlıca Nüsha, 80
Bedîüzzaman Said Nursi, Mektubat-II, Osmanlıca Nüsha, 284
 


ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
Fakat namaz bundan farklıdır. Hangi dil ve ırktan olursa olsun herkes, Müslüman olmak şartıyla, namaz ibâdetini Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in öğrettiği şekliyle yapmakla mükelleftir. Bunun aksini iddia edip aslını terk ettirmek, Allah muhafaza dini terk ettirmektir.

Kur'an-ı Kerim'de sadece namaz kılmanın farz olduğu geçer; bu kılınacak namazın da şekline dair bir tek ayet, bırak ayeti kelime bile yokken neden Hz. Muhammed (s.a.v)'in öğrettiği şekilde kılmak zorunda olalım? Sonuçta yüce Allah peygamberimize insanlara namaz kılmayı öğret diye vahiy göndermiştir, gönderilen vahiyde de namazın şeklinden bahsedilmiyor. O zaman ben namazımı istediğim şekilde kılarım ..
 

makmüh

Üye
    Konu Sahibi
Kur'an-ı Kerim'de sadece namaz kılmanın farz olduğu geçer; bu kılınacak namazın da şekline dair bir tek ayet, bırak ayeti kelime bile yokken neden Hz. Muhammed (s.a.v)'in öğrettiği şekilde kılmak zorunda olalım? Sonuçta yüce Allah peygamberimize insanlara namaz kılmayı öğret diye vahiy göndermiştir, gönderilen vahiyde de namazın şeklinden bahsedilmiyor. O zaman ben namazımı istediğim şekilde kılarım ..

Namaz hakkında HADİS-İ ŞERİFLER

"İman ile küfür arasındaki fark, Namazı kılıp kılmamaktır.
"[Tirmizi]

"Duâ rahmetin, abdest namazın, namaz Cennetin anahtarıdır."[Abdullah İbn. Abbas]

"Dinde namazın yeri, vücutta başın yeri gibidir." [Taberânî, el-Mu’cemu’s-Sağîr, 1/61]

"Mazeretsiz ve kasden namaz kılmayanın adını ALLAH C.C. cehenneme gireceklerden biri olarak cehennemin kapısına yazar."[Ebû Nuaym]

"Kul namaza durduğunda, bütün günahları getirilir.Başı ve omuzları üzerine konulur. Rüku ve secdeye gittikçe dökülür, o insandan ayrılır."[Taberani]

"Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez." [Taberani]

"Bir mümin namaz kılmaya başlayınca, Cennet kapıları onun için açılır. Rabbi ile arasında bulunan perdeler kalkar. Bu hâl namaz bitinceye kadar devam eder."
 
ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
Benim yazdıklarım ile senin yazdıkların arasında hiç bir alaka yok. Benim mesajımda ortaya attığım anlam namazın şekline dairdi, namazın kendisine değil. Benim yazdıklarımla alakalı bir şeyler yazarsan daha iyi olur kanımca, yok ben namaz ile ilgili bilgiler vereceğim diyorsan yeni konu aç .. ;)
 
masub

masub

Üye
Kur'an-ı Kerim'de sadece namaz kılmanın farz olduğu geçer; bu kılınacak namazın da şekline dair bir tek ayet, bırak ayeti kelime bile yokken neden Hz. Muhammed (s.a.v)'in öğrettiği şekilde kılmak zorunda olalım? Sonuçta yüce Allah peygamberimize insanlara namaz kılmayı öğret diye vahiy göndermiştir, gönderilen vahiyde de namazın şeklinden bahsedilmiyor. O zaman ben namazımı istediğim şekilde kılarım ..
kardeş seninle daha önce de tartışmıştık sanırım.konu farklı belki ama ikisinde de yanlış aynı.İslam dini yalnızca kurandan ibaret değildir.şu örneği okursan daha iyi anlıycağını umuyorum


Peygamber Efendimiz Muaz bin Cebel'i, Islâmi anlatip ögretmek ve Kur'an-i Kerim'i ezberletmek üzere, Hicretin dokuzuncu yilinda Yemen'e göndermisti. Yolculuk öncesi Hz. Peygamber'le aralarinda geçen konusmayi Muâz (r.a) söyle anlatir: 'Allah Rasûlü beni Yemen'e gönderirken söyle dedi: 'Sana bir mesele soruldugunda ne ile hükmedeceksin? ' Ben: 'Allah'in kitabindakilerle' diye cevap verdim. 'Eger Allah'in kitabinda bulamazsan ne ile hükmedeceksin? ' dedi.' 'Allah Rasûlü'nün hükmettigi ile, dedim. Eger onda da bulamazsan? ' dediginde: 'Kendi reyimle içtihad ederim, diye cevap verdim. 'Bunun üzerine Allah Rasûlü: 'Nebisini, râzi oldugu seyde basarili kilan Allah'a hamdolsun' dedi.


