zaza
Üye
Bu Zenci Çocuk Aslen Urfalı
Dün akşam iftarda patlıcan kebabının yanında çiğköfte meyan şerbeti çorba ayran lebeni bostana pilav vardı da az bulmuştun çeşidi hatırladın mı?Tüm urfalıların mutlaka okuması gereken bir yazı
Urfalı sözler senin tertemiz vicdanına ithaf edilmiştir. Lütfen sabırla okur musun?
Urfalı!
Sen Hz. İbrahim’in yaşadığı kutlu bir beldede nefes alıp vermektesin. Hz. İbrahim ki sofraya misafirsiz oturmazmış. Belki de onun için dilimizde “Halil İbrahim Sofrası” “Halil İbrahim Bereketi” gibi ifadeler var.
Sen hayatını milletine adamış bir aksiyon adamının Bediüzzaman Said Nursi’ye kucak açmış seçkin bir şehrin meskûnusun.
Sen komşusu açken tok yatmayı kendine zül addeden insanların torusun.
Sen yıllar süren seferlere çıkarken yolda bir üzüm bahçesine girdiklerinde kopardıkları bir salkım üzümün yerine içi altın dolu bir kese asan kutluların soyundansın.
Sen tanınmamak için kendi mahallenin en uzağındaki mahalle bakkalına gidip borç defterindeki bütün borçları ödeyip o defterdeki tüm borçları sildiren bir anlayışın devamcısısın. Bakkala gelip borcunun ödendiğini öğrenen fakirlerin muhlis duasını alansın.
Sen Çanakkale’de düşmanının bile yarasını sarıp elindekini onunla bölüşensin.
Sen Ata yurdu Mekke’den zalimlerce hicret etmek zorunda bırakılıp Medine’ye sığınanlara kapını açansın. Ona tarlanın yarısını evinin yarısını aşının yarısını verensin. Sen Ensar’sın. Yardım edensin.
Sen daha tarihin kayıtlarının kapalı olduğu devirlerde Açe’ye o zor şartlarda yardım götürensin. Kore’ye Kıbrıs’a canınla yardıma koşansın.
Kısacası sen Urfalı tarihin hep kritik zamanlarında boy veren asil bir iklimin kahramanısın. Sen hala mazlum iklimlerde görülen düş edilen duasın!
İşte şimdi belki en çok senin anlayabileceğin bir şeyler yaşanıyor dünyanın en sıcak yerlerinde.
Sen Türkiye’de orucu en sıcak yerde tutansın. Eskiden hacılar ya da umreye giden kişiler olduğunda yalvarıp onları evinde misafir edensin. Onlara sadece sofranı değil kalbini açansın. İşte o kişiler kendi memleketlerinde gittiklerinde sıcak yaz günlerinde senin tuttuğun orucu da hatırladıklarında “Allah’ım oruçlarımızı Urfalıların yüzü suyu hürmetine kabul et!” dedikleri kahraman bir soyun ahfadısın.
Şimdi bu sıcak yaz günlerinde senin imtihanın olan bu sıcaklıktan daha fazla sıcaklıkta üstüne üstlük kıtlık ve kuraklıkta sadece niyet edip oruç tutan kardeşlerine el uzatmayacak mısın?
Yine İbrahim yine Bedizzzaman yine Eyüb’el -Ensari olmayacak mısın?
Yine duanı sofranı parmağındaki yüzüğü boynundaki kolyeyi göndermeyecek misin açlıktan ölme sınırına gelmiş esmer kardeşlerine?
Sen Dün akşam iftarda patlıcan kebabının yanında çiğköfte meyan şerbeti çorba ayran lebeni bostana pilav vardı da az bulmuştun çeşidi hatırladın mı? Oysa oysa sen çeşit hesabı yaparken uzaktaki kardeşlerin yiyecek bir çekirge bile bulamıyorlar şimdi.
Hadi Urfalı bir daha hatırla mazideki kahramanlıklarını…
Şimdi insanlığını kaybeden dünyanın orta yerinde meydana gelen bu esmer ölümlere dur deme zamanı bir nebze de olsa.
