' KalendeR '
Üye
Yellenme/Gaz Yapma/Koyverme Nasıl ve Nerelerde ?
Yellenme, tıp dilinde flatulans (Latince: flatus), Argoda osuruk, vücuttaki toksinleri atmanın bir yoludur. Türkçede koyvermek olarak da adlandırıldığı olur. Mide ve bağırsaklarda biriken aşırı miktardaki gazın baskı yapması sonucunda oluşur. İnsanlar ortalama günde istem dışı en az 16 kez yellenir. Karındaki bu basıncın yellenme ile bertaraf edilmesi kişinin basınçtan duyduğu rahatsızlığı ortadan kaldırır.
Yellenme ana olarak beş çeşit gazdan oluşur;
Ağzımızı her açışımızda içeri hava girer ve döngü başlar. Tahmin edeceğiniz üzere, içeri giren hava dışarı çıkmak zorundadır. Bu durumda hava, sekiz metrelik bir sindirim tünelinden geçtikten sonra dışarı çıkabilir. Hava, önce midemize girer. Bu sırada hala sadece oksijen ve nitrojenden oluşan havanın bir kısım oksijeni burada emilir, geri kalan mideden bağırsağa geçer. Fermantasyon sonucu ortaya çıkan karbondioksit de birleşime katılır. Yellenmeye gürültülü,yüksek ve sulu sesi ile kokusunu verebilmek için bağırsaklarda protein ve karbonhidrat olması gerekir. Sindirim sırasında bakteriler fermente olup kalan besinlere saldırır. Bu sırada diğer gazlar üretilir.
Bazı yiyecekler gaz üretimini destekler; lahana gibi selüloz açısından zengin besinler, fasulye, bezelye, nohut, mantar, yeşil mercimek vb
Yellenme çeşitleri
1) SESLİCELER
a-) Sesli - Kokusuz: "Burnumda kekremsi bi koku kalacağına, 1 saniyelik ses duyarım daha iyi" diyenlerin vazgeçilmezidir. Ülkemizin yaklaşık olarak yüzde 80'inin sempatisini kazanmıştır. İnsanlar birbirine karşı sevgi ve saygı içindeyse genelde old school diye rahatlıkla tabir edebileceğimiz bu yöntemden vazgeçmezler. İnsanı sürekli bu tipe alıştırmak çok kötüdür. Çünkü uzun vakitten sonra pıslattığınızda aldattığınızı düşünüp sizi terkederler. Anlayacağınız üzere bu tip berbere gidip "Her zamankinden olsun hacı" diyenlerindir. Can yakmaz.
b-) Sesli - Kokulu: "İçinde ne varsa dök be abi, rahatla." diyenleri pişman ettirir. Kapı, pencere açtırır. Hem arabaların alarmlarını harekete geçirir, hem de sokaktaki kediler, köpekler olmak üzere bütün canlıları telef eder. Bir polis "Neye benziyordu yavrum?" diye sorduğunda, çürümüş yumurta biçimi seçilir genelde. Ne kadar samimi olursanız olun, nerede olursanız olun, o bulunduğunuz ortama bir daha alınmamanız yüksek olasılık ihtiva etmektedir.
c-) Miles Davis Tipi: İşte kulağa en ahenkli, en dolu dolu gelen hareket budur. Harbiden de çok güzel herekettir. Yellenene "Allah'ına kurban!" dedirttirir acayip bi istekle. Tıpkı bir trompet kullanımına benzer. K*ç deliğini belli noktalarda kastırıp, belli noktalarda açmak gerekir, yellenme bitene kadar sürekli devam ettirilir ve mükemmel bir Miles Davis solosu kadar kaliteli bir eser çıkar ortaya.
d-) İsim telaffuzlu: Bu adamlar kıçını konuşturmakla nam salmışlardır. Hemen hemen bütün insanlara k*çlarıyla hitap ederler. Çoğu zaman sokakta dalgasını avuçlayarak dolaşan insanın kullandığı Türkçe'den daha da anlaşılırdır. En yaygın kullanım kalın ses tonunda "Apturrahman", ince ses tonunda "Yusuf"tur.
e-) Rekor denemeli: İşte bu olay yıllarca yaşanan tecrübelerin akabinde yapılabilir ancak. Gaz geldiği anda kişi kendini heyecan yapmadan ayağa kaldırır. İki elini kütürdetir ve k.ç deliğini bir aç, bir kapa şeklinde devinimlere tabi tutarak yellenme serisine başlar. 20 - 30, gittiği yere kadar gider, bir o kadar da acıtır k*çınızı. Antrenmansız kesinlikle denenmemelidir. Yapmayı düşünen gençler 2, 3, 5 şeklinde yavaştan yavaştan arttırarak gitmelidir.
