arslansem
Üye
İzmirin kızı...
İzmir’in kızı...
Ben İzmirlileri çok severim... Hayatıma iz bırakmış kim varsa İzmirlidir desem...
Kız arkadaşlarımın en hası, en havalısı, en yol yordam bilenleri, en güzelleri, en delikanlıları hep İzmirlidir.
Erkek arkadaşlarımın en aslan yüreklisi, en medenisi, en yakışıklısı, en kültürlüsü hep İzmir’den çıkmıştır...
En yakınım hep İzmirliler olmuşlardır... (Yaşamıma ne çok şey katmışlar hepsi...) Eğlenceleri eğlencedir, dostlukları dostluk... Ailelerinin içine girersin, kalplerini açarlar sonuna dek, evlerine gidersin, kapılarını... Sofralarına oturursun döktürürler, görgüne görgü katarsın, bilgine bilgi, sevincine sevinç...
İzmirliler bende başkadır yani... (Niyetim, bugünlerde çok gündemde olan İzmir tartışmasına girmek değil, sakın ha öyle düşünülmesin...)
Sadece İzmir’in bir kızından söz etmek için yaptım bu girişi...
Saba Tümer benim sevgili arkadaşım, has İzmirlidir...
Kendi güzel, kalbi iyidir; neşelidir, akıllıdır, çalışkandır...
Altın Kelebek ödül töreninde Yılın En İyi Sunucusu seçildiğinde ödül alırken sahici bir sevinç duyup, içim ürperecek kadar içten severim Saba’yı...
Bu yüzden o gece onu yanaklarını sıka sıka öpmüş olsam da bir kez daha buradan kutlamak istiyorum...
Çünkü...
Saba televizyonda zor olan bir iş başardı. Kendisinden defalarca yeni bir Saba yarattı... Başarısının tadını çıkaramayacak kadar çok çalıştı... Şimdi Saba zamanı...
Şimdi İzmir’in kızı artık bir Türkiye klasiği olmak için sebat etmeli..
***
Medyada kimse kimseyi sevmez pek, sevemez! Hele kadınlar kadınları... Medya içi arkadaşlık zordur... Ama bir kez kurulabilirse de eğlencesinin, güzelliğinin sonu yoktur... Bu yüzden hoşgörüsüne ve samimiyetine sığınarak okurların önünde bir şey isteyeceğim ondan..
Medyada bir kadın demir gibi sağlam olsun istediğim için. Bir klasik olarak anılsın istediğim için. Başarı ona çok yakıştığı için...
Dedim ya, Saba İzmirlidir..
Ve İzmirliler bütün özelliklerinin yanı sıra.... Monotonluğa gelemezler. Bıkarlarsa ne yapsan döndüremezsin onları. Bir koparlarsa bir daha bağlayamazsın. Bir çıkarlarsa bir daha getiremezsin... Bir soğurlarsa bir daha sevdiremezsin... Onu zorlamayacaksın, üstüne üstüne gitmeyeceksin, inat etmeyeceksin... Tekrara düşmeyeceksin. Ve üstelik Alaçatı çağırır onları, Çeşme çağırır... Rüzgârı, Kordon’u, denizi çağırır... İzmir bir mıknatıs gibi çeker çocuklarını...
İzmir’in güzel kızı, medyadaki biriciklerimden sevgili Saba...
Lütfen, sakın ola ki bıkma. Sakın ola ki vazgeçme, bu kadarıyla yetinme... İste arkadaşım, daha fazlasını iste! Ve lütfen o şahane kahkahanı, güzel, akıllı, kışkırtıcı sorularını sormaktan vazgeçme. Bu kadarı bana yeter deme. Bıkma olur mu...
Senden bıkılamaz çünkü...
Medyada modası geçmeyen o kadın sen ol! Tekrar kutluyorum canım delikanlı İzmirli dostum. Koş, kim tutar seni?
(Hay Allah, ben bunu yazarken İzmir’in en ünlü kızı Sezen Aksu muhteşem-muhteşem-muhteşem yeni albümünden İzmir Yanıyor’u okuyor... İzmir’in her hatırası nasıl da yürek parlatıyor.)
