Haydar
Emekli Yönetici
Bel ve boyun ağrılarının nedenleri
Ameliyat bel ve boyun fıtığı derdinden kurtarır mı? Bel ve boyun ağrıları neden olur? En kesin
tedavi yolları ve şartları hangileridir? İşte merak
ettiğiniz sorulara uzmanların verdiği cevaplar… Çevremizdeki her üç kişiden biri hayatı
boyunca en az bir kez boyun ağrısı çekiyor,
masa ve tezgâh başında çalışanlarda, bilgisayar
kullananlarda boyun ağrısı daha yaygın. Ağrı denilince ilk akla gelen bel ve boyun
ağrıları oluyor. Özellikle kadınlarda yaşın
ilerlemesiyle ağrı artıyor. Günlük yaşamdaki
gerilimler ve iş stresi de boyun ağrısını artıran nedenler arasında yer alıyor. Boyun ağrısıyla
birlikte sırt-omuz ağrısı, ellerde uyuşma, baş
dönmesi, dengesizlik ve baş ağrısı görülebilir.
Boyun problemi bir kazadan sonra aniden de
ortaya çıkabilir. Geniş bir yelpaze Toplumda her 100 kişiden 80′i hayatının bir
döneminde bel ağrısından yakınıyor. Bel ağrısı; kas spazmı, bel kayması, kireçlenme, romatizma, kemik erimesi, omurlarda kırık ve bel fıtığı gibi çeşitli nedenlerden oluşabiliyor. Çalışanından evdekine, yaşlısından gencine
geniş bir yelpazeye yayılan bu ağrıların
nedenleri neler? Nasıl tedavi edilir? Bu
ağrılardan kurtulmanın yolları nelerdir? Tüm bu
soruları Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr.
Bekir Gökben yanıtladı. İşte boyun ve bel sağlığınız için bütün bilmek istedikleriniz… Ağrı sebepleri Günlük yaşantımızda ve iş hayatımızda sık sık
boyun ağrıları ile karşılaşmaktayız. Genel olarak
boyun ağrılarının sebepleri nelerdir? “Boyun
ağrısı hakikaten her yaştaki ve her meslekteki
insanların çok sıklıkla karşılaştığı bir tablodur.
Biz de klinik uygulamada bu tabloyu çok sık görüyoruz. Bu ağrıları; - Boyunda yer alan yumuşak dokulardan
(adaleler, bağlar, vb.) kaynaklanan ağrılar - Omurganın boyun bölümünü oluşturan
kemik yapıların hastalıklarından (doğumsal
anomaliler, geçirilmiş travmalardan,
kireçlenmeler ve buna bağlı daralmalardan,
tümörler, boyun fıtıkları) kaynaklanan ağrılar - Omuriliğin boyun parçasından kaynaklanan
ağrılar (omuriliğin doğumsal anomalileri, travmalar, tümörler, damarsal anomaliler, vb.) şeklinde ayırabiliriz. Adale spazmları Bu kadar farklı yapının bir arada bulunduğu
çok kritik bir bölge olan boyunda, ağrı şikayeti
ile gelen bir hastanın değerlendirilmesinin ne
kadar önemli olduğu ortadadır. Klinik
uygulamamız sırasında ise en çok
gördüğümüz, yumuşak dokunun ağrılı hastalıkları ve boyun kireçlenmelerinden
kaynaklanan ağrılardır. Yumuşak dokunun
ağrılı hastalıkları arasında, adale spazmları,
myozitler, fıbromyalji, vb. tablolar sayılabilir.
Ancak, biz yine de bu tür hastaları
değerlendirirken, mutlaka temel bazı tetkikleri yapmak ve en azından hayati önemi olan bir
tabloyu ekarte etmek durumundayız.” Boyun fıtığı nasıl oluşur? 3 ana faktör söz konusudur:
- Genellikle bağ dokusu zayıflığından
kaynaklanan doğumsal yatkınlık
- Yaşlanmayla ortaya çıkan dejeneratif
değişiklikler
- Travmalar Omurgayı oluşturan kemikleri saran, bunları
birbirine bağlayan, buradaki küçük eklemleri
destekleyen adale ve bağların oluşturduğu
yumuşak doku, her kişide ayrı özellikler
gösterir. Bu dokunun kuvvetli oluşu, boyun
üzerine gelen darbeleri, zorlanmaları, ters hareketleri bir şekilde kısmen de olsa
yüklenerek en aza indirgemeye olanak sağlar. Dejeneratif değişiklik dediğimiz, özellikle kemik
yapıya ait değişiklikler de kişiden kişiye
farklılıklar gösterir. Kireçlenme kimi insanda
erken, kimi insanda geç yaşlarda ortaya çıkar.
