Dini Öğrenmenin Yaşı.

Sponsorlu Bağlantılar

halukgta

halukgta

Üye
    Konu Sahibi
Dini Öğrenmenin Yaşı.
Her zaman tartışılan bir konu, ilkokullarda zorunlu din dersinin olup olmaması konusudur. Gerçekten de bu konu çok önemlidir. Bir örnek vermek istiyorum. Lise seviyesindeki bir konuyu, ilkokulda okutabilir misiniz? Elbette okutamayız diyeceksiniz. Peki, neden okutamayız?

Çünkü ilkokuldaki bir öğrencinin, muhakeme kabiliyeti daha tam gelişmemiştir. Gereken değerlendirmeyi, gerektiği ölçüde yapamaz. Bunu yapabilmesi için, önce alt yapısı olmalıdır. Öğretmeye çalışsanız da, o yaşta öğrenemez. Örneğin Kur’an, evlilik yaşından bahsederken, evlenecek kişinin gerekli olan OLGUNLUĞA ERİŞMİŞ OLMASININ, gerekliliğinden bahseder.

Bizler dinin gerektiği emirlerin, yerine getirme yaşından bahsederken, Akıl ve baliğ olmak gerektiğini söyleriz, tıpkı Kur’an ın evlenme yaşından bahsettiği gibi. Akil olmak aklı başında olmaktır. Baliğ olmak ise çocukluktan çıkıp, ergen olması, buluğa ermesi yani mukayese yapabilecek olgunlukta olması anlamına gelir. Bu tarifin tam bir yaşının olduğunu söyleyemeyiz. Kızlarda ve erkeklerde bile farklıdır. Her çocuğa göre bile değiştiğini söyleyebiliriz.

Kur’an ı anladığı dilden okuyan bir Müslüman, Allah ın ayetleri üzerinde derin derin düşünmemizi emrettiğini bilir. BUNUN NEDENİ DE İNANCIN, İMANIN SAĞLAM TEMELLER ÜZERİNDE OLABİLMESİ İÇİN, AYETLERİN ÖZÜNE İNEBİLMENİN, DÜŞÜNEREK, İDRAK EDEREK, SORGULAYARAK İNANMANIN ÖNEMİNİ ANLATIR YARADAN BİZLERE.

Eğer toplum İslam ı anlayarak, düşünerek okumaya çalışmıyorsa, o toplumu inancıyla yönetmek daha kolay olur. İslam ı kullanan terör örgütlerinin de izledikleri yollardan biriside, küçük çocukları din dersi adı altında verdiği yanlış bilgi ve telkinlerdir. Düşünme melekesi gelişmemiş, baliğ olmamış çocuğu nasıl isterseniz öyle yönlendirirsiniz. İsterseniz bir melek, isterseniz bir şeytan yetiştirmek elinizdedir.

Onun içindir ki küçük yaştaki çocuklara, din bilgisi adı altında yanlış bilgiler vermeye kalkarsanız, daha sonra tamir edilemeyecek, geri dönüşü olmayan bir nesil yaratabilirsiniz. ÖĞRETİLEN BİLGİ DOĞRU BİLE OLSA, SORGULAMA YETENEĞİ GELİŞMEMİŞ, AKIL, BALİĞ OLMAMMIŞ BİR ÇOCUK, KENDİ İÇ DÜNYASINDA YANLIŞ DEĞERLENDİRMELER YAPARAK, DİNDEN BİLE SOĞUMASINA NEDEN OLABİLİRSİNİZ.

Bundan dolayıdır ki, toplum bu konuda çok fazla duyarlıdır. Şöyle düşünebilirsiniz, neden yanlış bilgiler verilsin, bizler Allah ı peygamberi anlatıyoruz, bunun neresi yanlış. Bu sözlerle başlayan ama bugün İslam âlemi içinde, sayısını bile bilmediğimiz bir bölünmüşlük yaşıyoruz dinde. Hiçbirisinin bir diğerine ne güveni var, nede saygısı. Hepsi kendi inancını doğru kabul ediyor ve aynı kitaba ve aynı peygambere inandığımız halde, birbirimizi öldürmekte bir sakınca görmüyoruz.