2) SESSİZCELER
Nükleer savaşlar gibi sinsice, aniden sızar aranıza. Patladıktan sonra yapacak hiçbir şey kalmaz ne yazık ki. Optimist bir kişi olarak pozitif olarak elle tutulabilir hiçbir yanını bulamazsınız. Karı - koca arasındaki tutkuyu bitirir, lakin hiç kimsenin birbirini tanımadığı kalabalık ortamların vazgeçilmezidir.
a) Sessiz Kokusuz: Literatürde böyle bir k*ça henüz rastlanmamıştır !
b-) Sessiz - kokulu: Akraba ziyaretlerinde ve evlere servis misafir ziyaretlerinde tam anlamıyla işkencedir. Ani bir baskın anında insanın ne yapacağını bilemediği, alnından soğuk terler boşaldığı, teyzenin muhabbete esir etmesi sebebiyle bulunulan yerden kalkılamamasıyla ortaya çıkar genelde. 2 adet yumurta tepkimeyi hızlandırmıştır. O anda insanın yardımına yetişebilecek tek şey, koltuğun kaplamasını oluşturan, gözle görülemeyecek hava boşluğudur. K*ç iyice koltukla bütünleştirilerek taksit taksit yellenilir içine. Kalkan görevi gören koltuk kokuyu 95% oranında azaltır
c-) Disko - bar osuruğu: İçkilerin, özellikle osurtucu etkisi İsveçli bilim adamları tarafından kanıtlanmış biraların su gibi akıp gittiği bu ortamlarda dans pistinde kimsenin kimseyi tanımamasının ve içkinin verdiği bir rahatlık vardır. Bu yüzden sessizce kokulu bir şekilde kim salarsa salsın, sonsuza değin kimden geldiği farkedilemeyecektir.
d-) Açık hava osuruğu: Osuruklar arasında, ikincil kişileri göz önünde bulundurarak baktığımızda, en zararsızlardan biridir. Şayet yanınızdaki adamın k.çının dibinde yürüyen bi yerden bitme değilseniz, kokudan etkilenme olasılığınız yüzde 0'dır. Sıcak gaz olduğu için doğrudan atmosfere doğru yükselir, kaybolur. Bu sebepten insanlar her hafta biriktirdikleri gazları atmak sebebiyle alışveriş bahanesiyle sokaklara, deniz kenarlarına yönelirler. Efil efil de yellenirler.
Evet sevgili okurlar,, .
Hepsi farklı bir heyecan, hepsi farklı bir tepkime koysa da sonuç ve tatbik amacı aynıdır:
"İçimde kanser olacağına, k.çımda konser olsun."
Yellenme, tıp dilinde flatulans (Latince: flatus), Argoda osuruk, vücuttaki toksinleri atmanın bir yoludur. Türkçede koyvermek olarak da adlandırıldığı olur. Mide ve bağırsaklarda biriken aşırı miktardaki gazın baskı yapması sonucunda oluşur. İnsanlar ortalama günde istem dışı en az 16 kez yellenir. Karındaki bu basıncın yellenme ile bertaraf edilmesi kişinin basınçtan duyduğu rahatsızlığı ortadan kaldırır.
Yellenme ana olarak beş çeşit gazdan oluşur;
- nitrojen (N2)
- karbondioksit (CO2)
- hidrojen (H2)
- metan (CH4)
- oksijen (O2)
Ağzımızı her açışımızda içeri hava girer ve döngü başlar. Tahmin edeceğiniz üzere, içeri giren hava dışarı çıkmak zorundadır. Bu durumda hava, sekiz metrelik bir sindirim tünelinden geçtikten sonra dışarı çıkabilir. Hava, önce midemize girer. Bu sırada hala sadece oksijen ve nitrojenden oluşan havanın bir kısım oksijeni burada emilir, geri kalan mideden bağırsağa geçer. Fermantasyon sonucu ortaya çıkan karbondioksit de birleşime katılır. Yellenmeye gürültülü,yüksek ve sulu sesi ile kokusunu verebilmek için bağırsaklarda protein ve karbonhidrat olması gerekir. Sindirim sırasında bakteriler fermente olup kalan besinlere saldırır. Bu sırada diğer gazlar üretilir.
Bazı yiyecekler gaz üretimini destekler; lahana gibi selüloz açısından zengin besinler, fasulye, bezelye, nohut, mantar, yeşil mercimek vb
Yellenme çeşitleri
1) SESLİCELER
a-) Sesli - Kokusuz: "Burnumda kekremsi bi koku kalacağına, 1 saniyelik ses duyarım daha iyi" diyenlerin vazgeçilmezidir. Ülkemizin yaklaşık olarak yüzde 80'inin sempatisini kazanmıştır. İnsanlar birbirine karşı sevgi ve saygı içindeyse genelde old school diye rahatlıkla tabir edebileceğimiz bu yöntemden vazgeçmezler. İnsanı sürekli bu tipe alıştırmak çok kötüdür. Çünkü uzun vakitten sonra pıslattığınızda aldattığınızı düşünüp sizi terkederler. Anlayacağınız üzere bu tip berbere gidip "Her zamankinden olsun hacı" diyenlerindir. Can yakmaz.