Dereceleri farklıdır, omurilik kanalında basıya
sebep olduğu zaman farklı bulgular verir. Ayrıca disk materyali yani her iki omur arasında
conta görevi yapan fibrotik doku yastıkcığının
da içinde kireçlenme olur, eski esnekliğini
kaybeder, yapısı bozulur. Böyle bir yapının da
dış etkenler karşısında görevini yapması
zorlaşır ve boyun fıtıkları ile karşılaşırız.
tedavi yolları ve şartları hangileridir? İşte merak
ettiğiniz sorulara uzmanların verdiği cevaplar… Çevremizdeki her üç kişiden biri hayatı
boyunca en az bir kez boyun ağrısı çekiyor,
masa ve tezgâh başında çalışanlarda, bilgisayar
kullananlarda boyun ağrısı daha yaygın. Ağrı denilince ilk akla gelen bel ve boyun
ağrıları oluyor. Özellikle kadınlarda yaşın
ilerlemesiyle ağrı artıyor. Günlük yaşamdaki
gerilimler ve iş stresi de boyun ağrısını artıran nedenler arasında yer alıyor. Boyun ağrısıyla
birlikte sırt-omuz ağrısı, ellerde uyuşma, baş
dönmesi, dengesizlik ve baş ağrısı görülebilir.
Boyun problemi bir kazadan sonra aniden de
ortaya çıkabilir. Geniş bir yelpaze Toplumda her 100 kişiden 80′i hayatının bir
döneminde bel ağrısından yakınıyor. Bel ağrısı; kas spazmı, bel kayması, kireçlenme, romatizma, kemik erimesi, omurlarda kırık ve bel fıtığı gibi çeşitli nedenlerden oluşabiliyor. Çalışanından evdekine, yaşlısından gencine
geniş bir yelpazeye yayılan bu ağrıların
nedenleri neler? Nasıl tedavi edilir? Bu
ağrılardan kurtulmanın yolları nelerdir? Tüm bu
soruları Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr.
Bekir Gökben yanıtladı. İşte boyun ve bel sağlığınız için bütün bilmek istedikleriniz… Ağrı sebepleri Günlük yaşantımızda ve iş hayatımızda sık sık
boyun ağrıları ile karşılaşmaktayız. Genel olarak
boyun ağrılarının sebepleri nelerdir? “Boyun
ağrısı hakikaten her yaştaki ve her meslekteki
insanların çok sıklıkla karşılaştığı bir tablodur.
Biz de klinik uygulamada bu tabloyu çok sık görüyoruz. Bu ağrıları; - Boyunda yer alan yumuşak dokulardan
(adaleler, bağlar, vb.) kaynaklanan ağrılar - Omurganın boyun bölümünü oluşturan
kemik yapıların hastalıklarından (doğumsal
anomaliler, geçirilmiş travmalardan,
kireçlenmeler ve buna bağlı daralmalardan,
tümörler, boyun fıtıkları) kaynaklanan ağrılar - Omuriliğin boyun parçasından kaynaklanan
ağrılar (omuriliğin doğumsal anomalileri, travmalar, tümörler, damarsal anomaliler, vb.) şeklinde ayırabiliriz. Adale spazmları Bu kadar farklı yapının bir arada bulunduğu
çok kritik bir bölge olan boyunda, ağrı şikayeti
ile gelen bir hastanın değerlendirilmesinin ne
kadar önemli olduğu ortadadır. Klinik
uygulamamız sırasında ise en çok
gördüğümüz, yumuşak dokunun ağrılı hastalıkları ve boyun kireçlenmelerinden
kaynaklanan ağrılardır. Yumuşak dokunun
ağrılı hastalıkları arasında, adale spazmları,
myozitler, fıbromyalji, vb. tablolar sayılabilir.
Ancak, biz yine de bu tür hastaları
değerlendirirken, mutlaka temel bazı tetkikleri yapmak ve en azından hayati önemi olan bir
tabloyu ekarte etmek durumundayız.” Boyun fıtığı nasıl oluşur? 3 ana faktör söz konusudur:
- Genellikle bağ dokusu zayıflığından
kaynaklanan doğumsal yatkınlık
- Yaşlanmayla ortaya çıkan dejeneratif
değişiklikler
- Travmalar Omurgayı oluşturan kemikleri saran, bunları
birbirine bağlayan, buradaki küçük eklemleri
destekleyen adale ve bağların oluşturduğu
yumuşak doku, her kişide ayrı özellikler
gösterir. Bu dokunun kuvvetli oluşu, boyun
üzerine gelen darbeleri, zorlanmaları, ters hareketleri bir şekilde kısmen de olsa
yüklenerek en aza indirgemeye olanak sağlar. Dejeneratif değişiklik dediğimiz, özellikle kemik
yapıya ait değişiklikler de kişiden kişiye
farklılıklar gösterir. Kireçlenme kimi insanda
erken, kimi insanda geç yaşlarda ortaya çıkar.
Dereceleri farklıdır, omurilik kanalında basıya
sebep olduğu zaman farklı bulgular verir. Ayrıca disk materyali yani her iki omur arasında
conta görevi yapan fibrotik doku yastıkcığının
da içinde kireçlenme olur, eski esnekliğini
kaybeder, yapısı bozulur. Böyle bir yapının da
dış etkenler karşısında görevini yapması
zorlaşır ve boyun fıtıkları ile karşılaşırız.
