HeiLmasTer®
Üye
Çaglar Boyunca Türk Kadını Ve Atatürk - Burhan GÖKSEL ( Kitap Özeti )
KITABIN ADI;
Çaglar Boyunca Türk Kadini Ve Atatürk
KITABIN YAZARI;
Burhan GÖKSEL
YAYINEVI VE ADRESI;
Kültür Bakanligi
BASIM TARIHİ;
1993
KITABIN YAYIM MAKSADI;
Türk Kadininin Dünya Üzerindeki Yeri Ve Önemini
KITABIN ÖZETI :
Kitabin arastirma konusu; insan toplumlarinin tarihi akisi içinde, ”Kadin”a bakislarini, onun toplumdaki yerini ve rolünü ve bunlarin birbirleriyle olan iliskilerini genel olarak inceledikten sonra, dünya içinde daima önemli bir yere sahip olan Türk toplumunun ana parçasi “Türk Kadini”nin durumunda ayni metotla tetkik etmek, tarihten bu yana ve özellikle “ATATÜRK INKILABI” isigi altinda yerini degerlendirmektir.
Hemen söyleyebiliriz ki, XX. yüzyilin “Kadin” a geçmis asirlara göre çok baska sekilde baktigini göstermektedir. Ancak, her ülkenin bakis açisi da baskadir. Kadina verdigi deger de baska baskadir. Diger bir ifade ile de toplumlarin, milletlerin uygarlik seviyeleri de, kadina verdigi degerle orantilidir.
Türk kadini evinin disindaki her konuda elde ettigi basarilarla yalniz sosyal hayatin yapisini degistirmekle kalmamakta, ayni zamanda en büyük derdimiz olan, taninmayan kösesinde oturan bir millet olmaktan da bizi kurtarmaktadir.
Kitap temel olarak üç bölümden olusmaktadir:
• Dünya Üzerinde Kadin (Bu bölümde “Kadin haklari ve statüsü” deyiminin açiklanmasi, en eski çaglardan bu yana kadin haklarina genel bir bakis, son yüzyillardaki degismeler, XX. yüzyilin ilk yarisindaki hareketlerden sonra Birlesmis Milletler dönemindeki hizli gelismeler ve nihayet 1975 Dünya Kadin Yili'ndaki ve onu takip eden bes yildaki bilimsel görüsler açiklanmistir.)
1. Türk Kadini (Bu bölümde Islamiyet'ten önceki Türk kadininin haklari incelendikten sonra, Islamiyet'in Türk kadininin hak ve statüsüne olan tesirleri incelenerek XX. Yüzyilda kadin hareketleri ve etrafiyla ele alinmistir. Bu bölümün ikinci kisminda özellikle Atatürk Dönemi islenmis ve onun Türk kadin haklarina ve statüsüne getirdigi yeniliklerle, bunun Türk toplumunun bünyesindeki sosyal tesirleri ortaya çikarilmistir.)
1. Bu bölüm "Sonuçlar ve öneriler” basligini tasimaktadir.( Yukarida ayri bölümlerde tarihten bu yana gelismeleri ve bugünkü durumlari ayrintilariyla ele alinan dünya kadinlarinin sahip olduklari haklarla, Türk kadininin özellikle Cumhuriyet dönemi ile elde ettigi haklar mukayeseli bir sekilde degerlendirilerek elde edilen sonuçlar açiklanmis ve kadin haklarimizin daha da gelismesi ve Türk kadininin daha fazla mutlu olmasi için dilek ve temenniler siralanmistir.
Dünyadaki çesitli ülkelerde yasayan kadinlarin ve Türk kadininin hak ve statüsü üzerindeki gelismeleri, tarihin gerilerinden bugüne dogru derinlemesine incelemis, bu iki ayri incelemeden elde edilenleri yan yana koyarak birbirleri ile kiyaslayinca, bizim kadinimizin “Hak ve statüsü” üzerinde su hükümlere varilmistir:
a) Türk kadini, XlX. Yüzyildan önce tam kapalidir. Evinin haricinde dis dünya ile iliskisi yok gibidir. Dolayisiyla de hak ve statü itibariyle Bati ülkelerinden bir hayli farkli ve geri durumdadir.
• Ancak, XlX. Yüzyilda, Tanzimat'tan sonra, Türk kadininin yasaminda hafif bir hareket kaydedilir.
1. XX. yüzyila giriste de bu durum hemen aynidir. 2. Mesrutiyet, Balkan Harbi ve 1. Dünya Savasi, baslayan bu harekete biraz canlilik verir.
1. Asil gelisme, 1919'dan sonra ve ATATÜRK Dönemi'ne rastlar. ATATÜRK Inkilabinin önünde “Kadin Reformu” yer alir. Gerek aile içinde, gerek ev disinda, kadinimizin bütün yasal haklari bu dönemde taninir. Hukuksal açidan esitlik getirilir. O zamana kadar adeta “cahil” birakilan Türk kadinina “egitim ve ögretim hakki” verilir. Tüm okullarin kapilari açilir. Kadin haklarinin verilmesi ve eylemlerin sonuç vermesi için ATATÜRK sahsen destektir. Diger taraftan kadin da dogal yetenegini iyi kullanir. Devrimler ve Cumhuriyet Dönemi'nde yapilan yeniliklere uymada erkeginden daha hamlecidir. Onlari daha ileri götürmede yardimci olur.
2. Bugünün dünyasini “Gelismis, az gelismis, gelismekte olan ülkeler” olarak bilerek degerlendirmeler yapmaktayiz. Bu dünyanin her bölümündeki kadinlara verilen haklarla, Türk kadinina verilenleri karsilastirinca, bizimkilerle daha 50 yil evvel verilmis olanlarin, birçok, hem de ileri ülkelerde bulunmadigini görmekteyiz.
