ETNOGRAFYA nedir ve ne anlama gelmektedir?

Sponsorlu Bağlantılar

Doğuş Pertez

Doğuş Pertez

Admin
    Konu Sahibi
ETNOGRAFYA nedir ve ne anlama gelmektedir?
ETNOGRAFYA kelimesi nedir ve anlamı nedir merak ediliyor. Bizde sizler için derlediğimiz bu makalede Etnografya kelimesinin ne olduğunu ve ne anlama geldiğini sizlere sunuyoruz.

Kavimlerin töre ve geleneklerini, kültürlerini araştıran bilimdir. İnsanların süslenme şekilleri, silahları, giyim kuşamları, taşıt ve endüstrilerinin nasıl geliştiğini İnceler. Folklor da bu bilimin araştırma alanına girer. Başka bilim kollarından da yararlanır. Bunların başında arkeoloji gelir. Ankara'daki Etnografya Müzesi de, yurdumuzdaki müzelerin en mühimlerindendir. Binası 1925'te yapılmıştır. Anadolu'daki detaylı medeniyetlere ait çoğu yapıt bu müzede mevcuttur.

Kavim, kabile, aşiret gibi insan topluluklarını tasvir eder.Terim olarak 19. yüzyıl başında meydana çıktı. Önce insan topluluklarının dillerinin bilgi kapasitesi yerine kullanıldı. 1910’dan sonra parasal kültürün bütün sahalarına yayıldı. Türkçede etnoğrafyanın karşılığı olarak ilm-i akvam, kavmiyet, akvamiyyet, tasvir-i akvam tabirleri kullanıldı. Etnoğrafya, insan topluluklarının meydana getirdiği parasal kültürlerini tasvir eder. Giyim, süs eşyası, ev aletleri, avcılık, yapı maddeleri, tarım aletleri, halk san’atlarına aid aletler, bir yayık ya da beşiğin yapılışı etnoğrafyanın konusu amacıylae girer.

Türklerde etnoğrafik araştırmaler meşrutiyet devrinden sonra başlamıştır. Mülkiyede müstakil ders olarak okutmuş, ders notlarını da Etnoğrafya İlm-i durumunda yayımlamıştır (1912). Daha sonra gelişerek araştırmaler artıp, kitap ve işlenmeye başlamıştır. H. Zübeyr Koşay, A. Rıza Yalman’ın tetkik ve Satı Bey, Mekteb-i Akvam ismiyle kitap dergilerde bu konular yayımları ile gerçek etnoğrafya çalışmaları yapılmıştır. Türk Ocağı doğrulusunda yayımlanan Türk Yurdu Dergisi’nde Türklerin Orta Asya ve Anadolu’daki etnoğrafya malzemeleri ile alakalı detaylı makaleler yayımlanmıştır. Bazı il dergilerinde de bu saha ile alakalı çalışmalar yayımlanmıştır. Isparta’da Ün, Bursa’da Türküm, Balıkesir’de Kaynak, bunlardan bazılarıdır. Daha ileri yılarda devlet kuruluşları ve özel kuruluşlarca detaylı yapıtlar yayımlanmıştır.


1930 yılında Ankara’da açılan ilk etnoğrafya müzesinde çoğu yapıt toplanarak sergilenmiştir. Bundan sonra Adana, Afyon, Bergama, Bursa, Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Konya, Kütahya, Manisa, Kastamonu, Kayseri, Maraş, Niğde, Sivas, Sinop, Tire, Tokat ve Van’da, İstanbul’da Türk ve İslam yapıtlari, Topkapı, resim ve heykel müzeleri etnoğrafik yapıtlari ihtiva etmektedir. Geniş bir kültür ve sanata sahip olan Türk milletinin, gerçek manada etnoğrafisi belirleme edilmiş denemez.

Orta Çağ’ın karanlığından çıkarken bütün dünyaya “sömürgecilik” adlı yeni bir kavramı tanıştıran Avrupalı krallıklar, etnografya biliminin kaynaklarının meydana gelmesine büyük katkı da bulunmuştur. Zira sömürgecilik faaliyetleri adı altında bütün dünyayı dolaşan Avrupalılar, gezilerinde başlarından geçenleri kayıt altına almış ve böylelikle bugünkü etnograflarının kaynak olarak kabul ettiği yazılı belgeler meydana çıkmıştır. Günümüzde hala etnografya biliminin en mühim kaynakları sömürgecilik devresi raporları ve kaşiflerin kaleme aldığı gezi notları olarak kabul edilmektedir. Etnografya bilimi toplumları popülasyonlarına göre ufak ya da büyük olarak ayırmadan inceler.

Toplumu meydana getiren kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini araştıran etnografya bilimi aynı vakitte toplumların dil, din ve hayat sürdürdükleri coğrafyadaki iklim şartlarına uyum sağlamak amacıyla yaptığı faaliyetleri de inceler. Bu bağlamda etnografya biliminin toplumlar amacıyla büyük önemi olan ekonomik ve siyasi gelişmeleri de yakından takip ettiği söylenebilir. Zira tıpkı bubugünküde bulunduğu gibi işlemiş dönemlerde de toplumlar arasındaki ekonomik ve siyasi problemler dünya gündemini oluşturduğundan, etnografya bilimi de toplumu ilgilendiren olaylarla yakından alakalıdir.

İlkel halkların ortadan birer birer “kalması” ile beraber modernleşme yolunda gelişmeye başlayan insan topluluklarının bu proses amacıyladeki davranışlarını da araştıran etnografya bilimi, kırsal hayattan şehir yaşamına geçişte yaşanan adaptasyon proseslerini de takip eder. Maddi ve manevi kültür miraslarının işlemiş dönemde yaşam sürdüren insan toplulukları ile alakalı geniş bilgi edinilmesini sağlaması, etnografya biliminin de bu kaynaklara ilgi göstermesine namacıyla olur. Kültürel miras olarak tariflenen bütün yapıtlari araştıran etnograflar, bu yapıtlarden yola çıkarak devresinin toplumsal yaşamına dair cevaplar edinir. İnsan topluluklarının hayata biçimlerine dair her ne varsa etnografya biliminin ilgi alanına girdiğinden, bu bilim dalının gerektiğince geniş bir yelpazede tetkik yaptığı söylenebilir.
 


Üst Alt