Ben İzmirlileri çok severim... Hayatıma iz bırakmış kim varsa İzmirlidir desem...
Kız arkadaşlarımın en hası, en havalısı, en yol yordam bilenleri, en güzelleri, en delikanlıları hep İzmirlidir.
Erkek arkadaşlarımın en aslan yüreklisi, en medenisi, en yakışıklısı, en kültürlüsü hep İzmir’den çıkmıştır...
En yakınım hep İzmirliler olmuşlardır... (Yaşamıma ne çok şey katmışlar hepsi...) Eğlenceleri eğlencedir, dostlukları dostluk... Ailelerinin içine girersin, kalplerini açarlar sonuna dek, evlerine gidersin, kapılarını... Sofralarına oturursun döktürürler, görgüne görgü katarsın, bilgine bilgi, sevincine sevinç...
İzmirliler bende başkadır yani... (Niyetim, bugünlerde çok gündemde olan İzmir tartışmasına girmek değil, sakın ha öyle düşünülmesin...)
Sadece İzmir’in bir kızından söz etmek için yaptım bu girişi...
Saba Tümer benim sevgili arkadaşım, has İzmirlidir...
Kendi güzel, kalbi iyidir; neşelidir, akıllıdır, çalışkandır...
Altın Kelebek ödül töreninde Yılın En İyi Sunucusu seçildiğinde ödül alırken sahici bir sevinç duyup, içim ürperecek kadar içten severim Saba’yı...
Bu yüzden o gece onu yanaklarını sıka sıka öpmüş olsam da bir kez daha buradan kutlamak istiyorum...
Çünkü...
Saba televizyonda zor olan bir iş başardı. Kendisinden defalarca yeni bir Saba yarattı... Başarısının tadını çıkaramayacak kadar çok çalıştı... Şimdi Saba zamanı...
Şimdi İzmir’in kızı artık bir Türkiye klasiği olmak için sebat etmeli..
***
Medyada kimse kimseyi sevmez pek, sevemez! Hele kadınlar kadınları... Medya içi arkadaşlık zordur... Ama bir kez kurulabilirse de eğlencesinin, güzelliğinin sonu yoktur... Bu yüzden hoşgörüsüne ve samimiyetine sığınarak okurların önünde bir şey isteyeceğim ondan..
Medyada bir kadın demir gibi sağlam olsun istediğim için. Bir klasik olarak anılsın istediğim için. Başarı ona çok yakıştığı için...
Dedim ya, Saba İzmirlidir..
Ve İzmirliler bütün özelliklerinin yanı sıra.... Monotonluğa gelemezler. Bıkarlarsa ne yapsan döndüremezsin onları. Bir koparlarsa bir daha bağlayamazsın. Bir çıkarlarsa bir daha getiremezsin... Bir soğurlarsa bir daha sevdiremezsin... Onu zorlamayacaksın, üstüne üstüne gitmeyeceksin, inat etmeyeceksin... Tekrara düşmeyeceksin. Ve üstelik Alaçatı çağırır onları, Çeşme çağırır... Rüzgârı, Kordon’u, denizi çağırır... İzmir bir mıknatıs gibi çeker çocuklarını...
İzmir’in güzel kızı, medyadaki biriciklerimden sevgili Saba...
Lütfen, sakın ola ki bıkma. Sakın ola ki vazgeçme, bu kadarıyla yetinme... İste arkadaşım, daha fazlasını iste! Ve lütfen o şahane kahkahanı, güzel, akıllı, kışkırtıcı sorularını sormaktan vazgeçme. Bu kadarı bana yeter deme. Bıkma olur mu...
Senden bıkılamaz çünkü...
Medyada modası geçmeyen o kadın sen ol! Tekrar kutluyorum canım delikanlı İzmirli dostum. Koş, kim tutar seni?
(Hay Allah, ben bunu yazarken İzmir’in en ünlü kızı Sezen Aksu muhteşem-muhteşem-muhteşem yeni albümünden İzmir Yanıyor’u okuyor... İzmir’in her hatırası nasıl da yürek parlatıyor.)
