Hz. Muhammed (asm)ın hak peygamber olduğunu nereden bileceğiz?

Sponsorlu Bağlantılar

makmüh

Üye
    Konu Sahibi
Hz. Muhammed (asm)ın hak peygamber olduğunu nereden bileceğiz?
Hz. Muhammed’din (asm) kendisinden önce gelen peygamberler ve semavi kitaplar, peygamberliğinden önce olan harikulade haller, elindeki Kur’an-ı Azim’üş-şan, getirdiği kanunlar, şahsiyetinin mükemmelliği, asr-ı saadeti, kendisinden sonraki alimler ve veliler ve gösterdiği bine yakın mucize peygamberliğine delildir…
Hz. Muhammed’den (asm) önce gelen her bir peygamber O’nun (asm) peygamberliğine ayrı birer delildir.
Hz. Muhammed’den (asm) önce gelmiş bütün peygamberler O’nu sözleriyle, ahlaklarıyla ve mucizeleriyle tasdik ettiler.
Sözleriyle tasdik ettiler; çünkü onlar da Hz Muhammed (asm) gibi “Allah’ın varlığını ve birliğini” dava etmişlerdir. Ve gerek suhuflarında gerek kitaplarında peygamber efendimize işaret etmişlerdir.

Mucizeleriyle tasdik ettiler; çünkü mucize peygamberliğin esaslarındandır. Hz. Muhammed (asm) bine yakın mucize göstermiştir.