Atan İbrahim ateşe atıldığında gagasında taşıdğı suyla gelen güzel kuşu hatırla!
Şimdi yangını söndürme zamanı. Afrika’ya can olma zamanı.
Duanla.
SMS ile göndereceğin 5 TL ile.
Gözyaşınla.
Zekâtınla.
Fitrenle.
İyilik ölmesin diye.
Kötüler iyilik ışığını söndürmesin diye.
Bir daha hatırla ecdadını.
Tüm hayatını malını ve mülkünü Allah yolunda harcayıp açlıktan karnına taş bağlayan Efendimiz(S.A.S)’i hatırla. Tüm servetini tasadduk eden Ebubekir’i Ömer’i hatırla.
Bir daha göster asaletini Urfalı.
Bir daha Ensar olduğunu hatırla. Hatırlat.
Bir de elinde açlık ve susuzluktan ölmek üzere olan çocuğunu düşün. Hasta annenin babanın ilaçlarının bittiğini sularının kesildiğini ekmeklerinin kalmadığını düşün.
Sen merhamet iklimin son durağısın Urfalı.
Şimdi telefonlara sarılıp o iklimlere bildiğin güvendiğin bir kanalla yardımları gönderme zamanı.
İftarda daha rahat yutkunmak için.
Aynı akıbet senin de başına geldiğinde Rahman’dan Rahimden merhamet gelsin diye.
Hadi kahraman Urfalı sıra sende.
Göster büyüklüğünü.
Unutma kimin himmeti ümmetse o başlı başına bir ümmettir. Efendimiz(S.A.S)’in şefaat ettiği kutlu ümmeti olmak istemez misin?
Yağmalanan vahşice öldürülen dünyanın ortasında sensin bir tertemiz kalan. Hadi bir daha kükre.
Bir daha yürü iyiliğin kalbine.
Son olarak güzel Urfalı yardım göndereceğin bu kardeşlerinin Efendimiz(S.A.S)’la aynı soydan olan Kureyşiler olduğunu unutma.
Unutma Efendimiz (S.A.S) ‘in senin Fatih’in için yaptığı duayı.
Hadi bir daha Fatihleşme zamanı.
“Afrika ülkeleri son 60 yılın en büyük afetini yaşıyor. Kıtlığın ve kuraklığın etkisi altındaki ülkelerde yüz binlerce insan bir lokma ekmeğe muhtaç durumda.
Kıtlığın en çok vurduğu ülkelerden olan Somali'de siyasi istikrarın olmaması afetin etkisini bir kat daha artırıyor. İç savaşın devam ettiği ülkede gıda yardımlarının önemli bir bölümü çeteler ya da yerel milis gruplar sebebiyle ihtiyaç sahiplerine ulaşamıyor.
Bu durumda Somali halkına kalan tek çare göç etmek. Afrika'nın kavurucu sıcağı altında yollara düşen yüz binlerce Somalili birkaç lokma yiyecek bulabilmek için sığınma kamplarına doğru yola çıkıyor. Amaçları
Evet Urfalı iyilik ol. Somalilinin kalbine dol.
Ver ki sana da verilsin.
Dakikada 3 çocuğun öldüğü 13 milyon insanın açlıkla karşı karşıya kaldığı Afrika'ya yardım göndermek için birçok yol var. İstediğini güvendiğini seç.
Kimse Yok Mu Derneği : 5777'ye kısa mesaj göndererek 5 TL'lik yardım yapabilirsin.
Diyanet İşleri "AFRİKA" yazıp 5601’e kısa mesaj atman yeterli.
Kızılay : 2868’e boş mesaj atarak katılabilirsin.
Diğer dernek ve kurumların hesap SMS numaralarını bulup oralara da gönderebilirsin yardımını.
Şimdi Urfalı yukarıdaki fotoğrafa bir daha bak. Ve onun senin çocuğundan ne farkı olduğunu düşün. Kim bilir belki sen de orada doğup bu kaderi yaşayabilirdin.
Evet Urfalı sözün ve yolun sonundayız.