İŞTE TOPLUMU KORKUTAN, BU DİNDE BÖLÜNMÜŞLÜĞÜN VERDİĞİ GÜVENSİZLİKTİR. Bir çocuğun eğer muhakeme, sorgulama kabiliyeti gelişmediyse, baliğ olmadıysa, yeterli altyapı bilgide yoksa ona din dersini, dini bilgileri bir başkasının vermesini hiçbir anne baba kabul etmez. Tedirgin olur ve derki, ya yanlış bilgilerle çocuğumun inancını etki altına alırlarsa. Bu düşünce hepimizde vardır. Çokta normaldir böyle düşünmek. YOKSA HER ANNE BABA, DİNİ BİLGİLERİ HER YAŞTA, AMA DOZAJINDA YAVAŞ YAVAŞ EVLADINA VERİR.

Laik bir toplumda yaşadığımızı söylüyorsak, devletin topluma dikte ettirdiği bir inancı, zorunlu tutarak öğretmeye kalkması düşünülemez. Din ailelerin, hatta kişilerin Allah a karşı kendi sorumluluklarıdır. Buna hiç kimse müdahale edemez ve zorla öğretmeye kalkamaz.

Elbette din çocuklarımıza öğretilmelidir, ama detaylı din eğitimi, muhakeme yeteneklerinin geliştiği, baliğ olduğu bir çağda yapılmalıdır. Eğer bir çocuk anlatılanları sorgulayamıyorsa, karşılaştırma yapacak yetenekleri daha gelişmemişse, öğretilenlerin doğru ya da yanlış olabileceğinin farkında olamaz. Bunu yaparsak Allah ın Kur’an da emrettiği, iman şeklinden de sapmış oluruz. BÖYLE YAPARAK BİLİNÇSİZ, SORGULAMADAN İTAAT EDEN BİR TOPLUM YARATMIŞ OLURUZ. Çocuklarımıza İslam ı korkutarak, ürküterek, tehdit ederek değil, güzel bir üslupla anlatmalıyız ki, evlatlarımız İslam dairesi içinde kalabilsin. Bunun tersini yaparsak, dinden bahseden her kişiden uzaklaşacaklardır.

Çocuklarımıza din ve ahlak eğitimi, ailelerin hayatına geçirdiği yaşantısıyla başlar. Eğer toplum olarak biz büyükler, doğru bir örnek oluşturmuyorsak yaşantımızda, onlara ne anlatırsak anlatalım ikna olmayacaklardır. Din eğitimi çocuklara, önce yaşatılarak öğretilir. Eğer bir toplumda hırsızlık, zina, büyüklere saygısızlık almış başını gidiyorsa, o toplumun gençlerine, çocuklarına da dinden söz edemezsiniz. DAHA AÇIKÇASI ÇOCUKLARIMIZA DİNİ ÖĞRETMEDEN ÖNCE, BİZLER İYİ BİR MODEL OLMALIYIZ. Din sözle, konuşarak değil yaşayarak öğretilir. Çocuklarımıza örnek olamıyorsak, bizler dini yanlış öğrenmişiz demektir. Çocuklarımıza da doğru öğretmemiz mümkün olmayacaktır.

Dilerim toplum olarak, bu gerçeklerin farkında oluruz. Din ve iman bir başkasına zorla öğretilmez, önce bunun bilincinde olmalıyız. DİNİN ÖĞRETİLMESİ KONUSU, DEVLETİN ASLİ GÖREVİ DEĞİLDİR. Din eğitiminin ilk basamağı ailedir. Daha sonrada bireyin bizzat kendisidir. Bunun dışında hiç kimse, zorla araya girerek bu görevi üstlenemez. Din ve iman kişinin, Allah a karşı imtihanıdır. Hiç kimse bu imtihana müdahale edemez.

Hepimiz yaptıklarımızdan sorumlu tutulacağız. Dinde zorlama yoktur diyen Allah ın hükmünü lütfen hatırlayalım. Yaradan hiç kimsenin zorlanarak bir inanç yaşamasını istemez. Din gönüllülük esasına dayanır ve yalnız ALLAH İLE KULU ARASINDADIR.

