kol@j
Üye
kleopatra' ya aşık olmak
bir gün iskenderiyeli bir garip adam kleopatra tahteravanla çarşıda gezdirilirken görmüş ve aşık olmuş...
gecesi gündüzü kleopatra olmuş... hep çarşılara çıkışları takip eder ama bir daha göremez.
görebilmek için paçoz vaziyette sarayın kapısına dayanır nöbetçiler almaz
saray duvarından bahçeye dalmaya kalkar muhafızlar kovalar.
bir türlü tekrar göremez...
aha ah gönül bu ya... yerinde duramaz...
aklına çok güzel bir fikir gelir: paparazii
kleopatra hakkında başlar paparazzi yapmaya...
hem de uydura uydura...
yok süt banyosunu nasıl yaparmış...
yok hangi kokuları sürermiş.
yok hangi erkeklerden hoşlanırmış.(haliyle kendini tarif ediyor)
vs. vs.
halk arasında bu haberleri yaymış...
biliyor ki bu haberler sevgilisinin kulağına gidince yargılamak için çağıracak.
düşündüğü gibi, haberler kleopatra'nın kulağına gidince çok kızar ve hemen onun huzuruna çıkarılmasını emreder.
kendini çabuk eleverir zaten amaç da bu değil mi?
iki izbandut iki kolundan tutup götürerek kleopatra'nın önüne atarlar.
eleman kapaklanmış şekilde yatarken kafasını yavaşça kaldırıp kleopatrayı dünya gözüyle bir kere daha görmüştür.
kleopatra: sen mi benim hakkımda olur olmaz haberleri yayıyorsun
adam: evet kraliçem
kleopatra: neden?
adam: huzurunuza çıkıp sizi görebilmek için.
kleopatra: iyi de neden böyle bir tehlikeli yolu seçtin.
adam: kraliçem ben sizi ilk gördüğümde haddime olmayarak size aşık oldum kraliçem. bu yüzdendir sizi tekrar görmek istemem.
kleopatra: bu ne cüret densiz ben koskoca kraliçeyim sense bir çulsuzsun. atın şunu zindana yarın Nilin timsahlarına atın. der ve o iki muhafız adamın kollarını kavrarlar ve götürürlerken...
adam: durun kraliçem size altından bir saray yaptıracağım diye haykırır. kleopatra'nın birden gözleri parlar yüzünde güller açar sesi yumuşar.
kleopatra: durun bir dakika şu adamı bi bana getirin hele der.
adam ise iki muhafızdan silkinerek havalı havalı
adam: gördünüz mü kleopatra'yı nasıl tavladım?...sıra geldi altınları bulmaya diye fısıldar.
gecesi gündüzü kleopatra olmuş... hep çarşılara çıkışları takip eder ama bir daha göremez.
görebilmek için paçoz vaziyette sarayın kapısına dayanır nöbetçiler almaz
saray duvarından bahçeye dalmaya kalkar muhafızlar kovalar.
bir türlü tekrar göremez...
aha ah gönül bu ya... yerinde duramaz...
aklına çok güzel bir fikir gelir: paparazii
kleopatra hakkında başlar paparazzi yapmaya...
hem de uydura uydura...
yok süt banyosunu nasıl yaparmış...
yok hangi kokuları sürermiş.
yok hangi erkeklerden hoşlanırmış.(haliyle kendini tarif ediyor)
vs. vs.
halk arasında bu haberleri yaymış...
biliyor ki bu haberler sevgilisinin kulağına gidince yargılamak için çağıracak.
düşündüğü gibi, haberler kleopatra'nın kulağına gidince çok kızar ve hemen onun huzuruna çıkarılmasını emreder.
kendini çabuk eleverir zaten amaç da bu değil mi?
iki izbandut iki kolundan tutup götürerek kleopatra'nın önüne atarlar.
eleman kapaklanmış şekilde yatarken kafasını yavaşça kaldırıp kleopatrayı dünya gözüyle bir kere daha görmüştür.
kleopatra: sen mi benim hakkımda olur olmaz haberleri yayıyorsun
adam: evet kraliçem
kleopatra: neden?
adam: huzurunuza çıkıp sizi görebilmek için.
kleopatra: iyi de neden böyle bir tehlikeli yolu seçtin.
adam: kraliçem ben sizi ilk gördüğümde haddime olmayarak size aşık oldum kraliçem. bu yüzdendir sizi tekrar görmek istemem.
kleopatra: bu ne cüret densiz ben koskoca kraliçeyim sense bir çulsuzsun. atın şunu zindana yarın Nilin timsahlarına atın. der ve o iki muhafız adamın kollarını kavrarlar ve götürürlerken...
adam: durun kraliçem size altından bir saray yaptıracağım diye haykırır. kleopatra'nın birden gözleri parlar yüzünde güller açar sesi yumuşar.
kleopatra: durun bir dakika şu adamı bi bana getirin hele der.
adam ise iki muhafızdan silkinerek havalı havalı
adam: gördünüz mü kleopatra'yı nasıl tavladım?...sıra geldi altınları bulmaya diye fısıldar.