Şimdi söz de yol da sana emanet.
Urfalı sözler senin tertemiz vicdanına ithaf edilmiştir. Lütfen sabırla okur musun?
Urfalı!
Sen Hz. İbrahim’in yaşadığı kutlu bir beldede nefes alıp vermektesin. Hz. İbrahim ki sofraya misafirsiz oturmazmış. Belki de onun için dilimizde “Halil İbrahim Sofrası” “Halil İbrahim Bereketi” gibi ifadeler var.
Sen hayatını milletine adamış bir aksiyon adamının Bediüzzaman Said Nursi’ye kucak açmış seçkin bir şehrin meskûnusun.
Sen komşusu açken tok yatmayı kendine zül addeden insanların torusun.
Sen yıllar süren seferlere çıkarken yolda bir üzüm bahçesine girdiklerinde kopardıkları bir salkım üzümün yerine içi altın dolu bir kese asan kutluların soyundansın.
Sen tanınmamak için kendi mahallenin en uzağındaki mahalle bakkalına gidip borç defterindeki bütün borçları ödeyip o defterdeki tüm borçları sildiren bir anlayışın devamcısısın. Bakkala gelip borcunun ödendiğini öğrenen fakirlerin muhlis duasını alansın.
Sen Çanakkale’de düşmanının bile yarasını sarıp elindekini onunla bölüşensin.
Sen Ata yurdu Mekke’den zalimlerce hicret etmek zorunda bırakılıp Medine’ye sığınanlara kapını açansın. Ona tarlanın yarısını evinin yarısını aşının yarısını verensin. Sen Ensar’sın. Yardım edensin.
Sen daha tarihin kayıtlarının kapalı olduğu devirlerde Açe’ye o zor şartlarda yardım götürensin. Kore’ye Kıbrıs’a canınla yardıma koşansın.
Kısacası sen Urfalı tarihin hep kritik zamanlarında boy veren asil bir iklimin kahramanısın. Sen hala mazlum iklimlerde görülen düş edilen duasın!
İşte şimdi belki en çok senin anlayabileceğin bir şeyler yaşanıyor dünyanın en sıcak yerlerinde.
Sen Türkiye’de orucu en sıcak yerde tutansın. Eskiden hacılar ya da umreye giden kişiler olduğunda yalvarıp onları evinde misafir edensin. Onlara sadece sofranı değil kalbini açansın. İşte o kişiler kendi memleketlerinde gittiklerinde sıcak yaz günlerinde senin tuttuğun orucu da hatırladıklarında “Allah’ım oruçlarımızı Urfalıların yüzü suyu hürmetine kabul et!” dedikleri kahraman bir soyun ahfadısın.
Şimdi bu sıcak yaz günlerinde senin imtihanın olan bu sıcaklıktan daha fazla sıcaklıkta üstüne üstlük kıtlık ve kuraklıkta sadece niyet edip oruç tutan kardeşlerine el uzatmayacak mısın?
Yine İbrahim yine Bedizzzaman yine Eyüb’el -Ensari olmayacak mısın?
Yine duanı sofranı parmağındaki yüzüğü boynundaki kolyeyi göndermeyecek misin açlıktan ölme sınırına gelmiş esmer kardeşlerine?
Sen Dün akşam iftarda patlıcan kebabının yanında çiğköfte meyan şerbeti çorba ayran lebeni bostana pilav vardı da az bulmuştun çeşidi hatırladın mı? Oysa oysa sen çeşit hesabı yaparken uzaktaki kardeşlerin yiyecek bir çekirge bile bulamıyorlar şimdi.
Hadi Urfalı bir daha hatırla mazideki kahramanlıklarını…
Şimdi insanlığını kaybeden dünyanın orta yerinde meydana gelen bu esmer ölümlere dur deme zamanı bir nebze de olsa.
Atan İbrahim ateşe atıldığında gagasında taşıdğı suyla gelen güzel kuşu hatırla!
Şimdi yangını söndürme zamanı. Afrika’ya can olma zamanı.
Duanla.
SMS ile göndereceğin 5 TL ile.
Gözyaşınla.