bu konuda son sözü peygamber efendimiz (s.a.v.) açık ve net şekilde söylemiş.:oke:
 
Salihyet

Salihyet

Üye
Namaz ın kılınması belirli bir şeydir neden değiştirmek isteniyor ki ?
 

makmüh

Üye
    Konu Sahibi
Benim yazdıklarım ile senin yazdıkların arasında hiç bir alaka yok. Benim mesajımda ortaya attığım anlam namazın şekline dairdi, namazın kendisine değil. Benim yazdıklarımla alakalı bir şeyler yazarsan daha iyi olur kanımca, yok ben namaz ile ilgili bilgiler vereceğim diyorsan yeni konu aç .. ;)

Kardeşim biz Kur'an'a göre hareket ederiz. Eğer aradığımızı kuran da bulamazsak hadis ve sünnetler ışığında hareket ederiz.

Peygamber Efendimize bakmayacaksın da kime bakıp namaz kılacaksın?

Sahabe efendilerimizden tut tâ evliyalara kadar bu kadar Allah dostu Peygamber Efendimize göre kılıyorlarken sen veya ben kim oluyoruz ki kendi kafamıza göre namaz kılacağız?

Allah, "Beni seviyorsanız Habibimi de seviniz" diyerek en sevdiği ve en razı olduğu o mübarek ve kainatın yaratılış gayesi olan Efendimizi örnek alıp namaz kılmayacaksın da kimi örnek alacaksın?

 
ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
kardeş seninle daha önce de tartışmıştık sanırım.konu farklı belki ama ikisinde de yanlış aynı. İslam dini yalnızca kurandan ibaret değildir. şu örneği okursan daha iyi anlıycağını umuyorum

Peygamber Efendimiz Muaz bin Cebel'i, Islâmi anlatip ögretmek ve Kur'an-i Kerim'i ezberletmek üzere, Hicretin dokuzuncu yilinda Yemen'e göndermisti. Yolculuk öncesi Hz. Peygamber'le aralarinda geçen konusmayi Muâz (r.a) söyle anlatir: 'Allah Rasûlü beni Yemen'e gönderirken söyle dedi: 'Sana bir mesele soruldugunda ne ile hükmedeceksin? ' Ben: 'Allah'in kitabindakilerle' diye cevap verdim. 'Eger Allah'in kitabinda bulamazsan ne ile hükmedeceksin? ' dedi.' 'Allah Rasûlü'nün hükmettigi ile, dedim. Eger onda da bulamazsan? ' dediginde: 'Kendi reyimle içtihad ederim, diye cevap verdim. 'Bunun üzerine Allah Rasûlü: 'Nebisini, râzi oldugu seyde basarili kilan Allah'a hamdolsun' dedi.

bu konuda son sözü peygamber efendimiz (s.a.v.) açık ve net şekilde söylemiş.:oke:

Benim yazdığım mesajdaki anlamda tam buna tekabul ediyor. Yani, bazı görüşü benimsemiş kişiler namazın kılınış şekline dair bir içtihad ediyorlar veya etmeye çalışıyorlar. Ama aldıkları tepki akla hayale sığmayacak cinsten; sonuçta içtihad eden günaha girmiyor değil mi?

Hatta yüce yaradan ne demiş: "Âlim, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevap alır." ( Buhari ) ..

İslamiyet'in sadece Kur'an-ı Kerim'den ibaret olmadığını ben de biliyorum. Ama biz mü'minlere farz kılınanlar Kur'an-ı Kerim'de geçer. Namaz kılmak Kur'an-ı Kerim'de Allah tarafından bize farz kılınmış, namazın kılınış şekli değil. Bunu açıklamaya, anlatmaya çalışan insanlar dediğim gibi hep dışlanmıştır, neyse bu ayrı konu; girmeyelim. :)

Burada tartıştığımız İslamiyet'in biraz farklı yorumlanması ki Allah (c.c)'ın bize buyurduğu gibi ictihad etmek yanlış bir şey değil ki, âlimin farz olmayan bir şeyi ictihad etmesi de günah değil. Haksız mıyım?

Namaz ın kılınması belirli bir şeydir neden değiştirmek isteniyor ki ?