Kendinden önce gelmiş peygamberler de bu mucizelerden numuneler göstererek O’nun davasını ve peygamberliğini tasdik etmişlerdir. Ahlaklarıyla tasdik ettiler; çünkü bütün peygamberde bulunan güzel ahlak Peygamber Efendimizde (asm) en mükemmel bir şekilde ve mucize olarak görünmektedir.
Hz. Muhammed’in (asm) elinde her harfiyle mucize bir kitap olan Kur’an’ın bulunması peygamberliğine delildir.
Hz. Muhammed’in (asm) elinde gelmiş geçmiş bütün kitapların en mükemmeli ve her asırda milyonlar tasdikçisi olan Kur’an-ı azim’üşşan bulunuyor. Taklidi mümkün olmayan ve Allah’ın fermanı bu mucize kitaba tercümanlık yapma yetkisi verilmiş bir zatta hiç yalan bulunması düşünülebilir mi?
Hz. Muhammed’in (asm) İslamiyet’i dünyaya yayarken göstermiş olduğu ciddiyeti, metaneti, sabrı peygamberliğine delildir.
Söz söylenirken hiçbir tereddüt gösterilmemesi sözün doğruluğuna delil olur. Hz Muhammed’in (asm) başta kendi kavmi olmak üzere bütün kavimler ve büyük devletler aleyhindeyken hatta akrabaları bile kendisini davasında yalnız bırakmışken hiçbir telaş, hiçbir tereddüt, ne bir çekingenlik ve ne de en ufak bir korkaklık göstermemiştir.
Davasını anlatmak uğrunda açlık, susuzluk çektiği gibi hakaret görüp taşlandığı hatta hicret etmeye mecbur bırakıldığı halde büyük bir tahammül gücü ortaya koymuş ve asla metanetini bozmamıştır.
Hz Muhammed’in (asm) El- Emin sıfatı (doğru sözlü oluşu) peygamberliğine delildir.
Peygamberlik vazifesi daha gelmeden Hz. Muhammed “Emin” sıfatıyla meşhurdu. Hayatı boyunca şaka dahi olsa yalan söylemedi. Hatta bazı yakınları iman etmedikleri halde sözlerinin doğruluğunu kabul etmişlerdir. Bu hal O’nun davasının yalansız ve hilesiz olduğunu ispat eder.
Hz. Muhammed’in (asm) elde ettiği mucizevi başarı peygamberliğine delildir.
En küçük bir toplulukta sigara gibi küçük bir adeti bile kaldırmak çok zordur. Halbuki Hz Muhammed (asm) inatçı ve adetlerine son derece bağlı büyük kavimlerle tek başına mücadele ederek bir çok adetlerini az bir zamanda ortadan kaldırmıştır. Yerlerine bir daha eski adetlerine dönmemek üzere yüksek ahlakı yerleştirmiştir. Ve onları bir çok medeni kavimlere üstad yapmıştır.
Hz. Muhammed’in (asm) sözlerinde bulunan fevkalade tesir peygamberliğine delildir.
O’nun sohbetini dinleyen en cahil bir insan bile bir saat sonra en medeni devletlere öğretmen olarak gidebilmiştir. Böylesine tesir edebilen bir zatın elbette davası ve hak ve peygamberliği katidir.
Hz. Muhammed’in (asm) getirdiği hukuki kaideler ve o hükümleri esas tutan millet ve devletlerin medeniyette en yüksek dereceye çıkmaları O’nun (asm) peygamberliğine delildir.
Hz. Muhammed (asm) okuma-yazması yoktu. Buna rağmen en medeni ve adil devletler, medeniyet ve adaletlerini O’nun yerleştirdiği hukuki kaidelerle elde etmiş böylelikle asırlar boyu hüküm sürmüşlerdir. Mesela Osmanlı İmparatorluğunun yedi yüz sene pek çok devlete kıyasla güzel bir adaletle hüküm sürmesi ve medeniyete örnek olması bu sebepledir.
Hz. Muhammed’in (asm) getirmiş olduğu dine ilk önce kendisinin iman etmesi ve imanının kuvveti peygamberlik davasına delildir.
Kendi savunduğu hakikate en evvel kendisi iman etmiştir.
Bulunduğu ortamda bütün fikirler kendisine zıt olduğu halde hiçbir fikir imanını zedelememiştir.
Hiçbir zulüm O’nu vazgeçirmemiştir.
Tebliğ ettiği dinin esaslarını en evvel kendisi mükemmel bir tarzda yapmıştır.
Herkesten ziyade günahlardan kendini muhafaza etmiştir.
Herkesten ziyade Allah’tan O (asm) korkmuştur.
En zor şartlarda ve yepyeni bir tarzla hiç kimseyi taklit etmeden ve fevkalade bir kulluk ortaya koymuştur.
Demek ki Hz Muhammed (asm) davasında samimidir. Çünkü sergilediği imanı ve itaatiyle davasını en evvel kendisi tasdik etmiştir.
Hz. Muhammed’in (asm) cevabı bulunamayan en karmaşık sorulara cevap getirmesi peygamberliğini ispat eder.
Akıllara gelen fakat felsefenin cevap bulamadığı “Siz kimsiniz, nereden geliyorsunuz ve nereye gidiyorsunuz?” sorularına Hz Muhammed (asm) elindeki mucize olan Kur’an’la en güzel bir şekilde cevap vermiştir. Kâinatın anlamını, gizli sırlarını Kur’an’la çözmüş ve anlatmıştır. O’nun böyle cevapsız soruları en ikna edici bir tarzda cevaplandırması Allah’ın elçisi olduğunun ispatıdır.
Hz. Muhammed’in (asm) okuma-yazması olmadığı halde neyden sorulsa cevap vermesi peygamberliğine delildir.
Hz. Muhammed’e (asm) tarihten, fenden, felsefeden, gelecekten, tıptan, astronomiden vs. hangi konudan ne sorulmuşsa güzel ve ikna edici bir tarzda cevap vermiştir. Hiçbir soruyu cevapsız bırakmamıştır. O’nun böyle geniş bir ilme sahip olması Allah’tan aldığı vahiyle haber veren bir peygamber olduğuna delildir.
Hz. Muhammed’in (asm) 1400 senedir davasının çürütülememesi ve milyarlarca tabi’sinin olması peygamberliğine delildir.
Hz. Muhammed’in on dört asırdır süregelen dinine günümüzde yaklaşık bir buçuk milyar insan tabidir. Demek İslam akıllara, ruhlara, kalplere, nefislere hitap eden huzur dinidir. Hz Muhammed’in (asm) bu başarısı davasının doğru olduğunun en büyük ispatlarından bir tanesidir.
Hz. Muhammed’den (asm) sonra gelmiş milyonlar evliya O’nun peygamberliğini ispat eder.
İnsaniyet, ahlak ve ilimde hepsi birer harika olan evliyalar O’nun getirdiği hükümlerle kemalata ermiş ve kerametler göstermişlerdir. Bu netice Hz. Muhammed’in davasına bir delildir ki; evliyaları o yüksek makama çıkaran takip ettikleri yol O’nun (asm) yoludur.
Hz. Muhammed’den (asm) sonra gelmiş olan âlimler ve dahiler davasını ispat eder.
Hz. Muhammed (asm) okuma yazma bilmediği halde en yüksek ilim ve hakikate sahip oluşuna O’nun dersiyle yetişen milyonlar âlimler ve dâhiler de delildir. Bu dâhilerin ve âlimlerin O’nu tasdik etmeleri ise peygamberliğine bir delildir.
Hz. Muhammed’in (asm) göstermiş olduğu bine yakın mucize hak peygamberliğine apaçık ispattır.
KAYNAK:
 


Üst Alt