Saygılarımla
Haluk GÜMÜŞTABAK
 


KayraBey

KayraBey

Üye
Dinde zorlama yoktur bu işin kabul kısmında geçerlidir. Müslüman olursun yada olmazsın. Bu kişinin bileceği iştir. Kimseye zorla İslâm'ı kabul ettiremeyiz. Ama ben Müslümanım dediğin anda tüm kurallara uymak, ibadetleri yerine getirmek ZORUNDASIN.

Getirirsin yada getiremezsin, inkâr etmedikçe o senin günahın olur. Ama İslâm ve ahlak çok küçük yaşta ogretilmelidir. Kim ne derse desin. Herkes inandığı gibi yaşar.

Ben 24 yaşıma kadar boş yaşadım. Çocuğum da böyle olsun istemedim. Onu 4 yaşında sübyan kursuna gönderdim. Şu an 5 yaşında ve 2 hatim birden indirecek çok az kaldı. Benden çok daha iyi Kur'an okuyor ve ezberinde benden çok daha fazla Sure var. Ayrıca ingilizce öğreniyor. Latince harflerinin hepsini biliyor. Kendi adını yazıyor vs.

Sen oradan buradan kopyala yapıştır yaptığın bu yazılarla yaşamaya devam et.Bırak kendi çocuğun 15 yaşında falan Müslüman olsun. Tabi olursa. İnsanların çocuklarına vereceği eğitime karışma!

İşte sizler dinde reform için uğraşanlarsınız. Kendi bildiğini (kendi yanlışlarını) kendine sakla!
 
  • Beğen
Tepkiler: Aşık Yolcu
Oğuzhan

Oğuzhan

Üye
Dinde zorlama yoktur bu işin kabul kısmında geçerlidir. Müslüman olursun yada olmazsın. Bu kişinin bileceği iştir. Kimseye zorla İslâm'ı kabul ettiremeyiz. Ama ben Müslümanım dediğin anda tüm kurallara uymak, ibadetleri yerine getirmek ZORUNDASIN.

Getirirsin yada getiremezsin, inkâr etmedikçe o senin günahın olur. Ama İslâm ve ahlak çok küçük yaşta ogretilmelidir. Kim ne derse desin. Herkes inandığı gibi yaşar.

Ben 24 yaşıma kadar boş yaşadım. Çocuğum da böyle olsun istemedim. Onu 4 yaşında sübyan kursuna gönderdim. Şu an 5 yaşında ve 2 hatim birden indirecek çok az kaldı. Benden çok daha iyi Kur'an okuyor ve ezberinde benden çok daha fazla Sure var. Ayrıca ingilizce öğreniyor. Latince harflerinin hepsini biliyor. Kendi adını yazıyor vs.

Sen oradan buradan kopyala yapıştır yaptığın bu yazılarla yaşamaya devam et.Bırak kendi çocuğun 15 yaşında falan Müslüman olsun. Tabi olursa. İnsanların çocuklarına vereceği eğitime karışma!

İşte sizler dinde reform için uğraşanlarsınız. Kendi bildiğini (kendi yanlışlarını) kendine sakla!
Oyun çağında olan bir çocuk için uzuldum açıkçası.
Bir not düşeyim. İstenilen oğretilse de birey sorgulamaya başladıktan sonra iş ona kalıyor. 10 yaşına gelir, hafız olur. Ama İslam'ı terkedebilir. İstediğiniz kadar çabalayın bir insanın içindekini engelleyemezsiniz. Aynısı ateist anne baba tarafından yetiştirilen bir çocuk için de geçerli olabilir.
Neyse sizin bileceğiniz iş...
 
ismail

ismail

Üye
Bilgi verebilmeli küçükken ama abartmadan. Denildiği gibi büyüyünce kendi kararlarını kendi verecek zaten şahıs
 