Kimsenin değiştirmeye çalıştığı yok Salih, sadece "namazın kılınış şekli Allah tarafından farz edilmemiştir" tartışması ve inancı çıktı ortaya; biz de bunu edebimizle-saygımızla tartışıyoruz. ;)

Kardeşim biz Kur'an'a göre hareket ederiz. Eğer aradığımızı kuran da bulamazsak hadis ve sünnetler ışığında hareket ederiz.

Peygamber Efendimize bakmayacaksın da kime bakıp namaz kılacaksın?

Sahabe efendilerimizden tut tâ evliyalara kadar bu kadar Allah dostu Peygamber Efendimize göre kılıyorlarken sen veya ben kim oluyoruz ki kendi kafamıza göre namaz kılacağız?

Allah, "Beni seviyorsanız Habibimi de seviniz" diyerek en sevdiği ve en razı olduğu o mübarek ve kainatın yaratılış gayesi olan Efendimizi örnek alıp namaz kılmayacaksın da kimi örnek alacaksın?

Ben de müslümanım kitabım Kur'an, efendim Hz. Muhammed (s.a.v)'dir. Benim söylediklerim ile senin buraya yazdıkların arasında kocaman bir uçurum var; ben senin buraya yazdıklarına dair bir şey demiyorum ki? Namazı Hz. Muhammed (s.a.v)'in öğrettiği şekilde namaz kılmamanın veya bu görüşü ortaya atmanın peygamberimizi sevip sevmemekle bir alakası yok.. Peygamberimiz için boşuna salavat getirmiyoruz ki güzel kardeşim. ;)

Sen beni anlamasan da ben seni anladım, sen bana "peygamber efendimizin öğrettiklerinden şaşmamak gerekir" demek istiyorsun. Yanılıyor muyum?
 
System X

System X

Üye
ben ChavRash a
katılıyorum hatta hacda bazı kişilerin namaz kılışında küçükte olsa farklılıklar olduğunu duydum önemli olan ibadet etmek. farzlar zaten ortada çokta tartışmaya gerek yok bence.kuran konusuda da bence eğer mümkünse arapçayı öğrenip ondan sonra kuran okunulmalıdır ama gidipte sadece okunuşunu öğrenipte kuran okumak çok mantıksız şayet küçükken öğrendim ve okudum ama hiç bi işe yaramadı unutmayınki herşey insan için var.onun yerine türkçe mealini okurum daha iyi.yüzde yüz yanlış olacak hali yokya.sakın yanlış anlamayın aslının yine arapça kalması taraftarıyım.
http://www.maxicep.com/member.php?u=14297
 
masub

masub

Üye
Benim yazdığım mesajdaki anlamda tam buna tekabul ediyor. Yani, bazı görüşü benimsemiş kişiler namazın kılınış şekline dair bir içtihad ediyorlar veya etmeye çalışıyorlar. Ama aldıkları tepki akla hayale sığmayacak cinsten; sonuçta içtihad eden günaha girmiyor değil mi?

Hatta yüce yaradan ne demiş: "Âlim, ictihadında hata ederse bir, isabet ederse iki sevap alır." ( Buhari ) ..

İslamiyet'in sadece Kur'an-ı Kerim'den ibaret olmadığını ben de biliyorum. Ama biz mü'minlere farz kılınanlar Kur'an-ı Kerim'de geçer. Namaz kılmak Kur'an-ı Kerim'de Allah tarafından bize farz kılınmış, namazın kılınış şekli değil. Bunu açıklamaya, anlatmaya çalışan insanlar dediğim gibi hep dışlanmıştır, neyse bu ayrı konu; girmeyelim. :)

Burada tartıştığımız İslamiyet'in biraz farklı yorumlanması ki Allah (c.c)'ın bize buyurduğu gibi ictihad etmek yanlış bir şey değil ki, âlimin farz olmayan bir şeyi ictihad etmesi de günah değil. Haksız mıyım?
evet biz tabi ki de Allah'ın (c.c.) bize buyurduğu gibi içtihad edecez, elbette Alimin farz olmayan bişeyi içtihad etmesi günah değil ama Alimin yanlış olan birşeyi içtihad etmesi de olanaksız.(tabir-i caizse) onlar o mertebeye erişmek için ne cenderelerden geçiyorlar.tabi benim Alim kavramını yakıştırdığım insanlarla senin kafanda tasvir ettiğin Alim şekli aynıysa.