Çaglar Boyunca Türk Kadini Ve Atatürk
KITABIN YAZARI;
Burhan GÖKSEL
YAYINEVI VE ADRESI;
Kültür Bakanligi
BASIM TARIHİ;
1993
KITABIN YAYIM MAKSADI;
Türk Kadininin Dünya Üzerindeki Yeri Ve Önemini
KITABIN ÖZETI :
Kitabin arastirma konusu; insan toplumlarinin tarihi akisi içinde, ”Kadin”a bakislarini, onun toplumdaki yerini ve rolünü ve bunlarin birbirleriyle olan iliskilerini genel olarak inceledikten sonra, dünya içinde daima önemli bir yere sahip olan Türk toplumunun ana parçasi “Türk Kadini”nin durumunda ayni metotla tetkik etmek, tarihten bu yana ve özellikle “ATATÜRK INKILABI” isigi altinda yerini degerlendirmektir.
Hemen söyleyebiliriz ki, XX. yüzyilin “Kadin” a geçmis asirlara göre çok baska sekilde baktigini göstermektedir. Ancak, her ülkenin bakis açisi da baskadir. Kadina verdigi deger de baska baskadir. Diger bir ifade ile de toplumlarin, milletlerin uygarlik seviyeleri de, kadina verdigi degerle orantilidir.
Türk kadini evinin disindaki her konuda elde ettigi basarilarla yalniz sosyal hayatin yapisini degistirmekle kalmamakta, ayni zamanda en büyük derdimiz olan, taninmayan kösesinde oturan bir millet olmaktan da bizi kurtarmaktadir.
Kitap temel olarak üç bölümden olusmaktadir:
• Dünya Üzerinde Kadin (Bu bölümde “Kadin haklari ve statüsü” deyiminin açiklanmasi, en eski çaglardan bu yana kadin haklarina genel bir bakis, son yüzyillardaki degismeler, XX. yüzyilin ilk yarisindaki hareketlerden sonra Birlesmis Milletler dönemindeki hizli gelismeler ve nihayet 1975 Dünya Kadin Yili'ndaki ve onu takip eden bes yildaki bilimsel görüsler açiklanmistir.)
1. Türk Kadini (Bu bölümde Islamiyet'ten önceki Türk kadininin haklari incelendikten sonra, Islamiyet'in Türk kadininin hak ve statüsüne olan tesirleri incelenerek XX. Yüzyilda kadin hareketleri ve etrafiyla ele alinmistir. Bu bölümün ikinci kisminda özellikle Atatürk Dönemi islenmis ve onun Türk kadin haklarina ve statüsüne getirdigi yeniliklerle, bunun Türk toplumunun bünyesindeki sosyal tesirleri ortaya çikarilmistir.)
1. Bu bölüm "Sonuçlar ve öneriler” basligini tasimaktadir.( Yukarida ayri bölümlerde tarihten bu yana gelismeleri ve bugünkü durumlari ayrintilariyla ele alinan dünya kadinlarinin sahip olduklari haklarla, Türk kadininin özellikle Cumhuriyet dönemi ile elde ettigi haklar mukayeseli bir sekilde degerlendirilerek elde edilen sonuçlar açiklanmis ve kadin haklarimizin daha da gelismesi ve Türk kadininin daha fazla mutlu olmasi için dilek ve temenniler siralanmistir.
Dünyadaki çesitli ülkelerde yasayan kadinlarin ve Türk kadininin hak ve statüsü üzerindeki gelismeleri, tarihin gerilerinden bugüne dogru derinlemesine incelemis, bu iki ayri incelemeden elde edilenleri yan yana koyarak birbirleri ile kiyaslayinca, bizim kadinimizin “Hak ve statüsü” üzerinde su hükümlere varilmistir:
a) Türk kadini, XlX. Yüzyildan önce tam kapalidir. Evinin haricinde dis dünya ile iliskisi yok gibidir. Dolayisiyla de hak ve statü itibariyle Bati ülkelerinden bir hayli farkli ve geri durumdadir.
• Ancak, XlX. Yüzyilda, Tanzimat'tan sonra, Türk kadininin yasaminda hafif bir hareket kaydedilir.
1. XX. yüzyila giriste de bu durum hemen aynidir. 2. Mesrutiyet, Balkan Harbi ve 1. Dünya Savasi, baslayan bu harekete biraz canlilik verir.
1. Asil gelisme, 1919'dan sonra ve ATATÜRK Dönemi'ne rastlar. ATATÜRK Inkilabinin önünde “Kadin Reformu” yer alir. Gerek aile içinde, gerek ev disinda, kadinimizin bütün yasal haklari bu dönemde taninir. Hukuksal açidan esitlik getirilir. O zamana kadar adeta “cahil” birakilan Türk kadinina “egitim ve ögretim hakki” verilir. Tüm okullarin kapilari açilir. Kadin haklarinin verilmesi ve eylemlerin sonuç vermesi için ATATÜRK sahsen destektir. Diger taraftan kadin da dogal yetenegini iyi kullanir. Devrimler ve Cumhuriyet Dönemi'nde yapilan yeniliklere uymada erkeginden daha hamlecidir. Onlari daha ileri götürmede yardimci olur.
2. Bugünün dünyasini “Gelismis, az gelismis, gelismekte olan ülkeler” olarak bilerek degerlendirmeler yapmaktayiz. Bu dünyanin her bölümündeki kadinlara verilen haklarla, Türk kadinina verilenleri karsilastirinca, bizimkilerle daha 50 yil evvel verilmis olanlarin, birçok, hem de ileri ülkelerde bulunmadigini görmekteyiz.