b-) Sesli - Kokulu: "İçinde ne varsa dök be abi, rahatla." diyenleri pişman ettirir. Kapı, pencere açtırır. Hem arabaların alarmlarını harekete geçirir, hem de sokaktaki kediler, köpekler olmak üzere bütün canlıları telef eder. Bir polis "Neye benziyordu yavrum?" diye sorduğunda, çürümüş yumurta biçimi seçilir genelde. Ne kadar samimi olursanız olun, nerede olursanız olun, o bulunduğunuz ortama bir daha alınmamanız yüksek olasılık ihtiva etmektedir.
c-) Miles Davis Tipi: İşte kulağa en ahenkli, en dolu dolu gelen hareket budur. Harbiden de çok güzel herekettir. Yellenene "Allah'ına kurban!" dedirttirir acayip bi istekle. Tıpkı bir trompet kullanımına benzer. K*ç deliğini belli noktalarda kastırıp, belli noktalarda açmak gerekir, yellenme bitene kadar sürekli devam ettirilir ve mükemmel bir Miles Davis solosu kadar kaliteli bir eser çıkar ortaya.
d-) İsim telaffuzlu: Bu adamlar kıçını konuşturmakla nam salmışlardır. Hemen hemen bütün insanlara k*çlarıyla hitap ederler. Çoğu zaman sokakta dalgasını avuçlayarak dolaşan insanın kullandığı Türkçe'den daha da anlaşılırdır. En yaygın kullanım kalın ses tonunda "Apturrahman", ince ses tonunda "Yusuf"tur.
e-) Rekor denemeli: İşte bu olay yıllarca yaşanan tecrübelerin akabinde yapılabilir ancak. Gaz geldiği anda kişi kendini heyecan yapmadan ayağa kaldırır. İki elini kütürdetir ve k.ç deliğini bir aç, bir kapa şeklinde devinimlere tabi tutarak yellenme serisine başlar. 20 - 30, gittiği yere kadar gider, bir o kadar da acıtır k*çınızı. Antrenmansız kesinlikle denenmemelidir. Yapmayı düşünen gençler 2, 3, 5 şeklinde yavaştan yavaştan arttırarak gitmelidir.
2) SESSİZCELER
Nükleer savaşlar gibi sinsice, aniden sızar aranıza. Patladıktan sonra yapacak hiçbir şey kalmaz ne yazık ki. Optimist bir kişi olarak pozitif olarak elle tutulabilir hiçbir yanını bulamazsınız. Karı - koca arasındaki tutkuyu bitirir, lakin hiç kimsenin birbirini tanımadığı kalabalık ortamların vazgeçilmezidir.
a) Sessiz Kokusuz: Literatürde böyle bir k*ça henüz rastlanmamıştır !
b-) Sessiz - kokulu: Akraba ziyaretlerinde ve evlere servis misafir ziyaretlerinde tam anlamıyla işkencedir. Ani bir baskın anında insanın ne yapacağını bilemediği, alnından soğuk terler boşaldığı, teyzenin muhabbete esir etmesi sebebiyle bulunulan yerden kalkılamamasıyla ortaya çıkar genelde. 2 adet yumurta tepkimeyi hızlandırmıştır. O anda insanın yardımına yetişebilecek tek şey, koltuğun kaplamasını oluşturan, gözle görülemeyecek hava boşluğudur. K*ç iyice koltukla bütünleştirilerek taksit taksit yellenilir içine. Kalkan görevi gören koltuk kokuyu 95% oranında azaltır
c-) Disko - bar osuruğu: İçkilerin, özellikle osurtucu etkisi İsveçli bilim adamları tarafından kanıtlanmış biraların su gibi akıp gittiği bu ortamlarda dans pistinde kimsenin kimseyi tanımamasının ve içkinin verdiği bir rahatlık vardır. Bu yüzden sessizce kokulu bir şekilde kim salarsa salsın, sonsuza değin kimden geldiği farkedilemeyecektir.
d-) Açık hava osuruğu: Osuruklar arasında, ikincil kişileri göz önünde bulundurarak baktığımızda, en zararsızlardan biridir. Şayet yanınızdaki adamın k.çının dibinde yürüyen bi yerden bitme değilseniz, kokudan etkilenme olasılığınız yüzde 0'dır. Sıcak gaz olduğu için doğrudan atmosfere doğru yükselir, kaybolur. Bu sebepten insanlar her hafta biriktirdikleri gazları atmak sebebiyle alışveriş bahanesiyle sokaklara, deniz kenarlarına yönelirler. Efil efil de yellenirler.
Evet sevgili okurlar,, .
Hepsi farklı bir heyecan, hepsi farklı bir tepkime koysa da sonuç ve tatbik amacı aynıdır:
"İçimde kanser olacağına, k.çımda konser olsun."
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız
Linkleri görüntülemek için kayıt olmalısınız