ama cevabının benim görüşümle alakası yok ya da ben bağlantı kuramadım.biraz daha açarsan konuşuruz.

ayrıca seni dışlayan veya hain ilan eden yok.varsa da yanlış yapar.tartışmazsak doğruları bulamayız.sonuçta mutlaka bir ortak paydada buluşuruz.o zaman benim görüşümün yanlış olduğunu anlarsam eyvallah derim.....;)
 
ChavRash

ChavRash

Emekli Yönetici
evet biz tabi ki de Allah'ın (c.c.) bize buyurduğu gibi içtihad edecez, elbette Alimin farz olmayan bişeyi içtihad etmesi günah değil ama Alimin yanlış olan birşeyi içtihad etmesi de olanaksız.(tabir-i caizse) onlar o mertebeye erişmek için ne cenderelerden geçiyorlar.tabi benim Alim kavramını yakıştırdığım insanlarla senin kafanda tasvir ettiğin Alim şekli aynıysa.

ama cevabının benim görüşümle alakası yok ya da ben bağlantı kuramadım.biraz daha açarsan konuşuruz.

ayrıca seni dışlayan veya hain ilan eden yok.varsa da yanlış yapar.tartışmazsak doğruları bulamayız.sonuçta mutlaka bir ortak paydada buluşuruz.o zaman benim görüşümün yanlış olduğunu anlarsam eyvallah derim.....;)

Namazın şekline dair tartışmaları başlatan görüşü ortaya ilk atanın kim olduğunu bilmiyorum; tek bildiğim bir bilgin olduğu. Yani senin yakıştırdığın ile benim bahsini ettiğim âlim kavramı aynı .. ;)

Senin mesajına alıntıladığın kesitten benim çıkardığım anadüşünce "İnsanın Kur'an'da cevap bulamadığı sorulara kendi iradesi ile ictihad edebileceği."ydi. Evet, efendimiz namazın kılınış şeklini biz mü'minlere öğretmiştir ancak bu şekil mü'minlere farz değildir. Hz. Muhammed (s.a.v)'in söyledikleri değil yaradanın buyurdukları farz ise namazı şekil değiştirerek kılmak veya bu konu hakkında ictihad etmek nasıl yanlış olur?

klasör x nickli arkadaşımızın bahsini ettiği durumu ben de duymuştum; ama ne kadar doğrudur, bilemem.

Ayrıca, burada bu görüşü ortaya attım diye dışlanmadım ama başka yerlerde bu konuyu üyelerle veya günlük hayatta insanlarla konuşmak, tartışmak istediğimde çok abes tepkiler aldım; mesela bir yerde bu konu hakkında benim tarafımdan başlatılmayan bir tartışmaya katıldım ve görüşümü, araştırıp öğrendiklerimi belirttim diye müslümanlıktan çıkartıldım. :) Ne insanlar var yahu ..
 
System X

System X

Üye
Ayrıca, burada bu görüşü ortaya attım diye dışlanmadım ama başka yerlerde bu konuyu üyelerle veya günlük hayatta insanlarla konuşmak, tartışmak istediğimde çok abes tepkiler aldım; mesela bir yerde bu konu hakkında benim tarafımdan başlatılmayan bir tartışmaya katıldım ve görüşümü, araştırıp öğrendiklerimi belirttim diye müslümanlıktan çıkartıldım. :) Ne insanlar var yahu ..

evet öyle insanlar var. nedense bazı insanlar hiç düşünmeden kendi bildiklerini savunur halbuki onlar neyi bildiğinide bilmez.
 

ademfarzet

Üye
Kur'an-ı Kerim'de sadece namaz kılmanın farz olduğu geçer; bu kılınacak namazın da şekline dair bir tek ayet, bırak ayeti kelime bile yokken neden Hz. Muhammed (s.a.v)'in öğrettiği şekilde kılmak zorunda olalım? Sonuçta yüce Allah peygamberimize insanlara namaz kılmayı öğret diye vahiy göndermiştir, gönderilen vahiyde de namazın şeklinden bahsedilmiyor. O zaman ben namazımı istediğim şekilde kılarım ..
Senin dediğin gibi olsaydı haşa peygamber lüzumsuz gönderilmiş olurdu. Allahü teala lüzumsuz iş yapmıyacağına göre bir daha düşün sen mi peygamber mi daha iyi bilir.Kur' an-ı kerimde peygamberimize (a.s.) uyulmadıkça iman etmiş olunmayacağı yazılı olduğunu herkes bilir.İmansızların nerey gideceini de.....(:sn:)
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...


Üst Alt