Zekâtınla.
Fitrenle.
İyilik ölmesin diye.
Kötüler iyilik ışığını söndürmesin diye.
Bir daha hatırla ecdadını.
Tüm hayatını malını ve mülkünü Allah yolunda harcayıp açlıktan karnına taş bağlayan Efendimiz(S.A.S)’i hatırla. Tüm servetini tasadduk eden Ebubekir’i Ömer’i hatırla.
Bir daha göster asaletini Urfalı.
Bir daha Ensar olduğunu hatırla. Hatırlat.
Bir de elinde açlık ve susuzluktan ölmek üzere olan çocuğunu düşün. Hasta annenin babanın ilaçlarının bittiğini sularının kesildiğini ekmeklerinin kalmadığını düşün.
Sen merhamet iklimin son durağısın Urfalı.
Şimdi telefonlara sarılıp o iklimlere bildiğin güvendiğin bir kanalla yardımları gönderme zamanı.
İftarda daha rahat yutkunmak için.
Aynı akıbet senin de başına geldiğinde Rahman’dan Rahimden merhamet gelsin diye.
Hadi kahraman Urfalı sıra sende.
Göster büyüklüğünü.
Unutma kimin himmeti ümmetse o başlı başına bir ümmettir. Efendimiz(S.A.S)’in şefaat ettiği kutlu ümmeti olmak istemez misin?
Yağmalanan vahşice öldürülen dünyanın ortasında sensin bir tertemiz kalan. Hadi bir daha kükre.
Bir daha yürü iyiliğin kalbine.
Son olarak güzel Urfalı yardım göndereceğin bu kardeşlerinin Efendimiz(S.A.S)’la aynı soydan olan Kureyşiler olduğunu unutma.
Unutma Efendimiz (S.A.S) ‘in senin Fatih’in için yaptığı duayı.
Hadi bir daha Fatihleşme zamanı.
“Afrika ülkeleri son 60 yılın en büyük afetini yaşıyor. Kıtlığın ve kuraklığın etkisi altındaki ülkelerde yüz binlerce insan bir lokma ekmeğe muhtaç durumda.
Kıtlığın en çok vurduğu ülkelerden olan Somali'de siyasi istikrarın olmaması afetin etkisini bir kat daha artırıyor. İç savaşın devam ettiği ülkede gıda yardımlarının önemli bir bölümü çeteler ya da yerel milis gruplar sebebiyle ihtiyaç sahiplerine ulaşamıyor.
Bu durumda Somali halkına kalan tek çare göç etmek. Afrika'nın kavurucu sıcağı altında yollara düşen yüz binlerce Somalili birkaç lokma yiyecek bulabilmek için sığınma kamplarına doğru yola çıkıyor. Amaçları
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
ile dünyanın diğer ülkelerinden gelen ve sığınma kamplarında dağıtılan gıda yardımlarını alabilmek...”Evet Urfalı iyilik ol. Somalilinin kalbine dol.
Ver ki sana da verilsin.
Dakikada 3 çocuğun öldüğü 13 milyon insanın açlıkla karşı karşıya kaldığı Afrika'ya yardım göndermek için birçok yol var. İstediğini güvendiğini seç.
Kimse Yok Mu Derneği : 5777'ye kısa mesaj göndererek 5 TL'lik yardım yapabilirsin.
Diyanet İşleri "AFRİKA" yazıp 5601’e kısa mesaj atman yeterli.
Kızılay : 2868’e boş mesaj atarak katılabilirsin.
Diğer dernek ve kurumların hesap SMS numaralarını bulup oralara da gönderebilirsin yardımını.
Şimdi Urfalı yukarıdaki fotoğrafa bir daha bak. Ve onun senin çocuğundan ne farkı olduğunu düşün. Kim bilir belki sen de orada doğup bu kaderi yaşayabilirdin.
Evet Urfalı sözün ve yolun sonundayız.
Şimdi söz de yol da sana emanet.
ALLAH yardımcıları olsun yemek yerken hep aklıma geliyorlar lütfen 1 smsyi esirgemeyelim