KayraBey

KayraBey

Üye
Oyun çağında olan bir çocuk için uzuldum açıkçası.
Bir not düşeyim. İstenilen oğretilse de birey sorgulamaya başladıktan sonra iş ona kalıyor. 10 yaşına gelir, hafız olur. Ama İslam'ı terkedebilir. İstediğiniz kadar çabalayın bir insanın içindekini engelleyemezsiniz. Aynısı ateist anne baba tarafından yetiştirilen bir çocuk için de geçerli olabilir.
Neyse sizin bileceğiniz iş...
Evet tam da dediğin gibi. Benim çocuğum ve benim bileceğim iş.Çocuğum büyüdüğü zaman baş ateistte olabilir. Benim bir baba olarak görevim ona dinini öğretmek. Üzerime düşeni yapmak. En azından imanlı bir şekilde olebilmesi için çabalamak.

Evlen, çocuk yap, istediğin gibi oyun oynat.Dinini de istediğin zaman öğretirsin. Tamamen Ssana kalmış. Ayrıca oğlum için değil kendin için üzül delikanlı.
 
  • Beğen
Tepkiler: Aşık Yolcu
KayraBey

KayraBey

Üye
Bilgi verebilmeli küçükken ama abartmadan. Denildiği gibi büyüyünce kendi kararlarını kendi verecek zaten şahıs
İşte o kararları verirken doğru karar verebilmesi için uğraşıyorum. Bir anne babanın çocuğuna İslâm'ı öğretmesi kadar önemli daha ne görevi olabilir? Aman doktor olsun ama namaz kılmasın sıkıntı değil. Mühendis olsun da oruç tutmasın problem yok. Bu mudur yani? Ben temel atıyorum şu an sadece temel. Bu temeli öyle sağlam atmalıyım ki üzerine kendi kendine katları koyacağı zaman bina yıkılmasın. Daha öğreneceğiniz çok şey var gençler. Şimdilik sadece banyo giderinden foseptiğe giden o muhtemel sıvı, bir gün ete kemiğe büründüğü zaman işler ne kadar zorlasacak anlayacaksınız.
 
  • Beğen
Tepkiler: -Börteçine-
ismail

ismail

Üye
İşte o kararları verirken doğru karar verebilmesi için uğraşıyorum. Bir anne babanın çocuğuna İslâm'ı öğretmesi kadar önemli daha ne görevi olabilir? Aman doktor olsun ama namaz kılmasın sıkıntı değil. Mühendis olsun da oruç tutmasın problem yok. Bu mudur yani? Ben temel atıyorum şu an sadece temel. Bu temeli öyle sağlam atmalıyım ki üzerine kendi kendine katları koyacağı zaman bina yıkılmasın. Daha öğreneceğiniz çok şey var gençler. Şimdilik sadece banyo giderinden foseptiğe giden o muhtemel sıvı, bir gün ete kemiğe büründüğü zaman işler ne kadar zorlasacak anlayacaksınız.
Sıkıntı şurda . Üniversite de evdeki din ve diğer baskılardan sıkılan gençler herşeyin tersini yapıyor. Sende genç oldun bilirsin o huyu damarı artık neyse. Küçükken sıkılırsa ters dönebilir. Ama bu demek değilki verilmesin sadece sıkılmasın. Gençken ve küçükken yapıkan şeyler çok ters tepebiliyo.
 
  • Beğen
Tepkiler: Dede
KayraBey

KayraBey

Üye
Sıkıntı şurda . Üniversite de evdeki din ve diğer baskılardan sıkılan gençler herşeyin tersini yapıyor. Sende genç oldun bilirsin o huyu damarı artık neyse. Küçükken sıkılırsa ters dönebilir. Ama bu demek değilki verilmesin sadece sıkılmasın. Gençken ve küçükken yapıkan şeyler çok ters tepebiliyo.

Elhamdülillah o konu da hiç bir sıkıntımız yok. Hiç bir şeyi zorla yaptırmıyorum. Tatlı dille güzellikle anlatıyorum. Rabbim görüyor. Ben gibi içi boş ve boğazına kadar günaha batmış olarak büyüsün istemiyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: -Börteçine- ve Aşık Yolcu


Üst Alt